20-Johnny seninle sevişiyor mu Ten?

931 79 37
                                    

"Ten, çık arkamdan annem sana bir şey yapmaz."

Johnny arkasına saklanmış t-shirt'ünü sımsıkı tutan kediye söz dinletemiyordu.

"Ama kuyruğumu ısırırsa, hem bir sürü kocaman Johnny'i de alır Mrrhh!"

Johnny başını çevirip küçük bedenin yüzünü görmeye çalıştı.
"Annem sana bir sürü yemek yapabilir Ten. Hem kuyruğunu da tarar."

"Ama Ten onu öpmek istemez! Bir sürü yumuşak kocaman dudağı yok Mrrh!" Ten sızlanarak söylediğinde Johnny yerin dibine girmek üzereydi. Kim bilir annesi ne düşünmüştü.

"Şey.. Anne o çok şımarık bir melez."

Yaşlı kadın gülümsedi ve eğilip Ten'in şirin suratına daha yakından bakarken konuştu.
"Merak etme Johnny'i senden almayacağım. Çok lezzetli yemekler yaptım, evime gelip sana onlardan ikram etmemi istemez misin?"

Ten iştahla dilini pembe dudaklarında gezdirdi.
"Tek yiyebilir!"

~~~

Johnny'nin annesi mutfakta yemekleri ısıtırken Ten keyifle onu seyrediyordu.
Johnny ise duş almak için eskiden kaldığı odasına çıkmıştı.

"Miyaav~"
Ten, tezgahta bir şeylerle uğraşan kadının yanına yürüyüp merak ettiği şeyi sordu.
"Johnny'nin annesi, onu nasıl yaptın? Neden çok birs ürü kocaman?"

Bayan Suh yanındaki pembe kediye döndü ve gülümsedi.
"Johnny'den mi bahsediyorsun?"

Ten hızlı hızlı heyecanla başını salladığında Bayan Suh onun ne kadar sevimli olduğunu düşünüyordu.
"Bilmem babasına çekmiş sanırım, tıpkı onun gibi uzun boylu. Aynı yerde gamzeleri bile var."

Ten gözlerini genişleterek kadına baktı.
"Johnny'nin babası mı onu kocaman yapmış, peki nasıl yapmış Miyaav?"

Bayan Suh kısık sesli bir kahkaha attı ve açık pembe saçları okşadı.
"Çünkü kendisi kocamandı bu yüzden oğlu da ona çektiği için kocaman olmuştur."

Ten üzüntüyle kulaklarını geriye yatırdı. "O zaman Ten'in bebekleri de küçük küçük mü olacak? Johnny gibi koskocaman olmaz mı?"

"Bebek mi yapmak istiyorsun?"
Bayan Suh sorduğun da Ten kıkırdadı.
"Evet evet!"

Bayan Suh melezin heyecanlı çıkışına güldü ve tekrar saçlarını okşadı. "İyi şanslar o zaman, umarım istediğin gibi birini bulup bebek yaparsın ufaklık."

"Ten buldu ki, Bir sürü kocaman Johnny ile yapacak Miyaav~" Neşeyle şakıdı.
Pembe kuyruğunu kucağına aldı ve mırıldandı.

Bayan Suh şaşkınlıkla gözlerini genişletirken, Ten ise biraz önce mutfaktan içeriye giren Johnny'nin üzerine tırmanmakla meşguldü.

"Miyaav~"

Johnny elindeki havluyu omzuna bırakıp kucağına tırmanmaya çalışan hafif bedenin kalçalarından destek olarak yerleşmesine yardım ettikten sonra kahvaltı masasına oturdu.

"Anne iyi misin? Yüzün garip görünüyor."

Bayan Suh kendini toparlayıp gülümsedi. "Oh.. h-hayır tabiki iyiyim oğlum."
Oğluna iyice yapışmış garip mırıltılar çıkaran pembe saçlı sevimli oğlana ve onun belinde ve kalçaların da gezinen büyük ellere bakıp ayıplayıcı bakışlarını oğluna yöneltti.

Johnny gayet masum düşüncelerle kucağındaki pembe kediyi severken annesinden aldığı ayıplayıcı ve onaylamaz bakışlardan habersizdi.

"Johnny, oğlum bırak Ten'i ee kendi saldayesinde rahatça yesin yemeğini."

will you meow me?🐾 johntenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin