Ten, minik adımlarla koltukta genişçe oturmuş ders çalışan adama yaklaştı. Önünde birleştirdiği parmaklarıyla oynarken kuyruğuyla diğerinin kucağındaki kitapları yere itti ve kucağına tırmandı.
"Olmaz seni öpmeyeceğim Ten. İn bakalım kucağımdan.", Kucağındaki melezin ince belini okşayıp onu kırmamak için nazik bir tonda söyledi Johnny.
Ten hayal kırıklığı ile dudaklarını büzdü ve güzel ellerini kaldırıp işaret parmağı ile Johnny'nin kalın dudaklarına dokundu.
"O zaman Ten ağzına dokunabilir mi? Miyaav~"
Johnny'nin ders çalışması gerekiyordu, itiraz etmek istese de küçük olanın beklentiyle parlayan gözleri itiraz etmesine engel oluyordu. "Miyaav~"
Kucağındaki haylaza gülümseyip büyük ellerini güzel yüzüne yerleştirdi ve bugün birçok kez yaptığı gibi dudaklarını birleştirdi.
Ten heyecanla diğerinin kucağından hafif yükselip cılız kollarını boyuna doladı. “Mrrhh~" Nefes almak için ayrıldıklarında Ten kıkırdadı. “Birdaha birdaha Ten daha çok istiyor Miyaav~" Heyecanla oturduğu yerde zıplayarak diğerinin dudaklarına uzanmaya çalıştı.
“Tamam tamam daha fazla zıplama!"
Melezin uzamaya başlamış pembe yumuşak saçlarını okşadı ve onu kucağından indirdi. "Ben duş alacağım daha sonra birlikte yemek yiyeceğiz. Ben yokken televizyon izleyebilir yada kalemlerimle oynayabilirsin."
Ten üzgün bir tonda miyavlayıp kollarını göğsünde birleştirdi.
~~~
Johnny banyodan çıktığında tahmin ettiği gibi Ten ortalıkta görünmüyordu. Havlu yardımıyla hızlıca saçlarını kurulayıp şımarık kediyi aramaya koyuldu.
"Ten?" Merdivenleri inerken küçük olana sesleniyordu. Salonun neredeyse her yerine baktığında oflayarak mutfağa yürüdü. Masanın altındaki boş bardak ve birkaç sosise göz devirdi. Gülerek merdivenleri çıkmaya başladı. Ten, madem salon ve mutfakta yoktu odasın da olmalıydı.
Odasına girdiğinde burnuna dolan yoğun parfüm kokusuyla etrafa bakındı. Banyodan çıktığında kendi şampuanının kokusundan parfümü fark etmemiş olmalıydı. Yerde duran boş parfüm şişesine gözleri takıldığında eğilip eline aldı. Kesin Ten bir şekilde boşaltmıştı.
Şişeyi eline almak için edildiğinde ise yatağın altındaki küçük figürü fark etmesiyle derin bir nefes aldı. Uyuyor muydu yoksa?
"Ten?" Yatağa yaklaşıp kıvrılarak küçücük hale gelmiş uyuyan kediyi net görebildiğinde daha fazla o soğuk kirli yerde durmaması için pembe ayakkabıların süslediği küçük ayakları kavrayıp yatağın altından çıkardı.
Yoğun parfüm kokusu öksürmesine neden olmuştu. Burnunu kapatıp boştaki eliyle hafif bedeni kaldırıp salona indi. Ne yazıkki Ten yatak odasından daha fazla parfüm kokuyordu, duş aldırsa iyi olacaktı.
Melezi koltukta uyumaya bırakıp kendine kahvaltı hazırlamaya gitti. Ten yemeyecekti çünkü fazlasıyla yediğine emindi.
~~~
Ten uyandığında daha gözlerini açmadan burnuna dolan yemek kokusuyla küçük dili pembe dudaklarında iştahla gezinmeye başlamıştı. Hızlı adımlarla mutfağa ilerleyip sadece kendi önünde tabaklar bulunun uzun adamın yanına dikildi.
"M-miyaav~ Ten'in önüne neden koymadın?"
Johnny yoğun parfüm kokusunu aldığında yüzünü buruşturup cevap verdi. "Çünkü sen bütün sosisleri ve kalan sütün hepsini bitirmişsin."
"Hayır! Ten yemedi Mrrhh! Yangyang yedi. Johnny'nin arkadaşı bozuk!" Sinirle mırladığında arkasında salınan kuyruğu dimdikti.
Johnny diğerinin kuyruğunu daha önce o şekilde gördüğü iki seferde vücudunun farklı yerlerine çizikler aldığını hatırlıyordu. "Hey tamam tamam sen yemedin. Yangyang yemiş bozuk Yangyang!"
Ten duyduklarından memnun bir şekilde kulaklarını geriye yatırıp kuyruğunu yere bıraktı.
Johnny onun konuşmasına fırsat vermeden devam etti. "Parfümüm de bitmiş. Onu da Yangyang bitirmiştir kesin?"
Johnny tek kaşını kaldırarak sorduğun da Ten hızlı hızlı başını sallayarak onayladı.
"Ama sen yoğun bir şekilde benim parfümün gibi kokuyorsun Ten?" Ten küçük ellerini hızlıca uzun bedenin ağzına kapatıp susturdu.
"Hayır Ten çok bir sürü Johnny kokuyor Miyaav~"
Johnny uzanıp onu yanağından öptü geriye çekildi. "Karnını doyurduğunu biliyorum Ten. Şimdi salona git ve kalemlerimle falan oyna. Uslu olursan sana en büyük bardakta süt getireceğim."
Ten fazla memnun olmasa da mırlayıp kuyruğunu yerde sürüyerek salona gitti ve Johnny'i mutfakta yalnız bıraktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yuta amcamızı da koyalm. Birkaç bölüm sonra gelio🚶
