Tuzak

168 23 72
                                    

"Siyah kanatlı çocuk ve arkadaşı artık kendilerine kalıcı bir barınak bulmak zorundaydı. Yetimhane denen yere dönemezlerdi çünkü ayrılmak zorunda kalırlardı. Siyah kanatlı çocuk bazen istediği kişiye görünmediğini fark etti. Bu sayede boş bir binaya girdi ve arkadaşını da içeri aldı. Elektrik yoktu ama suları ve yiyecekleri vardı. Isınmak için de bir ısıtıcı kullanıyorlardı. Bir haftadır şeytanın kızı ile karşılaşmamışlardı. Siyah kanatlı çocuk her sabah korkuyla uyanıyordu. Arkadaşını yanında görünce rahatlıyordu. O da zamanının daraldığının farkındaydı. Ama ne yapacağımı bilmiyordu. Tek yapabildiği arkadaşını canı pahasına korumaktı. Bir gün uyandığında arkadaşını göremedi. Hızla kalktığında arkadaşının camı açmış kolunu dışarıya uzattığını görmüştü. Hava soğuk olduğu için onu uyaracaktı ki kar yağdığını fark etti. Daha önce hiç kar görmemişti çünkü melekler diyarında kar yağmazdı. Ama insanların dünyasında böyle bir şey olduğunu biliyordu. Arkadaşıyla beraber montlarını ve atkılarını giyindiler. Bir süre dışarıda kar oynadılar. Kendi boylarında bir kardan adam yaptılar. Ama bir süre sonra yaptıkları kardan adam kırmızıya boyandı. Etraflarına baktıklarında her yerin kırmızıya boyandığını gördüler. Gökten şeytanın yağmuru yağıyordu. Hızlıca eve kaçtılar. Eve girdiklerinde ise şeytanın kızını gördüler. Şeytanın kızı bu sefer gitmeye niyetli değildi. Çok güçlü bir planı vardı ve kazanacağından emindi."

***

"Sayın izleyiciler, dün sabah sularında başlayan kar yağışı gece yarısına kadar devam ederken, gece yarısı ani bir asit yağmuru başladı. Herkes bunun kan yağmuru olduğunu söylüyor fakat daha önce hiç böyle bir hava olayı gerçekleşmemişti. Rahipler ve din adamları ise dünyanın sonunun geldiğine dair söylemlerde bulundular. Fakat sabah vakti geldiğinde sanki hiç yağmur yağmamış gibi tüm izleriyle beraber silindi ve karlar beyazlığına geri döndü. Belediye başkanı yakın zamanda tüm evlere incil dağıtılacağını duyurdu."

Battaniyeme sarılmış sabah haberlerini izliyordum. Dün gece yağan kan yağmuru sabah saatlerinde hiç yağmamış gibi yok olmuştu. Hee Young'un neden böyle bir risk aldığını bilmiyordum. İnsanlara güçlerini göstermemesi gerekiyordu ama o göstermişti. Belki de bunun için ceza alırdı. Saat 11 civarında kahvaltımı yaptım ve dönem sonu gezisi için alışveriş yapmaya çıktım. Tam binadan çıkıyordum ki Beomgyu kapı sesini duyup dışarı çıktı.

"Nereye gidiyorsun?"

"Neden her yere seninle gitmek zorundayım ben?"

"Maalesef canım bensiz yok öyle. 5 dakikaya geliyorum bekle."

Mecburen bir süre telefonumda oyalandım ve sonrasında Beomgyu hazırlanmış bir vaziyette geldi. Yakındaki bir duraktan otobüse bindik ve bir avmye gittik.

*

Yaklaşık 20 dakika sonra avmye varmıştık. En önemli şeyler giysiler olduğu için aklımdaki birkaç markanın mağazalarını gezdik.

"Taehyun baksana!" vitrininde tatlı renkleri ve kış temalı giysiler olan bir mağazayı gösteriyordu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mumirón✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin