"Siyah kanatlı çocuk, arkadaşını enkazın altından çıkardı ve evden uzağa götürdü. Arkadaşının gözleri kapalıydı ama hala nefes alıp veriyordu. En yakın eve gidip zili çaldı ve ev sahibinden yardım istedi. Şansına ev sahibi eski bir doktordu ve iki çocuğu içeri aldı. Önce yüzündeki ve vücudundaki yaraları temizledi, ardından minik bir ilaç içirdi ve dinlenmek üzere yalnız bıraktı. Siyah kanatlı çocuk bir an olsun yanından ayrılmamıştı, arkadaşına zarar vermekten çok korkmuştu. Hala o patlamaya bir anlam veremiyordu. Bir süre sonra arkadaşı uyandı, uyandığını görür görmez ona sarıldı. Arkadaşı da ona sarıldı. Siyah kanatlı çocuk onu ailesinden, canından ayırmıştı. Kendi ölümünden korkarak 2 canlıyı öldürmüştü. Ama kendi cezasını kendi verecekti. Arkadaşını ömrünün sonuna kadar bir an olsun yalnız bırakmayacaktı. Onu her türlü tehlikelerden koruyacak, canı pahasına onun ölmesine izin vermeyecekti. Günler sonra arkadaşı iyileşti. Ailesinin öldüğünden henüz haberi yoktu. Öğrendiğinde üzülecekti, ama yapacak bir şey yoktu. Siyah kanatlı çocuk ona bir söz verdi. Onu asla bırakmayacağına, ölene kadar asla yalnız kalmayacağına dair yemin etti. Arkadaşı bunun nedenini anlamasa da ona gülümsedi. Siyah kanatlı çocuk daha önce hiç bu kadar güzel bir gülümseme görmemişti. Bunu aklının bir köşesine yazdı. Bu harika gülüşün sönmesine asla izin vermeyecekti."
***
Geceyi reddedilmiş biri olarak garip şekilde huzurlu geçirdim. Beomgyu bir süre daha yanımda kaldı ve saat geç olmaya başlayınca alt kata indi. Ben de ilk kez hiç üzerimi bile değişmeden uyudum. Sabah uyandığımda saat 11di ama bunu umursamadım. Zaten bugün pazardı. Bir dakika, BUGÜN PAZARDI. Kahretsin ki yarın sunum günüydü ve Hee Young'la bir sunum yapamayacağıma emindim. Zaten projeyi çöpe atmıştım. Sakince düşünmek için önce kendime bir kahve yaptım, kahve pişerken oturma odasında masanın üstünde bir kağıt yığını gördüm. Bu kimya projemdi. Evet, benim projem, kesinlike Hee Young ile yaptığımız gibi değildi. Benim anlatım tarzıma uygun ve tek başıma yapmışım gibi hazırlanmıştı! Dışarıdan gelen soğuk ile camın açık olduğunu fark ettim.
"Ne zaman camdan girmeyi keseceksin?"
"Tamam bir dahakine kapıdan girerim."
"Bu kağıtlar da ne demek oluyor? El yazımı nereden biliyorsun?"
"O kağıtlar derken?"
Masadaki projeyi alıp Beomgyu'ya gösterdim. Ama bana anlamamış gibi bakmaya devam ediyordu.
"Bunu ben hazırlamadım Taehyun."
"O zaman bunlar buraya nasıl geldi?"
"Hiçbir fikrim yok."
Yapan kişi kimse hiçbir iz de bırakmamıştı. Evime camdan girebilen tek kişi Beomgyu'ydu. Başka kimse giremezdi ki?
"Gece çıkarken kapıyı kapattığına emin misin?"
"Evet eminim, arkamdan kilitledin hatta."
"Anlamıyorum, bu kağıtlar gökten düşmedi ya?"
"Gökten düşmedi zaten, ben koydum."
"Az önce ben koymadım dedin?"
"Ben yapmadım zaten, sabah kapıdan girecektim ama bunlar kapının önündeydi."
"Hiç not falan yok muydu?"
"Yoktu, aman boşversene beleş proje işte?"
"Beomgyu, ya peşimde bir psikopat varsa? Proje tamamen benim el yazımla yazılmış diyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mumirón✔️
Mistério / Suspense"Bir zamanlar melekler dünyasında yaşayan siyah kanatlı bir çocuk varmış, melekler dünyasında her melek kendi görevini yerine getirmeliymiş. Ama siyah kanatlı çocuk bir gün sıkılıp uzak diyarlara gitmek istemiş, oysa bilmeden evini terk etmiş." Taeh...