Yüzüğü takıp da görünmez olduktan sonraki anda elini öteki cebine atıp da orada kırışmış yapışkanlı kağıtları hissettiğinde yüzüne bir gülümseme yayıldı ve bir gobline atılarak elindeki paslanmış kavisli kılıcı kaptı. Goblin şaşkınca elinden alınmış havada uçan kılıca bakarken "Orada!" diye bağırdı ama hamle yapmalarına kalmadan havada uçuşan kılıç bir anda Ulu Goblin'in böğrüne saplandı. Lucas, kılıcı yukarıya doğru kaldırarak Ulu Goblin'de kocaman bir yarık açarken goblin de boğulurcasına ses çıkarıyordu.
Kılıcı Ulu Goblin'in göğsünde bırakan Lucas, cebinden kağıtları çıkardı, kimisi yere düşerken elinde kalanların hepsini hiç düşünmeden Ulu Goblin'e yapıştırdı. Kocaman ve yağdan geçinmeyen goblin, yağlı elleriyle aniden Lucas'ın iki kolunu tutarak yüzüne doğru bağırdı, şimdi Lucas onun yok olmamak için direndiğini hissediyordu ve bir şekilde Lucas, içindeki kendi iradesiyle ona karşılık veriyordu ve bu da başında çok keskin bir çınlamaya sebep oluyordu.
Bu acıya dayanamayan Lucas da kalın sesiyle bağırdı ve iki eliyle kılıcın kabzasını tutup daha da derine sapladı, o sırada Ulu Goblin'in üzerindeki yapışkanlı kağıtlar onun yağlı derisine tutunamayıp teker teker yere düşüyordu. Lucas, bağırarak kılıcı kabzasına kadar sokup yaranın içinde çevirdi; Ulu Goblin'in tahtı geriye doğru devrildi ve Lucas ile goblin geriye düşüp yeri boyladılar. İçindeki iradenin büyüdüğünü hisseden Lucas, kılıcı yaranın içinden çekti sonra da bir hamleyle ayağa kalkarak Ulu Goblin'in başını bedeninden ayırdı.
Bütün goblinler geride kalmış onları hayretle izliyordu sadece, hiçbirisi bir harekette bulunma tenezzülünde bulunmamıştı. Ulu Goblin'in başı bedeninden ayrıldıktan sonra altın bir parıltı göründü, sonra da Goblinkent'te kulakları sağır edecek şekilde büyük bir gürültü koptu; bedenleri parlayarak havaya karışan goblinler çığlık çığlığa bağırıyorlardı.
Bir saniye içinde çığlıkları kesildi.
Parmağındaki yüzüğü çıkaran Lucas, onun da yok olup olmayacağına baktı ama yüzük elinde soğuk bir şekilde parıldıyordu sadece. Ulu Goblin'e sapladığı kılıç da parlayarak havaya karıştıktan sonra kendini yere bırakan Lucas soluklanmaya ve etrafını incelemeye koyuldu. Az önce vahşi seslerden geçilmeyen yer şimdi sessizdi, sadece meşalede titreşen alevlerin sesiyle içeride esen rüzgarın sesi ve nem kokusu sarmıştı her yeri.
Sonra bütün meşaleler söndü. Lucas korkuyla ayağa kalkarak etrafına baktı ve aşağıya düşen taşların sesini duymaya başladı. Önce yavaş yavaş sonra da daha büyük gürültülerle düşüyorlardı. Ulu Goblin ve goblinler gitmişti, artık Goblinkent'i bu dünyada tutacak bir bağıl unsur yoktu.
"Sikeyim! Sikeyim buranın altında kalacağım!" dedi Lucas, havalanmak istedi ama içinde hâlâ gücü yoktu, tek hissettiği yüzüğün yarattığı o hoş histi, sanki damarlarında harika bir içki akıyormuş hissi, bir gücün hissiydi belki de, az önce Ulu Goblin'i yok ettiği iradesi gibi.
O iradeye uzandı, derinlerde bir yerde titreşen o iradeyi düşündü ve onu eliyle tuttuğunu düşündü, o irade sanki mor bir ışıktı, mor bir ışık ipliği, onun yukarı çıkmasına yardım edecek mor renkli bir örümcek ağı. Lucas, o iradeye tutundu ve buradan çıktığını hayal etti, Goblinkent gürültüyle çökerken gözlerini yumdu.
Tekrar açmaya cesaret ettiğinde kendisini asansörde buldu tekrar. Şimdi asansörün kapısı önünde ardına kadar açıktı ve arkasında metronun turnike katı vardı. Gözleri rahatlamayla dolan Lucas'ın bir anlık bacakları boşaldı; asansörde duvara yaslanmak zorunda kalıp orada kısaca soluklandıktan sonra dışarı çıkacak gücü kendinde bulduğunda koşarak asansörden çıktı, turnikelerin üzerinden atladı ve merdivenleri bir hışımla aşarak yüzeye çıktı. İçine temiz havayı çeken Lucas, başını kaldırdığı zaman Baekhyun'un neredeyse on beş metre yüksekten yere düştüğünü gördü ama sonraki an Chanyeol onu havada yakaladı ve yavaş yavaş yere indirmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The End of the Rainbow (ChanBaek)
FanfictionRüyalar Alemi ve Gerçek Dünya'nın sınırları diken üstünde! Rüyalar Lordu, gizemli Ayna Adam'la olan savaşından yara alarak çıktı. İkisinin savaşı gerçekliğe zarar vermiş ve yırtılmalara sebep olmuştu. Bu savaşın sonucunda gerçek olmaması gereken ki...