"Umarım annem sizin tatlılığınıza kanar ve bana çok kızmaz." Johnny, dış kapının önünde elindeki sepetin içinde kıpırdanan şirin yavrulara bakarken söylendi. Yaklaşık beş dakikadır Ten'i bekliyordu, yavruların biberonlarını alıp geleceğini söylemişti.
Ten koşuşturarak elindeki biberonlar ile geldiğinde Johnny'i çekiştirip eğilmesini sağladı. Biberonları uzun bedenin sırt çantasına yerleştirdi.
"Hadi, hemen gidelim. Ten bebeklerini Johnny'nin annesine gösterecek Miyaav~" Söyledikten sonra kuyruğu görünmesin diye Johnny'nin ona aldığı nerdeyse ayaklarına kadar uzanan pembe montu yüzünden komik bir şekilde koştu. Başındaki sevimli bere kulaklarını gizliyor olsa bile hava ne soğuk, nede sıcaktı.
Bu kışlık kıyafetlerle Ten rahat hissetmiyordu.
"Koşma Ten düşeceksin!"
Yangyang, dün gece bayağı bir gelir elde edebilecekleri yeni soygun için Johnny'nin arabasını götürmüş, daha getirmemişti. Johny arabayı zaten tekrar istemiyordu da, başını bela açabilirdi.
Artık tek değildi, hapse girer yada daha kötü bir şey olursa Ten ve yavruları yalnız kalırdı. Bebekler biraz daha büyüdüklerinde, kendine düzgün bir iş bulma planları vardı.
Otobüse binmek zorundalardı, üstelik sepetteki miyavlayıp duran bebekleriyle. Ten'in ağlamalarını, sızlanmalarını göz ardı edip pembe, süslü sepetin kenarlarına birkaç delik açmış, ona daha sonra yeni bir sepet alacağını söylemişti.
Böylelikle sepetin üzerini kapadığında bebekler içeride nefes alabilirler otobüsteki insanlar ise sepetin içinde kedi olduğunu düşünürdü.
~~~
"Miyaav~"
Johnny, pencere kenarına oturttuğu Ten'in yanında, elindeki bebeklerinin olduğu sepeti tutarken Jaemin'e ait olduğuna emin olduğu sızlanır gibi çıkan sevimli miyavlamalar nedeniyle etrafına bakınıp insanların rahatsız olup olmadığını kontrol etti.
Sepetin kenarından çıkan minicik eli gördüğünde panikle tekrar içeriye itti. Çok geçmeden bu sefer battaniyenin altından çıkan sevimli yüzü ve pembe saçların arasında kıpraşan kulakları gördü.
"Miyaav~"
Kısık, sevimli miyavlaması Johnny'i gülümsetirken sepetin kenarından çıkan diğer şirin kafayı gördü. "Sizi yaramazlar."
Sırayla iki sevimli başı tekrar sepetin içine itip ince battaniyeyi iyice üzerlerine kapadığından emin oldu.
O sırada Ten Johnny'nim telefonunu karıştırıyor, çektiği saçma fotoğraflara bakıyor, keyifleniyordu.
~~~~
“Ten, sakın anneme ayıp yapmaktan yada bebekleri nasıl yaptığımızdan, penisinden, penisimden, hiçbir şeyden bahsetmiyorsun tamam mı?"
Ten sevimli dudaklarını öne doğru büküp düşündü. Nedenini soracakken kapı aldığında neşeyle Bayan Suh'un üzerine atıldı.
Ona Johnny ile yaptığı sevimli bebeklerini göstermek istiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
