Mumirón✔️

Mavi Parıltılar

"Siyah kanatlı çocuk ve arkadaşı geçmişi araştırmaya başlamıştı. Siyah kanatlı çocuğun geçmişi yavaş yavaş ortaya çıkıyordu. Ama bu geçmiş ikisine de zarar verecekti. Araştırmalarına devam ederken siyah kanatlı çocuğun arkadaşı bir ipucu buldu. Bir kağıt, resim. Kağıdı katlayıp cebine koydu. Sakladı. Ama şeytanın kızı onları izliyordu. Her şeyden haberdardı. Bir kez daha karşı karşıya geldiler. Bu karşılaşmaları bir şeyleri açıklığa mı kavuşturacaktı? Yoksa geçmişin izleri tekrar mı kanayacaktı?"

***

"Burası, senin öldüğün yer mi Beomgyu?"

"Sen burada ne yapıyorsun?"

"Merak etme, içeri giremem. Biliyorsun."

"Burada ne yapıyorsun?!"

"Ne yaptığınızı merak ettim. Kendi geçmişini mi araştırıyorsun Beomgyu?"

"Beni, sen öldürdün."

"Ben mi? Gerçekten mi? Öyle mi yapmışım?"

"Bilmiyormuş gibi yapma. Mingyu'ya yaptıklarını biliyorum."

"Hayır bilmiyorsun. Elinde sadece o aptal notlar var."

"Her şey açık bir şekilde yazıyor."

"Bu dünyadaki tek şeytan ben değilim, hatırlatmak isterim Beomgyu."

"Ama Taehyun'u tanıyan tek şeytan sensin."

"Seni öldürmek için bir sebebim olmalı, değil mi?"

Bir sebep vardı ama o sebebi bilmiyorduk. Beni, ölmeden önce de korumaya çalıştığını biliyordum ama nedenini bilmiyordum.

"Senin şeytan olduğunu bildiğimi biliyordun, bu gayet yeterli bir sebep."

"Ah hayır, öyle her şey için öldürmem ben. Gerçekten önemli bir sebebi olmalı."

"Söyle o zaman?"

"Bir şartla söylerim, Taehyun'dan uzak duracaksın."

"Hayır, benim görevim onu korumak ve görevimi yapacağım."

"Bunun bir görev olduğundan emin misin?"

Beomgyu garip bir şekilde donakalmıştı. Bu cümle neden bu kadar etkiledi onu?

"Evet, bu bir görev. Onu koruyamazsam ölürüm, biliyorsun."

"Güzel o zaman. Kural biri asla unutma."

Bunları söyleyip ardından yok oldu.

"Kural bir nedir?"

"Melek olunca belirli kurallara uymamız gerekiyor. Ondan bahsediyordur."

Sesinde bir gerginlik hissetmiştim.

"İstersen eve dönebiliriz."

Dalgınca odayı izliyordu. Sonra bana döndü.

"Tamam, gidelim."

*

Apartmana girdikten sonra ikimiz de kendi dairelerimize girdik. O konuşmadan sonra pek benimle konuşmadı.