30-Ten bozuk değil Mrrhh!

773 72 20
                                    

medya=bne🕳️🚶


"Miyaav"

Johnny, sırtını göğsüne dayamış bir şekilde kucağında oturan pembe sevgilisinin miyavlamasını duyunca kanalı değiştirdi.

Ten, şiş karnının üzerine koyduğu plastik tabaktaki salam dilimlerini yerken televizyon izliyordu.
Kanaldaki görüntüleri beğenmediğinde tekrar miyavladı. "Miyaav!"

"Ten, yeter haydi yatalım, saat bir olmuş neredeyse."

"Mrrhh Ten istemiyor"
Başını arkaya yatırıp aşağıdan diğerine baktı.
Zarif ellerinden birini uzatıp kucağında olduğu adamın yanağını çekiştirdi ve tekrar televizyona dönüp kanalı değiştirmesi için Johnny'e miyavladı.

"Hayır, bu sefer kanmadım. Uyumaya gidiyoruz."
Ten'in sızlanmalarını umursamadan göbeğinin üzerindeki tabağı alıp koltuğun kenarına bıraktı ve ayağa kalktı.
Canını yakmayacak bir şekilde onu kucaklamaya uğraşırken küçük olan koltuğun kenarındaki tabağa ulaşmaya çalışıyordu.

Johnny sonunda diğerini kucağına alabildiğinde ve merdivenleri çıkarken Ten az önce tabağa ulaşamadığı için daha fazla sızlanmakla meşguldü.

"Miyav!"

~~~

"Diğer odaya gidersen, Kötü Johnny'nin haberi yokken Ten yaramazlık yapacak Miyaav~"

Ten büyük yatakta uzanıyor ve pembe çarşafı sivri küçük çenesine kadar örtmüşken karşısındaki koltukta uzanan adama söyledi.

Sabah uyandığında Johnny'i odada göremediğinde o sesine uyanıp gelene kadar ağlamıştı.

"Gitmeyeceğim, uyu artık Ten."
Johnny söyleyip uyumak için rahat bir pozisyon ayarlarken sırtını döndü. Ten hemen sızlandı. "Miyaav öyle uyuma!"

Johnny iç çekip melezden tarafa döndü ve gözlerini kapadı. "Oldu mu hmm?"

"Miyaaav~"
Keyifli bir şekilde miyavlayıp gözlerini kapadı.

~~~~~

Johnny, Yangyang ile olan görüşmesini bitirdiğinde telefonu masaya bırakıp tezgahta oturan Ten'in yanına döndü ve kahvaltı hazırlamaya kaldığı yerden devam etti.

"Kocaman, güçlü Johnny Miyaav~ En çok bir sürü güzel Ten'i seviyorsun değil mi? Miyaav~" Yumuşak kuyruğunu Johnny'nin üzerinde gezdirip mırladı.

"Yangyang'ı sevme onun kuyruğu yok. Hemde onun burnu kocaman, bozuk Yangyang Miyaav~"

Johnny kısık sesle güldü ve Ten'in düğme burnunu iki parmağı arasında sıkıştırdı. "Seninki de çok küçük, ısıramıyorum, bozuk mu yoksa?"

Ten birkaç kez kirpiklerini kırpıştırıp düşündükten sonra biçimli kaşları çatıldı.
"Ten bozuk değil Mrrhh!"

Johnny büyük ellerinin her ikisini de diğerinin şiş karnına koyup yanakları tombullaştığı için daha ufak duran dudağına yumuşak bir öpücük bıraktı.

"En çok seni seviyorum tamam mı? Böyle şeyler düşünüp durma. Ve endişelenme."
Ten'i memnun edecek şeyleri söyleyip kahvaltıyı hazırlamaya kaldığı yerden devam etti.

~~~~

Ten bir melez olduğu için üçüncü ayında olduğu halde
bebekler doğmak üzereydi.
Yine de tek bir eşyaları hatta yatakları bile yoktu. Bu yüzden Johnny, Yangyang'dan birkaç giysi, oyuncak ve yatak almasını rica etti.
Çünkü Ten'i dışarı çıkaramazdı başka birine emanet etmek asla istemiyordu. Sevimli pembe sevgilisi her zaman olduğundan fazla haylaz, inatçı ve ağlak davranıyordu.

Ten geniş koltukta uzanmış başı Johnny'nin dizlerinin üzerinde ona ufak pembe kulaklarını sevdiriyordu.
"Mrrrhh.. birazcıkta öp."

Ten'in beklediği öpücük gelmeden kapı çaldığında Johnny çoktan ayağa kalkmış sevgilisinin başının altına yastık yerleştirmişti.

"Sanırım Yangyang geldi. Sen kalkma biz eşyaları içeriye taşıyalım tamam mı?" Melezden sevimli bir miyavlama duyduğunda bunu onay olarak kabul edip kapıyı açmaya gitti.

Yangyang ve Johnny dört beşiği de yatak odasına çıkardıklarında bebek kıyafetleri ve oyuncaklar hala salondaydı.

Ten hastaneye hiç gitmediği, bütün kontrollerini Jin evde yaptığı için kaç bebek olduğundan emin değillerdi bu yüzden 4 tane beşik almışlardı.

"Ten yavrularının eşyalarına bakmak istemiyor musun?"
Yangyang hafif çatılmış kaşlarıyla yerdeki kutu ve poşetlere bakan sevimli kediye sordu.

"-Hepsi mi yavruların Mrrh~ Küçücük bile Ten'e yok mu?"

Yangyang uzamış saçlarını karıştırarak Johnny'e döndü. "İşin zor dostum.."

"Ten, onlar senin yavruların. Kıskanıyor musun yoksa?"
Johnny sorduğunda Ten alt dudağını titreterek uzandığı koltukta döndü ve sırtını salondaki diğer iki bedene çevirdi.
"Miyaaav~"

Johnny geniş koltuğa yaklaşıp hareket eden ufak kulakları sevdi.
Ten'in kilo aldığı için tombullaşan yanakları nedeniyle küçük burnu ve dudakları daha küçük ve tatlı görünüyordu.

Çatılı, biçimli kaşları ise haylazlık yaparken bile masum bakışlar atan sevimli gözlerine fazla yakışıyordu.
"İçlerinden istediğini sana vereceğim, anlaştık mı?"

Johnny sorduğunda diğeri hala huysuzlanıyordu, çünkü Ten bir beşik istiyordu fakat gördüğü kadarıyla melezin sığamayacağı kadar küçüklerdi.

Göbeği olmasa belki sığabilirdi, içine fazla bebek koyduğu için Johnny suçluydu kesinlikle.
"Git! Kötü Johnny Mrrhh!"

"Ne yaptım ki şimdi?"
Ten'i dinlemeyip ufak bedenini kucağına çekti ve giydiği sıfır kol t-shirt yüzünden açık olan çıplak omuzlarını dolgun dudaklarıyla sevdi.

"Bir sürü sevimli "küçük" Ten'de o minik güzel yataklardan istiyor ama kötü Johnny onun içine bir sürü bebek koyduğu için Ten artık küçük değil Mrrrrhh~"

Yangyang yüksek sesle gülerken, karşı komşuları Yuta  amca rahatsız edici, aşırı sesten dolayı pencerelerini kapamakla meşguldü.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
will you meow me?🐾 johntenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin