16-Uslu Ten istiyor, Miyaav~

975 90 31
                                    

"Hey ne oldu ufaklık? Rahat dur anlat hadi." Ten sevimli yüzünü buruşturup sızlanırken uzun kolların arasından kurtulmaya çalıştı.
"Hayır! Kıskanç Johnny bırak!"

Çatık kaşlarıyla aşağıdan yakışıklı yüze bakmayı bırakıp parmak uçlarında yükseldi ve diğerinin sol meme ucunu ısırdı. Johnny hissettiği sızıyla erkeksi bir çığlık atıp kolları arasındaki bedeni itti.

Ten kalçasının üstüne yere düştüğünde ıslak kirpiklerini kırpıştırarak başını çevirdi ve arkasındaki pembe saçlı adama baktı. Dolu gözlerini Yangyang'a dikmişken alt dudağını titreterek kollarını iki yana açtı ve kucaklamasını bekledi.

"Onu nasıl itersin Johnny?" Yangyang yerdeki bedeni kucaklarken kızgın çıkan sesiyle arkadaşına çıkıştı.

"Kötü Johnny! Çirkin siyah Johnny! Mrrhh!" Johnny tabikide saçlarından bahsedildiğini anlamıştı.

"Hey! Benim saçlarım siyah değil tamam mı kahverengi!"

Yangyang kucağındaki kendine göre ufak bedenle salona gitmek için arkasını döndüğünde Johnny kendini kötü hissetti.
Arkadaşının omzunun üzerinden başının sadece yarısını çıkarmış Ten'in üzgün bakışlar atan dolu gözleri çok sevimli görünüyordu.

~~~

"Ten?"

Johnny koltuğa yüzü yaslanma yerine denk gelecek şekilde oturmuş kısık mırıltılar çıkaran ufak bedene seslendi.
"Hadi ama Ten? Kaç kez özür diledim seni itmek istemedim yanlışlıkla oldu üzgünüm."

"Ama Ten'in yumuşak güzel poposu birsürü acıdı Miyaav~"
Yüzünü koltuğa dayadığı için sesi boğuk çıkıyordu.
"Ama kötü Johnny öpmüyor!"

Johnny derin bir nefes alıp şakaklarını ovaladı. Yangyang'ın uydurmaları yüzünden yarım saattir Ten ile uğraşıyordu.

"Yang sana yalan söylemiş. Ben öpünce acısı geçmeyecek ki hala acıdığını sanmıyorum bile."

Ten sinirle kuyruğunu havaya dikip Johnny'e döndü.
"Kandırık Johnny! Ayıp Johnny! Ten sana inanmıyor Mrrhh!"
"Yangyang dedi ki, Johnny Ten'in acıyan elini ve poposunu öperse acımazmış. Çünkü bir sürü güzel Ten'i o itti! Kötü Johnny!"

"Ten Johnnye'e inanmıyor! Miyaav" Üzüntüyle başını tekrar koltuğa dayadı.

Johnny daha sonra Yangyang'ı bunun için pataklamayı aklıma not etti. Zaten istemediği halde ufak olandan etkileniyordu fakat o çok masumdu. Johnny kendini bir pislik gibi hissediyordu.

Yarım saattir oturduğu koltuktan kalkıp ufak bedenin yanına oturdu. Onun omuz silktiğini görmüştü.
"Peki kabul. Ellerini ver öpeceğim neresi acıyor?"

Ten üzgün modundan hemen çıkıp küçük narin ellerini diğerine uzattı.
Serçe parmağını gösterirken alt dudağı titriyordu.

"Bak burası bir sürü acıdı. Hemde kırıldı M-miyaav~"
Tırnağını kastediyordu.

Johnny ufak olanın titreyen alt dudağını iki parmağı arasına alıp çekiştirdi ve düğme burnunu öptü.

"M-miyaav~"
Narin, güzel eli kavrayıp serçe parmağını yumuşak bir şekilde öpüp geri çekildikten sonra kulaklarını okşadı.

"Geçti mi?"

Ten olumsuz anlamda başını salladı. "Hayır geçmedi, Ten'in bir sürü yumuşak poposunu öpmedin!"

Johnny cevap vermeden hafif bedeni koltuk altlarından kavrayıp dizine yatırdı ve beyaz şortunun Üzerinden gerçekten fazlasıyla yumuşak kalçaları öptüğünde hızla geri çekilip rahatsızca kıpırdandı.
"Öptüm hadi kalk üstümden. Artık acmıyor öyle değil mi?"

will you meow me?🐾 johntenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin