Chanyeol, ayağını sehpaya uzatmış, yanına koyduğu cips paketinden yiyor ve televizyon izliyordu. Üst katta ise karmaşa hakimdi çünkü birazdan çıkmaları gerekiyordu fakat hâlâ hazırlanmakla meşgullerdi. Jaemin de oradaydı ve Baekhyun'la beraber Baekhyun'un dolabından kıyafet seçmekle uğraşıyorlardı.
"Jeno da orada olacak mı?" dedi Baekhyun.
"Elbette hyung, o bizim gitaristimiz" dedi Jaemin. Baekhyun omuz silkerek "Belki artık değildir diye sormuştum... Sana güzel kıyafetler seçmeliyiz ki Jeno gözünü senden alamasın. Hatta gitarına bile zor odaklansın!"
"Gitarına zor odaklanırsa işimiz biter" dedi Jaemin ve lacivert bir gömlek aldı. Gömlek kadifeydi. "Bu nasıl?"
"Bir de altına düzgün pantolon bulduk mu değil Jeno bütün bar gözünü alamaz senden! Dur bakalım şimdi"
"İnanamıyorum!" dedi Chanyeol, televizyona bakarak. "Yani o kız, o kadının kızı mıymış? Bu ne sikten bir senaryo böyle?" Ağzındaki cipsi çiğneyerek: "Şunların rüyasına girmem gerek" dedi.
Jaemin, "Aşağıdaki hyung gelmeyecek mi?" diye sordu Baekhyun'a. Baekhyun, kendi dolabını ilk kez görüyormuş gibi detaylı bir incelemeye girişmişti. "Onun kendince işleri var" diye mırıldandı.
Sonunda herkes hazırlanıp da kapıda ayakkabılarını giyerken Baekhyun "Biz çıkıyoruz!" diye bağırdı. "Baekhyun, dur!" diye seslendi Chanyeol ve kanepeden kalkarak holde belirdi. Kapının önüne geldiğinde şaşkınca bakan Baekhyun'u kolundan tutup "Önemli bir şey konuşmamız gerek" dedi.
Baekhyun, Chanyeol tarafından içeri çekilirken ötekilere "Siz taksi çağırın, hemen ineceğim!" dedi ve kapı arkasından kapandı. Chanyeol, çocuğun ayakkabılarını bile çıkarmasına fırsat vermeden onu salona götürerek televizyonu işaret etti. "Ne oldu?" dedi Baekhyun. "Bu bir televizyon."
"Ne olduğunu biliyorum! Bu dizi; bana bu dizinin senaristini söyle!"
"Of! Nereden bilebilirim kim yazmış? Bölüm bittiğinde senaristin adı çıkacaktır."
"O yazıları okumakla mı uğraşacağım? Bana bu senaristi bul çabuk" dedi Chanyeol. "Onun rüyasına girip kaliteli bir fikir vereceğim."
"Daha sonra internetten bakarım, acelem var" dedi Baekhyun ve gitmek için yeltendiğinde Chanyeol onun tişörtünün eteğini tuttu. Baekhyun sabırsızca bir nefesi içine çektikten sonra telefonunu cebinden çıkararak televizyondaki dizinin adını internete yazdı ve senaristi hemencecik bulup Chanyeol'e gösterdi. Gülümseyen Chanyeol kanepeye oturarak ayaklarını sehpaya geri uzattı ve "Ona unutamayacağı bir rüya göstereceğim!" dedi.
"Godfather'ı da mı biliyorsun?" diye sordu Baekhyun.
"Amerikan rüyasını bile biliyorum" dedi Chanyeol.
"Daha fazla modern çağ hakkında konuşmayacaksan, ben gidiyorum."
"Görüşürüz." dedi Chanyeol sonra neredeyse fısıltıyla ekledi: "Dikkat et kendine."
Baekhyun, sehpaya ayaklarını uzatmış olan Rüyalar Lordu'na baktıktan sonra önüne döndü ve ağzında bir "Görüşürüz" geveledikten sonra evden çıktı.
Jaemin ve grubunun sahne almasına henüz yarım saat varken bara ulaştılar. Sahne arkasında Jaemin'i karşılayan Jeno, heyecanla "Nerede kaldın! Çıkmamıza az kaldı, hadi gel" diyerek onu kolundan içeriye çekti.
Barda, şu anda sahnede DJ vardı ve şarkılarıyla herkesi coşturuyor gibiydi. İçerisi, genel olarak üniversite öğrencileriyle doluydu hatta tanıdık birkaç sima da topluluğun arasından görünüyordu. Lucas, yanlarından ayrılarak gözüne kestirdiği bir kızın yanına doğru kalabalığı yararak yol aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The End of the Rainbow (ChanBaek)
FanfictionRüyalar Alemi ve Gerçek Dünya'nın sınırları diken üstünde! Rüyalar Lordu, gizemli Ayna Adam'la olan savaşından yara alarak çıktı. İkisinin savaşı gerçekliğe zarar vermiş ve yırtılmalara sebep olmuştu. Bu savaşın sonucunda gerçek olmaması gereken ki...
