28-Salatalık komşu Miyaav!

703 69 14
                                    

"Miyaav~"

Ten, yanında uyuyan adamın yüzünü incelerken hiç eğlenmiyordu, sadece yapacak başka bir şey yoktu.

Yataktan kalkıp kapıyı açmaya çalıştığında kilitli olduğunu yeni fark ediyordu.
Sızlanarak geri dönüp sinirle kendini büyük yatağa attı.

Yuta, Ten ne yaparsa yapsın uyanmıyordu, günün 18 saatini uyuyarak geçiren Yuta amcayı derin uykusundan uyandırmak kolay değildi tabi.

Tekrar yataktan yere inip çok büyük olmayan dolabı açıp kıyafetlere bakındı. Gördüğü çoğu koyu renk olan kıyafetlere ufak burnunu buruşturarak bakıp dolabı kapadı.

"Çirkin! komşunun evi bir sürü çirkin Mrrhh!"

Kısık sesli bir horultu duyduğunda tekrar yatağa varıp komşunun yanağını tutup yapabildiğince sürdürdü. Hala uyuyordu...

"Miyaav~"
Hoşuna giden güzel burnu küçük parmaklarıyla sıkıştırıp kıkırdadı. "miyaa~"
Ardından kendi burnuna götürüp okşadı ve omuzlarını dikleştirdi. "Bir sürü güzel Ten'un burnu daha sevimli Miyaav~"

Dakikalar geçmesine rağmen hala uykusu gelmeyen ve sıkılıyor olan melez, yatakta o yana bu yana dönmeyi bırakıp çok kısık horultular duyduğu komşunun yüzüne yaklaşıp aralık ağzına bakındı.

"Küçük boylu komşu uyurken ses çıkarıyor?"
Aklına gelen şey ile pofuduk kuyruğunu komşunun aralık ağzından içeri ittirip merakla hala ses geliyor mu diye bakındı.

Neşeyle ellerini çırpıp kıkırdadı. "Miyaav~"

~~~

Yuta, on beş dakikadır yüksek sesle çığlık atıp ağlayan küçük bedene hayretle bakıyordu.
Ten'in kuyruğundan rahatsız olup uyandığında uykulu olmasının verdiği huysuzlukla diğerini azarlamış ve korkutmuştu.

"Git! Ten artık küçük boylu komşuyu azıcık bilene sevmiyor! Sevimli de değil Mrrhrh!"

Yuta'nın küçük dolabı ve yatağı arasındaki boşlukta otururken avazı çıktığı kadar bağırıyordu.
Çok sıkılmıştı ve Johnny'i istiyordu.

"Bir sürü kocaman Johnny gelsin, sen git! Miyaav!"

"Ne zaman susacaksın?"
Gerek normalde kişiliği olsun gerek uykunun verdiği huysuzlukla şuan pembe küçük şeyi çekemezdi. En değerli şeyi olan uykusunu bölüyordu çünkü.

"Mrrrhh! Kötü, küçük boylu komşu, siyah komşu!"
Öksürüp burnunu çekti ve devam etti. "Salatalık komşu Miyaav!"
Salatalıktan nefret ettiği için bu ona göre bir hakaret sayılırdı.

"Aman, iyi şimdi de salatalık oldum. Uyuyorum ben, sende ne yaparsan yap. Şımarık pisi."

~~~~

"Yeter! Sus artık, kes ağlamayı. Bak götürüyorum işte."
Yuta omzunda taşıdığı küçük bedenin sızlanmalarına tahammül edemezken, sinirli çıkan sesiyle onu azarladı.

Gece uyandığı beşinci seferde dayanamayıp ağlayan pembe haylazı omzuna attığı gibi evinden çıkıp Johnny'nin evine yol almıştı. Ten, karnı küçük boylu komşunun omzunda yüzü ise poposunun hemen üstüne denk gelirken sızlanmaya devam ediyor ve havadaki kuyruğu farklı yönlere sallanıyordu.

"Çok bir sürü kocaman Johnny'e mi gidiyoruz Miyaav~"

"Evet ya ona gidiyoruz."
Yuta zile basıp kapının açılmasını beklerken Ten'i kucağından indirdi.

Johnny gecenin bu saatinde kapı sesiyle uyandığında terliklerini sürükleyerek kapıya ulaştı. Kim olduğunu bile sormak aklına gelmezken kapıyı açmıştı.

"Miyaaav!"

Ten, uykulu uzun bedenin üzerine atılıp hızlıca bacaklarını beline dolayana kadar tırmandı. Aklına gelen şey ile başını çevirip omzunun üzerinden çatık kaşları eşliğin de küçük boylu komşuya baktı.

"Salatalık komşu Mrrhh!"

Johnny herhangi bir şey söyleyemeden kucağındaki beden, kapıyı kapatıp Yuta'yı dışarıda bıraktı.
"Miyaav!"

Kulakları hızla hareket ederken yanağını önündeki yapılı göğüse sürtüp sevimli bir tonda miyavlıyordu.

"Uslu Ten Johnny'i çok bir sürü özledi Mrrhhh~"

Johnny hala yarı uykuluyken kendi odasındaki yatak Ten tarafından istila edildiği ve oraya asla kendisinin girmesine izin vermeyeceği için kucağındaki melezle birlikle misafir odasına çıktı.

Ten rahat durmayıp kucağında olduğu uzun adamın t-shirtünü çekiştirip kuyruğunu pijamasının içinde gezdiriyordu.

Johnny, dolaptan çıkardığı battaniyeyi boş yatağa bırakıp oturdu. Ten'in küçük yüzünü iri elleriyle kavrayarak kendisine bakmasını sağladı. "Ne yapıyorsun Ten?"

"Ten istiyor Mrrhh~"

"Ne istiyorsun?"
Sorduktan sonra iri elleriyle yanaklarını sıkıştırdığı için ortaya çıkan ufak dudağına küçük bir öpücük kondurdu.

"Miyaav”"
Ten cevap olarak sevimli bir miyavlama bırakıp kucağında oturduğu ev sahibini sızlanarak itti ve sırtının yatak ile buluşmasını sağladı. Keyifle küçük ellerini çırptı.

Johnny gözlerini irileştirip üzerindeki pembe giysiyi çıkarmaya çalışan küçük pembe sevgilisinin belini iki yanından kavradı.

"Ne yapmaya çalıştığının farkındasındır umarım Ten?"

Ten kirpiklerini kırpıştırarak belindeki büyük ellere baktı. "Johnny bilmiyor, elini ordan çek Mrrrh~"
Bahsi geçen elleri belinden çekip fazlasıyla sevdiği sarı şortunun gizlediği yumuşak kalçaları üzerine koydu.
"Miyaav~"

Hafif bedenini uzun bedenin üzerine bırakırken destek almak için ellerini onun yapılı göğüslerine dayadı.

Ufak dudaklarını yalayıp altında uzanan Johnny'nin dolgun dudaklarını kendisinin ki ile birleştirdi. Her ne kadar öpüşmeyi bilmese bile.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Johnny gülerken çok şirin bir şey oluyo ya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Johnny gülerken çok şirin bir şey oluyo ya.

MyLiFeDoYoUnG
💕

will you meow me?🐾 johntenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin