Nefret

89 17 105
                                    

"Ay ve Güneş'in tekrar bir araya geldiği gece, sıcak bir havada soğuk kar taneleri meydana geldi. Ay ve Güneş'in parlaması için tüm şehri susturdu. Fakat şeytanın kızı bu gösteriye seyirci kalamazdı. Gösteriyi mahvetmek yerine onların bir süre mutlu olmalarına izin verdi. Yaptığı plan kusursuz işleyecekti. Uzun süre ortalıkta gözükmemesinin bir nedeni vardı. Güneş ve Ay her şeyden habersiz mutlu anlar yaşarken, şeytanın kızı bombayı çoktan yerleştirmişti. Uzun süreli bu bomba, yavaşça patlayacaktı. Her şey yavaş yavaş ortaya çıkacaktı. Güneş ve Ay beraber oldukları sürece birbirlerine güveniyorlardı ama şeytanın kızı bir şekilde onları farklı yerlerde birbirlerinden ayırırsa kazanabilirdi. Fakat henüz farkında olmasa da, ondan gizlice nefret eden biri daha vardı ve şeytanın kızının sonu olacaktı. Veya son olacaktı..."

***

"Yazın sıcağından dolayı kendilerini dışarı atan vatandaşlar, beklenmedik kar yağışı ile şoka uğradılar. Özellikle yaz ayında kar yağması, herkesi şaşkınlığa uğrattı. Kar yağışını görür görmez herkes telefonlarına davrandı ve bu muazzam anı ölümsüzleştirdi. Meteorologlar henüz bu doğa olayı ile ilgili bir açıklama yapmadı. İleriki saatlerde açıklamanın geleceği düşünülüyor."

Kumandayı elime alıp kanal değiştirdim, ama her kanalda gece boyu süren kar yağışı haberi vardı. Biz de şaşkın olduğumuz için bir süre şaşkınlıkla gökyüzüne bakmıştık. Islandığımızı fark edince aceleyle içeri girdik. Ben şaşkındım ama Beomgyu çok mutlu gözüküyordu, hatta dışarı çıkmak istemişti ama ben izin vermedim. Gökyüzünün, bizim kavuşmamıza verdiği tepki olarak nitelendirmişti bu kar yağışını. Daha sonra benim daireme girdik ve yaz ayının ortasında koltuğa oturup üstümüze battaniye örttük. O an bizim sevgimizin yaz mevsimini kışa çevirebilecek kadar güçlü olduğunu anladım. Kar yağışı sabaha kadar sürdü ve camdan manzarayı izlemeye devam ederek uyuyakaldık. Ben ise şimdi erkenden uyanmış, kısık seste televizyondaki haberleri izliyordum. O hala kafasını omzuma yaslamış, huzurla uyuyordu. Ben de hiçbir şeyden habersiz bu anı doyasıya yaşamak istedim. İçimdeki kötü hissi bir kenara atıp ana odaklandım.

Koltuğun yanındaki mini yastığı alıp başının altına koydum ve sessizce ayağa kalktım. Dışarıda sanki gece hiç kar yağmamış gibi bir hava vardı. Güneş açmıştı. Telefonumu açıp hava durumuna baktım ve gerçekten güneşli gösteriyordu. Telefonu bırakıp camı açtım. Hava oldukça sıcaktı. Odama gidip üstümü değiştirdim ve takımı kuruması için balkondaki askılığa astım. Beomgyu'ya göre bir alt-üst aldım ve yatağın üstüne bıraktım. Salona geri döndüğümde yeni uyandığını fark ettim.

"Günaydın, odamda kıyafet bıraktım. Üstünü değişebilirsin."

"Ben rüya mı gördüm ya? Dün gece gerçekti değil mi?"

"Dün gece mi? Ne oldu ki dün gece?"

Gerçekten inanmış gibi şaşkınlıkla yüzüme baktı ama sonra ceketinin kolunu yukarı sıyırıp bileğindeki bilekliği görüp gülümsedi. Bana dönüp elini kaldırdı ve ben de elimi kaldırıp bilekliği gösterdim.

"Gerçekmiş."

"Televizyona baksana, her yerde kar yağışının haberi var."

O televizyonun sesini açıp haberi izlerken, ben de mutfağa girdim ve kahvaltı hazırladım. Kahvaltıdan sonra hava çok sıcak olduğu için dışarı çıkıp soğuk bir şeyler yemeye karar verdik. Tam çıkacağımız sırada Beomgyu birden durdu ve heyecanlı gözlerle bana döndü.

"Taehyun! Denize gidelim!"

"Ne? Hani bir şeyler yiyecekti-"

"Hava çok sıcak zaten, yesek bile sonra yeniden sıcaklayacağız. Denize gidelim!"

Mumirón✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin