"Eğlenceyle sürmesi beklenen parti, bu masaldan beklendiği üzere kanla bitmişti. Güneş öğrendiği gerçeğin peşine düşer, Ay ise gerçekleri eninde sonunda öğrenecektir. Güneş onu bırakmayacağına söz vermişti ve onun üzülmemesi için her şeyi yapacaktı. Ama acımasız bir anneden evladının peşine düşmesi beklenemezdi. Ay ve Güneş'in zamanı azalıyordu, Güneş bir şey yapmazsa Ay tamamen karanlığa bürünecekti. Ama bu sefer pes edecek gibi durmuyordu, karşısında en güçlü şeytan olsa bile onu koruyacaktı. Çünkü sevgi daha önce onların kazanmasını sağlamıştı."
***
Kısa çaplı bir şok yaşamıştım. Telefonun öbür ucundan sesler geliyordu ama ben hiçbir şey duymuyordum.
Yaşıyordu, annesi yaşıyordu. Ve biz bunca zaman bunu fark edememiştik. Peki annesi neden onu aramamıştı? Bir gün öylece kaybolan oğlunu araması gerekmez miydi? Ayrıca Beomgyu okula devam ediyordu. Pekala okula gidip bunu öğrenebilirdi.
Veya her şeyden haberi vardı. Ama neden onu aramadığını merak ediyordum.
"Taehyun, orada mısın?"
"E-evet. Neredeymiş peki?"
"Seul'de. Kadın resmen dibimizdeymiş ama biz görmemişiz."
"Şimdi ne olacak?"
"Dosya tekrar açılabilir, konuyla ilgili ayrıntı veremem ama bu ara ortalıktan kaybolma. Lazımsın bize."
"Tamam, teşekkürler."
Aramayı kapatıp bir taksi çağırdım ve telefonu cebime koydum. Bir süre sonra Yujin de evden çıktı ve yanıma geldi.
"T-taehyun, içeride çok korkunç bir şey oldu."
"Hala içeride biri var mı?"
"Bilmiyorum, herkes kaçtı. Ben korkudan saklanmıştım ancak çıkabildim. Birazdan polisler gelecek."
"Eve nasıl gideceksin?"
"Bir taksi çağırıp giderim ben, sen kendine dikkat et Taehyun. O partide hedef sendin."
"Benim için endişelenme, ben de taksi çağırmıştım şimdi. Seni de geçerken bırakırız."
"Yok zahmet olmasın. Beomgyu iyi görünmüyor."
"Sorun değil gerçekten, bu saatte tek başına gitme şimdi."
Cevap vermek yerine sessizce bekledi. Taksi gelince o öne biz ise arkaya oturduk. Beomgyu hala uyuduğu için arabaya oturtması zor olmuştu. Geçerken Yujin'i bırakmıştık ve eve gelmiştik. Beomgyu uyanmıştı ama üzerinde bir sersemlik vardı. Cebinden anahtarını çıkarıp kapıyı açtım. Lambayı yaktıktan sonra odasına götürüp yatağa bıraktım.
"Hadi sana iyi uykular ben gid-"
Arkamı döneceğim sırada birden kolumdan tuttu ve beni yanına çekti. Gitmemi engellemek için diğer kolunu üstüme attı ve güldü.
"Gitme."
"İkimiz de çok yorulduk, dinlenmemiz gerek."
"Tamam, yanımda dinlen."
"Sabah kendine geldiğinde bunu hatırlamayacaksın bile."
"Olsun, gitme."
Bana dönüp gitmemem için sarıldı.
"Tamam, gitmiyorum sakin ol."
"Bir daha gitme benden. Bunu kaldıramam Taehyun."
"Emin ol aynısı benim için de geçerli."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mumirón✔️
Misterio / Suspenso"Bir zamanlar melekler dünyasında yaşayan siyah kanatlı bir çocuk varmış, melekler dünyasında her melek kendi görevini yerine getirmeliymiş. Ama siyah kanatlı çocuk bir gün sıkılıp uzak diyarlara gitmek istemiş, oysa bilmeden evini terk etmiş." Taeh...