İstila Pt. 1: Karanlıkta Fısıldayan

30 8 1
                                    

Nam, yattığı yerde şiddetli şekilde öksürüyordu. Yıkık binanın içi son derece soğuktu ve diğer sokak çocukları onu ısıtmak için ellerinden geleni yapsalar da çocuk titremeye devam ediyordu. Vilgax endişeyle "Neyi var?" diye sordu. "Neden bu kadar öksürüyor?"

"Soğuk aldı" dedi Han Jo. "Ama hiç bu kadar öksürmemişti, bünyesi hep zayıftı..."

"Doktora götürmen gerekmez mi?"

"Doktorlar bize bakmıyor ve bize hakaret edip kovuyorlar. Bazıları hemen polisi arıyor, güvenlikler içeri girmemize izin vermiyorlar ve bizi dövmeye yelteniyorlar" dedi Han Jo. "Hastanelere gidemiyoruz, ihtiyacımız olunca polis amcalar bize yardım etmiyor çünkü bir evimiz yok."

"İlacınız var mı?"

"Hayır..."

"Ona ilaç bulacağım." Vilgax ayağa kalktığı sırada çocuklardan birisi içeri heyecanla geldi, elinde aşırmış olduğu bir gazete parçası vardı. "Şuna bakın! Han Jo! O robotu götürüyorlarmış, kocaman robotu incelemek için Amerikalılar alıyormuş!"

Bu robot meselesi Vilgax'ın dikkatini çekmişti, çocuğa ne olduğunu sorduğunda çocuk elindeki gazetede yer alan robotun fotoğrafını gösterip olaya da biraz kendi yorumunu katarak anlatmaya başladı. "Bu robot senin mi?" diye sormaktan geri çekinmemişti ama Vilgax'ın olumsuz cevabı onun hayallerini yıkmıştı belli ki.

"Lanet olsun!" dedi Jongin ve gazeteyi sinirle masaya attı. "O robotu biz bulduk! Mühendisler de bizim ülkemizin vatandaşı ve sanki biz robotu inceleyip mühendisleri sorguya çekemeyecekmişiz gibi bir gemiye yüklenip Amerika'ya götürülüyor! Koyduğumun hükumeti."

Yıkılmış bir deponun önünde dizleri üzerine çökmüş o robotu bulmaları üzerinden dört koca gün geçmişti ve bu robot gündemden bir türlü düşmemişti, şimdi Amerika'ya veriliyor oluşu belli ki robotu daha da fazla gündemde tutacaktı. "Halk galeyana gelecek, eminim. Onlara altın tepside bir süper silah verdik Kyungsoo! İnanabiliyor musun? Üçüncü Dünya Savaşı patlarsa bizim hükumetin bu robotu onlara vermesi yüzünden patlayacak ve bil bakalım başka ne patlayacak? Biz!"

"Biraz sakin olur musun Jongin?" dedi Kyungsoo. "Artık elimizden bir şey gelmez, zaten bu olaya müdahale de edemezdik."

"Ama o robotu biz bulduk Kyungsoo! Bizim de söz hakkımız olmalıydı ve o robot bu ülkenin malı!"

Kyungsoo, ortağını omuzlarından tutarak sandalyeye oturttu ve omuzlarını sıkarak ona masaj yapmaya başladı. "Üzerine düşünmemiz gereken daha başka dosyalar da var, robotun onlarla ne ilgisi olduğunu bulmalıyız. Belki de Amerika'nın büyük bir komplosunu ortaya çıkarırız?"

Jongin, ortağının omzundaki elini tuttu ve sıkıp derin bir nefes verdi. Kyungsoo'nun elini avucunun içine almış dudağına doğru yaklaştırırken içeriye birisi daldı ve Jongin panikle onun elini bıraktı.

"Dedektif Jongin!"

"Ne oldu?" diye kaş çattı Jongin. "İçeri böyle paldır küldür dalıyorsun?"

"Şuna bakın!" İçeri dalan adam Jongin ve Kyungsoo'nun önüne telefonunu bıraktı, ekranda bir video açıktı. Ahtapot başlı bir yaratık, bir eczanenin önünde polisler tarafından çevrilmişti ve polisler ona ateş açacaklarını söyleyip kıpırtısız kalmasını emrediyorlardı. Yaratık ise sadece ilaç istediğini söylüyordu.

Vilgax, gribe iyi gelecek herhangi bir ilacı insanlardan rica ediyordu, kibarca ve nazikçe. Sivil halk uzaktan onu korkuyla izleyip telefonlarıyla onu videoya çekerken eczane çalışanları yürekleri ağızlarında kapıyı kapamışlardı. "Size zarar vermeyeceğim..." dedi Vilgax. "Sadece ilaç..." İri yaratık öne doğru bir adım attığında polislerden biri ona ateş açarak tam omzundan vurdu. Kurşun ona pek etki etmemişti ama şaşıran Vilgax önce haddince fazla kaslı koluna sonra da ona ateş eden polis kalabalığına baktı.

The End of the Rainbow (ChanBaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin