"Güneş, çok sevdiği Ay'ı mutlu etmek için bir hediye arayışına girer. Yaşadıklarını bir süreliğine de olsa unutturmak, onu değerli hissettirmek istiyordu. Karşısına çıkan yabancı aslında o hediyenin bir anahtarıydı. Güneş emin olamasa da bu hediyeyi kabul etti. Onun için daha güzel bir hediye olamazdı. Akşam olup Ay gökyüzüne ulaştığında, Güneş ve Ay tekrar bir araya geldi. Bir daha birbirlerini bırakmayacaklarına söz verdiler ve gök onlara şahit oldu. Kimse o gece birilerinin çığlığını umursamadı. O gece yalnızca onlar vardı. Gecenin yıldızlarıydı onlar."
***
"Taehyun, o ne?"
Defteri yerden alıp yanıma koydum. Okumaması gerekiyordu.
"Önemli bir şey değil, ders not defterim. Masada kalmış da."
Bana doğru ilerleyince, defteri istemsizce arkama ittim ama o hiç sorgulamadan kollarını bana sardı.
"Geldiğin için teşekkür ederim. Aptalca davrandım."
"Aptalca davranmadın, onu aylardır görmedin ve o hâlde gördükten sonra da mantıklı davranman beklenemezdi."
Geri çekilip yanıma oturdu. Sıkıntıyla derin bir nefes verdikten sonra devam etti.
"Annem melek olduğumu biliyor, ama herkes ona deli muamelesi yaptığı için beni hayal sanıyor."
"Zamanla düzelecektir. Komiser Shin ile konuşuruz, bir şekilde çözeriz durumu."
"Zamanla düzelecek bir durumu yok ki. Hangi insana söylesen aklını kaçırdığını düşünür. Onu tedavi etmeleri imkansız."
"Kolay şeyler yaşamadı. Yaptığı hata yüzünden neredeyse evladını kaybediyordu. Senden sonra normal bir hayat sürdürdüğünü sanmıyorum."
Aklıma annesinin ona bıraktığı mektup geldi ama şimdi veremezdim. Başka bir zaman vermem gerekiyordu.
"En azından yaşadığını biliyorum. Ama Hee Young öğrenirse ne yapar onu kestiremiyorum. Onu korumam gerek."
"Tek başına değil, ben de orada olacağım."
"Bu benim mevzum Taehyun. Kendini dahil etme."
"Sen varsan ben de varım, konu kapanmıştır."
"Gerçekten bunu yapmak zorunda değilsin."
"Şu an yapmak istediğim tek bir şey var, o da Hee Young'u bu yer yüzünden silmek."
*
Akşama kadar salonda karşılıklı koltuklara oturup sessizliği dinledik. Bundan sonra ne yapmamız gerektiğini düşündük. Beomgyu'nun yıkılmak üzere olduğunun farkındaydım ve bir an önce bir şeyler yapmalıydım. O yüzden Beomgyu yemek için kalmayıp evine döndüğünde telefonuma davranıp Yujin'i aradım.
"Alo, Taehyun?"
"Yujin, tatilde olduğunu duymuştum. Rahatsız etmedim umarım?"
"Hayır müsaitim. Bir şey mi oldu?"
"Yardımına ihtiyacım var."
"Bekle odama geçiyorum.
Ne ile ilgili?"
"Beomgyu bu aralar pek iyi değil de... Bir hediye almak istiyorum."
"Öyleyse yanlış kişiyi aradın. Erkeklerin sevdiği şeylerden anlamam ben."
"En azından bir fikir verebilirsin diye düşünmüştüm." dedim sitem ederek.
"Nasıl bir şey düşünüyorsun? Yani hediye derken bir yere götürmek de olabilir, pahalı bir şey de olabilir, ucuz ama değerli bir şey de..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mumirón✔️
Gizem / Gerilim"Bir zamanlar melekler dünyasında yaşayan siyah kanatlı bir çocuk varmış, melekler dünyasında her melek kendi görevini yerine getirmeliymiş. Ama siyah kanatlı çocuk bir gün sıkılıp uzak diyarlara gitmek istemiş, oysa bilmeden evini terk etmiş." Taeh...