Siyah Jeep, anayoldan çıkıp arazi yoluna girdi. Engebeli yol yüzünden yolcular ve sürücü oturdukları yerde sarsılıyorlardı ama bir süre sonra Jongin, arabayı durdurdu ve ışıklarını söndürdü. Kol saatine baktı; saat birdi.
"Biraz burada bekleyeceğiz." dedi Jongin. "Sabah Seul'e döneriz."
"Ne? Neden?" dedi Baekhyun.
"Kyungsoo ve diğerleri önümüzden gitsin diye Baekhyun" dedi Jongin. "Bulmak istediğiniz biri yok muydu? Her şekilde Kyungsoo'nun Seul'e dönmesini beklemek zorundayız ve siz aranıyorsunuz. Sizle kaçtığım için artık ben de bir kanun kaçağıyım o yüzden onların gerisinde olmak bizim aleyhimize."
"Kanun kaçağı demesek" dedi Sehun. "Kanun dışı bir şey yapmadık, insanları kurtarıyorduk."
"Olayların tam göbeğinde olduğunuz için şüphelisiniz." dedi Jongin. "Ya da tanıksınız, her halükarda polisin sizi sorgulaması gerek. Ve gördüğünüz üzere vaktimiz bol. Anlatmaya başlayın."
"Şimdi mi?"
"Evet" dedi Jongin. "Şimdi. Size yardım etmek için başımı belaya sokacaksam her şeyi bilmem gerek."
"Çok inandırıcı bir hikaye değil ama" dedi Baekhyun.
"Sence ne kadar inandırıcı olmayabilir? Az önce peşimizde ruh emiciler vardı ve çok önemli bir belgemi yoktan yakarak Patronus yarattın? Anlat bakalım."
Böylece Baekhyun en baştan başlayarak anlatmaya başladı. Sehun ve Bright da hikayelerine eklemeler yaparak onu desteklediler. Her şeyi anlatmaları kırk beş dakika sürdü, Jongin sessizce dinledi, bazı yerlerde sorular sordu. Anlatmayı bitirdiklerinde Jongin, geriye yaslandı ve dışarıya bir nefes verdi.
"Vay amına koyayım" dedi ansızın. "Yani az önce Chanyeol diye bahsettiğiniz kişi Rüyalar Lordu ve sen onunla zihninden konuştun, öyle mi?"
"Öyle."
Jongin, dinlediği şeyleri bir kez daha kafasında tarttıktan sonra, "Gerçeklik Maddesi dediğiniz şey, yedi renk mi içeriyordu? Yani gökkuşağı gibi."
"Evet."
"Geriye iki tane kaldı dediniz, birisi bu alemde olmayan bir yaratıkta ötekisi de Bright'ın çocukluk aşkında. Ama gerçekten onda olduğuna emin misin?"
"Eminim" dedi Bright. "Beni kabusumdan kurtaran oydu ve diğerlerini bulmam için sarı bir iplik verdi. Chanyeol onun sarı parça olduğunu söylemişti."
"Seul'de olduğuna emin miyiz peki? Kyungsoo onu arayacaktır."
"Emin değilim" dedi Bright. "Ama Seul'de olmalı-"
"Pekala, ya değilse? Diyelim ki, neydi adı?"
"Win."
"Win'i bulamazsak, diğer parçayı nasıl alacağız? Başka bir alemde olduğunu söylüyorsunuz. Ve diğer aleme geçebilen tek kişi de Rüyalar Lordu'ymuş, yani o Ayna Adam çoktan laciverti almış olabilir."
"Şansımız denemeliyiz" dedi Baekhyun. "Win'i bulursak sarı parçayı kullanarak Rüyalar Alemi'ne girebilir ve Beton Adam'dan diğer parçayı da alabiliriz. Elimizde iki parça olursa güçlerimizi tekrar kullanabiliriz ve gidip Sauron'dan moru alırsak-"
"Tanrım" dedi Jongin. "Sauron. Şu an oturmuş on yaşındaki veletler gibi konuşuyoruz. Sauron! Ruh emiciler, Darth Vader... Bahçede oyun oynuyormuş gibi."
"Ya ne demezsin"
"Ama üç parça ele geçirdiğinde Ayna Adam'ı nasıl yeneceksin? Onda dört tane var ve parçalar olmadan bile çok güçlü gibi gözüküyor. Sevgilini ne hale getirmiş baksana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The End of the Rainbow (ChanBaek)
FanfictionRüyalar Alemi ve Gerçek Dünya'nın sınırları diken üstünde! Rüyalar Lordu, gizemli Ayna Adam'la olan savaşından yara alarak çıktı. İkisinin savaşı gerçekliğe zarar vermiş ve yırtılmalara sebep olmuştu. Bu savaşın sonucunda gerçek olmaması gereken ki...