14-Johnny'nin arkadaşı bozuk!

940 79 27
                                    

“Ahh! Tanrım.. sinir bozucu küçük!"

Johnny alnındaki hafif kanamış çiziği temizlerken söyleniyordu.
Bir tane çenesinde birkaç tane de kollarında olan çizikler gerçekten acıyordu.

"Okuldan sonra o küçük parmaklarının tırnaklarını keserken ne kadar ağladığını kesinlikle umursamayacağım!"

Ten, Johnny'i kıskançlıkla suçlayıp güzel kuyruğuna zarar verdiğini iddia etmişti. Melez o kadar çok çığlık atıp ağlamıştı ki komşusu Yuta amca bile meraklanıp Johnny'e telefon etmişti.

Neyseki birkaç şey uydurup başından savmıştı. Ten'in hala ağladığını tahmin edebiliyordu çünkü onu zorlukla yakalayıp üst kattaki misafir odasına götürmüştü.

Küçük beden uzun kolidordan korktuğu için o odadan çıkamazdı.
Bütün yaralarını temizlemeyi bitirdiğinde Ten'in yanında gitmek için banyodan çıktı.
Az sonra Yangyang gelirdi.

"Ten çarşafın altından çıkar mısın?" Bütün bedenine çarşafa dolamış, mumyaları andıran kedinin yanındaki boşluğa oturdu Johnny.

"Hayır! Johnny Ten'e çok bir sürü kızdı. Ten korkuyor M-miyaav-"

Melezin dizinden aşağısı çarşafın dışında duruyordu ve küçük ayakları çok sevimli görünüyordu.
Johnny pembe ayakkabılardan birinin küçük ayaklarda olmadığını gördüğünde etrafına bakındı.
Bu seferde o süslü ayakkabıları çalmak yada saklamak ile suçlamak istemiyordu.

"Ben okula gideceğim dönene kadar sana bakması için bir arkadaşımı çağırdım."

Yatağın kenarında bulduğu ayakkabının tekini küçük ayağa geçirmeden kendine hakim olamadı ve serçe parmağını hafifçe ısırdı. Bembeyaz ve minicikti, Johnny gülümsedi.

“Hayır! Ten istemez Mırrrh!" Ten sinirle mırladı, yabancıları sevmiyordu.

"Gitmek zorundayım ama hemen şimdi o çarşafın altından çıkıp uslu durursan erken gelirim."

Ten onayladığını belirtmek için başını salladı. Çarşafın altından çıkmak için hareketlendiğinde sanki çarşaf onu daha çok sarıyordu.
Ağlak bir tonda miyavladı.
"M-miyaav~"

Johnny çarşafın altında hızlı hızlı hareket eden ufaklığa güldü ve kolaylıkla çarşafı ondan ayırıp hafif bedeni kucağına aldı. Ten'in alnına ve çenesine alt dudağını titreterek baktığını görünce sevimli düğme burnunu öptü.

"Sorun değil çok acımıyor ama bir daha yapma."
Johnny küçük, pembe haylazı görünce kızgınlığını unutuyordu fakat kesinlikle okuldan gelince o tırnakları kesecekti.

Kucağındaki melez ile birlikte salona inmek için odasından çıktı.
Daha merdivenleri inmeden kapı çaldığında kucağındaki hafif bedeni daha sıkı kavrayıp hızla merdivenleri indi.

Ten'i kucağından indirip kapıya ilerlediğinde t-shirt'üne yapışan küçük elleri ve peşinden hareketlenen ayakların sesini duydu. "Korkma Ten o benim arkadaşım sana iyi bakacak."

Kapının kilidini açıp Yangyang'a içeri geçmesini söylediğinde şaşkınlıkla açılan gözlerin yüzündeki çiziklere baktığını fark etti.

"Önemli bir sey değil Yang içeri geç."

"Öyle diyorsan."

Yangyang ayakkabısını çıkarmak için eğildiğinde arkadaşının aşırı büyük ayaklarının yanındaki süslü pembe ayakları ve sevimli parmakları gördüğünde sessiz bir küfür etti.

will you meow me?🐾 johntenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin