Süpernova Pt. 8: Evim, Güzel Evim

21 7 0
                                    

Lucas, saçlarını kurulayarak banyodan çıktığında burnuna güzel kokular geldi. Jongin, Win ve Bright'ın da yardımıyla sofrayı hazırlıyorlardı; Jongin gerçekten sert görünüşüne rağmen yemek konusunda maharetliydi.

Mark ve Haechan da yemeğe çağrılmışlardı ve sessizlik içinde Jongin'in nefis kokulu yemeklerini yediler. Yemek bittiğinde Win, "Bulaşıkları dert etmeyin" dedi. "Ben yıkarım, oyalanacak bir şey olur."

"Biz sana yardım ederiz" dedi Mark gönüllü olarak. Win gülümseyerek ona teşekkür edip gereği olmadığını söyledi.

Farkında olmaksızın boynundaki kristal kolyeyle oynayan Baekhyun "Eve dönelim" dedi. "Chanyeol'ün yaptığı gibi bir kapı açabilirim, az önce yaptım. Eve dönüp ne yapacağımıza karar verip biraz uyuyalım."

"Bulaşıklarda yardım istemediğine emin misin?" diye sordu Bright. Win, onun elini nazikçe tutarak "Eminim" dedi. "Siz gidin, bulaşıklardan daha önemli işleriniz var."

"Her şey bitince-"

"Kahve, evet." dedi Win. "Unutmadım."

"Ya biz?" dedi Mark, beklentiyle Jongin'e bakarak. Jongin, onları şöyle bir süzdükten sonra "Sanırım sizlik bir şey kalmadı."

Mark'ın yüzü belirgin bir şekilde asılınca Sehun onan telefonunu istedi ve Instagram'dan kendisine istek attı. "Buyur" dedi. "İletişimi koparmayız."

"Teşekkürler!" dedi Mark sevinçle. Haechan ona alınmış gibi baksa da pek umursamadı ve başıyla Sehun'a teşekkür etti.

Baekhyun, eliyle havayı kavrıyor gibi yaptı, tıpkı Chanyeol'ün yaptığı gibi. Kavradığı boşluğu sağa doğru çekti ve sanki bir perde açılıyormuş gibi ansızın geçit açıldı. Ve Baekhyun bunu kağıda yazmadan yapabilmişti, başka neler yapabileceğini merak etmeden duramadı o anda.

Win, Mark ve Haechan'a veda ettikten sonra beşli geçitten geçtiler ve geçit arkalarından kapandı. Win, hüzünle az önce Bright'ın durduğu yere baktı sonra da Mark ve Haechan'a. "İyi bari, biraz yardım etmenizden sorun olmaz sanırım." dedi ve beraber masayı toplamaya giriştiler.

Geçidin öte tarafına adım attıklarında Lucas keyifle "Ah evim!" dedi. "Evimi o kadar özlemişim ki!"

"Bence hepimiz bir duş almalıyız" dedi Sehun.

"İlk ben!" dedi Jongin ve etrafına bakınıp banyoyu saptadı ve içeriye girip kapıyı kilitledi. "Baekhyun! Havlu ve kıyafet getir!" diye de seslendi. Baekhyun üst kata kıyafet almak için yönelmişken Lucas onu kolundan durdurup "Hey" dedi. "Xiaojun'u da buraya ışınlayabilir misin? Hani Chanyeol'ün yaptığı gibi."

"Denerim" dedi Baekhyun ama yapabileceğini biliyordu. İçinde akan güç ona çok tatlı gelmişti ve o tatlılığı sürekli hissetmek istiyordu; bu yüzden onu kullanabilecek bahaneler bulmayı düşünüyordu, sadece birkaç saattir iki parçaya sahip olsa da sanki uzun zamandır sarı ve lacivert parçalar içinde akıyormuş gibiydi.

Jongin'e temiz kıyafetler ve havlu getirdikten sonra salonun ortasına bir kapı açan Baekhyun, elini içeri soktu ve Xiaojun'u boynundan kavrayıp salona çekti. Xiaojun çığlık atarak kapıdan geçti ve Çince küfürler saydırdı.

"Xiaojun!"

"LUCAS!" dedi Xiaojun ve kendini bir anda Lucas'ın kollarında buldu.

"Vay canına" dedi Sehun. "Çok normal bir şeymiş gibi karşıladı."

"Rüyalar Lordu'nuz sürekli beni oradan oraya ışınlıyor" dedi Xiaojun. "Bir ara kafasını çimlerden çıkarmıştı-" Etrafına şöyle bir baktı, kafasını kaldırıp merdivenlere de baktı ve Chanyeol'ü göremeyince "Nerede?" diye merakla sordu.

The End of the Rainbow (ChanBaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin