22-Başka sevgili dışarıda bir sürü var!

940 80 29
                                    

"Hey! Sesini kıs Yangyang. Ten duymasın."
Yangyang yine önemli bir şey konuşacağını söyleyip Johnny'nin evine gelmişti.

"Söylediğim gibi yaşı ilerlemiş bir çift buldum, çocukları büyüdüğü ve artık onlarla yaşamadıkları için evlatlık edinmek istiyorlarmış. Düşündüm ki Ten bir çocuk olmasa da onlar kadar sevimli ve ne demek istediğimi anladın işte."

"Anladım, ama onu kimseye vermek istemiyorum."

Yangyang oturduğu koltukta geriye yaslandı ve kollarını göğsüne bağladı.
"Bencillik ediyorsun Johnny. En fazla bir aya kadar yeni ailesine de alışacaktır ve bir geleceği olmuş olacak. Seninleyken ne olacağı belli değil, ona kötülük ediyorsun dostum."

Johnny cevap verecekken merdivenleri hızlı hızlı inen küçük beden dikkatini dağıtmıştı. Ten, Johnny'nin yanına ulaştığında kucağına oturdu ve gülerken kısılan gözleriyle sevimlice diğerinin yakışıklı yüzüne baktı.

"Johnny bak! Ten'in kuyruğu birsürü sevimli oldu Mrrhh~"
Kuyruğunun yumuşak tüylerine tutuşturduğu süslü tokaları gösterirken fazlasıyla mutluydu.

"Evet ya çok güzel olmuş."

Ten'in uzamış pembe saçlarını geriye yatırdı ve çizilmiş alnını öptü.
Johnny tokaları dün markete yiyecek alışverişine çıktığında almıştı.
Ufak olan pembe süslü şeyleri görür görmez saçlarına takmaya çalışırken alnını çizdirmiş ve saatlerce sızlanmıştı.

"Johnny'nin arkadaşı çok kaldı gitsin artık Mrrhh!" Çatık kaşlarıyla Yangyang'a bakarken söylendi, çünkü artık onun saçları siyahtı.

Johnny'nin yapılı göğsüne hafif tombul yanağını sürterken konuşmaya devam etti. "Yangyang evimize gelmesin Mrrhh!"

Johnny melezi yanındaki boşluğa bıraktı ve kulaklarını severken konuştu, böyle daha uysal oluyordu.
"Ama Yangyang ile konuşmam gerekiyor, biraz izin versen olmaz mi?"

Melezden herhangi bir cevap alamadığında arkadaşına döndü. "Biz seninle sonra konuşuruz."

Yangyang Johnny'e göz devirip ayağa kalktı. Kapıya yürümeden önce Ten'in yanağını sıktığında küçük olan kuyruğunu sertçe yüzüne vurdu.
"Ten'i elleme bozuk Yangyang! Mrrhh!"

Ten, kafasını Johnny'nin kolunun altına sokup mırlarken Yangyang çenesini ovmakla meşguldü. ",Şımarık pisi, böyle yaparsan kimse seni sevmez."

Ten cevap vermek yerine Johnny'e daha fazla sokuldu. "Miyaav~"

~~~~~~

Johnny akşam yemeğini hazırlarken aklında sadece arkadaşının söylediği şeyler vardı. Gerçekten Ten o aile ile birlikte olsa daha mutlu olur muydu?

Johnny Ten'i kimseye vermek istemezdi fakat Yangyang'ın dediği gibi kendisi ile kalırsa bir geleceği olmayacak ve mutlu da olmayacaktı.
Ten, onun neyi oluyordu ki, hangi vasıfla yanında kalıyordu? Daha ne kadar ona bakabilcekti.

Johnny düşüncelere dalmışken beline sarılan sıska kollarda irkildi.
Başını çevirip küçük bedeni görmek istese de çok aşağıda kaldığı için göremeyince kolunu kaldırıp ufak yüzü görebildi.

"Ten acıktı Mrrhh~" İri gözlerini yukarı, Johnny'e çevirdiğinde söyledi.

"Ah bak masaya salam koymuştum, birkaç dilim yiyebilirsin. Yemek hazır olmak üzere." Ten hala arkasından ayrılmadığında başını çevirip masaya baktı. Tahmin ettiği gibi tabak zaten boştu. Johnny Ten'i tüm tabağı bitirene kadar nasıl fark etmemişti?

will you meow me?🐾 johntenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin