Kontrol ederken fark ettm bu hikaye giriş yapamadığım hesabımda araya gidiyor diye Kitty Kitty taekook'u yazarken bundan kopya çekmişim 🤭 Daha sonra ikisini karşılaştırıp çok benzeyen yerleri değiştircem. Aynı hesapta bu kdr benzer fic gzl olmaz.
Keyifli Okumalar~
"Hayır! Çok birsürü güzel pembe Ten o çirkin siyah şeyleri giymez!"
Johnny 10 dakikadır Ten'e elindeki siyah bere ve uzun hırkayı giydirmeye çalışıyordu. "Fakat Ten bunları giymez ise Johnny'de onu alışverişe götürmez ve ona tıpkı kuyruğu gibi pembe güzel şeyler alamaz."
Ten göğsüne bağladığı kollarını sıkılaştırıp başını çevirerek şirin burnunu kıvırdı. “Hayır asla asla o çirkin şeyleri Ten giymeyecek Mrrhh~" Söyledikten sonra Johnny'i korkutmak için sesli bir şekilde mırladı.
Johnny küçük bedeninin vücudundaki her yeri gibi minicik olan burnunu ısırmak istemişti fakat ona yüz verip şımartmak istemiyordu. Yüz vermediği halde baş edemiyordu zaten. Ten'i evine getireli üç gün olmuştu.
"Ten bak lütfen giyecek hiçbir şeyin yok. Bu sabah ben uyurken nerdeyse bütün gömleklerimin arkasını kesip kuyruğunu geçirecek yer açmaya çalışmışsın!”
Ten gözlerini kocaman açtı ve Johnny'i azarladı. “Kandırık yapma Johnny! Ten senin gömleklerini ellemedi Mrrrhh!” Çatık kaşları eşliğinde mırladı.
Johnny gözlerini devirdi ve cevap verdi. "Ya evet Ten ellememiştir." Söyledikten sonra Ten'i dar omuzlarından kavrayıp kendine çektiğinde yüzüne çarpan pembe kuyruk ile inleyip küçük bedeni bıraktı.
"Hayır! Tem onları giymeyecek dedim Mrrrhh!" Merdivenlerden yukarı koşarken ev sahibine bağırdı.
"Tanrım! Sinir bozucu pisi!" Sakinleşmek için şakaklarını ovaladı ve derin bir nefes aldı. Son çare olarak kızacaktı. Ten'in ağlayacağını biliyordu. Onu ağlatmak istemezdi fakat korkmadığında söz dinlemiyordu.
Hızlı birkaç adımda odasına çıkıp yatağına oturdu. Ten konuşmak istemediği yada yaramazlık yaptığında burada çarşafın altında saklanıyordu.
"Ten hemen şimdi o çarşafın altından çıkıp elimdeki kıyafetleri giydirmeme izin vermezsen sana ceza vereceğim."
Çarşafın altındaki küçük bedenin kımıldadığını görmüştü. Fakat hala ses vermiyordu.
"Ten bir daha asla salam yada sosis yiyemeyecek. Hepsini Johnny yiyip daha kocaman olacak. Ne dersin?"
Ten sadece saçları ve gözleri görünecek şekilde çarşafın altından çıkıp ağzı kapalı olduğu için boğuk çıkan sesi ile sordu. “Hiç mi vermeyeceksin? Ama Ten çok küçük ki. Johnny büyük o yemesin. M-miyaav~"
Johnny şirin görüntüye kanmayıp düz ifadesini değiştirmeden cevap verdi. "Evet hiç vermeyeceğim. Çünkü Ten çok yaramaz ve söz dinlemiyor." Uzanıp pembe saçların arasındaki üzüldüğü için arkaya yatmış kulakları sevdi.
"T-tamam. Ama pembe tarak almayı unutmayalım olur mu? Sonra ayakkabıda, sonra ımm.. sonra televizyonda gördüğümüz şeyden de alalım. Miyaav~"
Johnny, diğeri ağlamadan onu ikna ettiği için rahat bir nefes aldı. Küçük bedeni koltuk altlarından kavrayıp çarşafın altından çıkardı. Kıyafetleri beğenmediği için onun giymeyeceğini biliyordu. Bütün melezlerin Ten kadar şımarık olup olmadıklarını merak etti.
"Birazcik yardım etsen Ten? Kollarını kaldır hadi."
Ten omuz silkip başını uzun bedenin aksine çevirerek kuyruğu ile kulaklarını okşamaya başladı. "Miyaav~"
Johnny gözlerini devirdi. “Tamam etme yardım, bir şey demedim." Üzerindeki arkası parça parça kesilmiş mavi gömleğini çıkardı.
Ten bu sabah beş gömleğini giymek istemiş, arkasına kuyruğunu geçirmek için delik açmaya çalışarak gömlekleri parçalamıştı. Johnny diğeri kendini yaralamadıgı için şanslı olduğunu düşünüyordu.
Huysuz küçük bedenin çıplak dar omuzlarında ve ince belinde gözlerini gezdirdi. "Yediğin o kadar yemek nereye gidiyor Ten, neden bu kadar zayıf ve miniksin?"
Ten ilgisini çeken sözler ile yüzünü uzun bedene çevirip kıkırdadı. "Kuyrugum pofidik bak. Bir sürü tüy var. Sonra burasıda pofidik bak. Ten'in burası çok yumuşak."
Yatakta ayağa kalkıp arkasını döndü ve uzun bedenin bakması için güzel poposunu pembe kuyruğu ile okşadı. "Çok sevimli değil mi? Çünkü o Ten'in."
Johnny şakaklarını ovaladı ve ayaktaki bedenin ince bileğini kavrayıp tekrar oturmasını sağladı. "Geç kalıyoruz Ten. Bak oraya vardığımızda miyavlama yada şapkanı çıkarma. Çok bir sürü güzel kuyruğunu da kimseye gösterme anlaştık mı?"
Ten itaatkar bir şekilde başını salladı fakat johnny onun uslu duracağına inanmıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
