Rüyalar Lordu'nun geri dönmesi üzerinden on gün geçmişti bile. Göz açıp kapayana kadar on gün ve Baekhyun hâlâ onun varlığına alışabilmiş değildi. Hâlâ Chanyeol bir misafirmiş gibi hissediyor, gideceği gün gelecek diye korkuyordu. Chanyeol de sık sık, o ne zaman aklından bunu geçirse, gitmeyeceğini onaylayıp duruyordu. Baekhyun'u rahatlatmak hatta inandırmak zordu, garip olan, Mekanik Ejder'in bir sene önce uzaylıları korkutup kaçırdığına inanıyor olması ama Chanyeol'ün kalacağına inanmıyor olmasıydı.
O sabah Baekhyun, uyanıp Chanyeol'ü yattığı yerde sarsmaya başladı. "Kalk! Kalk!" diye onu omzundan bir ileri bir geri itiyordu. Chanyeol "Ne oldu?" diyerek uyandı, sesi boğuk çıkıyordu.
"Hadi" dedi Baekhyun. "Markete gideceğiz! Dün akşam konuştuk ya? Bu gece herkesi toplayacağına söz verdin!"
"Ah" dedi Chanyeol. "Saat kaç? Market açık mı?"
"Evet," dedi Baekhyun. "Hemen gidelim, akşama kadar bir sürü şey hazırlamamız lazım! Hadi." Onun üzerinden geçerek yataktan indi. Sonra da uzanmakta olan Chanyeol'ün yanaklarını tutup onun dudağına ıslak bir öpücük kondurdu. "Çok heyecanlıyım" dedi ve odadan çıkıp tuvalete koştu. Chanyeol de gülümseyerek yataktan kalktı ve gerindi, uykuya ihtiyacı olmasa da iyi hissettiriyordu. Baekhyun'un bu çocuksu telaşı her uyandığında görmek istediği bir şeydi o anda.
Arabasını ustalıkla paralel park eden Baekhyun, hızla indi. Chanyeol de yolcu koltuğundan inip onun yanına gelerek elini tuttuğunda "Evin oradaki markete niye gitmedik?" diye sordu. Baekhyun sağ ve soluna bakıp onunla karşıya geçerken "Burada daha fazla şey var, bak kocaman bir market."
Bir market arabası alan Baekhyun, yanında Chanyeol'le reyonlar arasında geziniyor, telefonuna bakarak listesindeki şeyleri arabaya koyuyordu. Bazen de Chanyeol'e gösterip "Git şunu bul" diyordu.
"Bu kadar yemeği tek başına mı yapacaksın?" diye merakla sordu Chanyeol.
"Beraber yapacağız" dedi Baekhyun. "Eğlenceli olacak! Ama sakın bir yerleri yakayım deme."
Chanyeol bir anlığına ona baktıktan sonra "Vay be" dedi. "Yemek yapabiliyorsun cidden."
"Ah, özür dilerim?" dedi Baekhyun alınmış şekilde. "Sence beceriksiz biri gibi mi duruyorum Lord'um? Parmağımı şıklatarak pilav yapamadığım için elbette yemek yapabiliyor olmam gerek."
"Tamam kızma canım" dedi Chanyeol ve onu saçından öptü. Baekhyun yanağını kaldırıp "Bir kere daha öp" dedi.
"Ne klişe adamsın" diye alaycılıkla konuştu Chanyeol sonra da yanağına bir öpücük kondurdu.
Alışverişi tamamladıktan sonra ellerinde poşetlerle marketten çıktılar ve arabanın bagajına koyduktan sonra da eve döndüler. Poşetleri mutfak masasına koyduklarında "Sen bunları poşetten çıkar dolaba falan diz" diye elleriyle dolabı ve poşetleri işaret etti. "Ben rahat bir şeyler giyip geleceğim."
Chanyeol parmağını ona doğru salladı ve Baekhyun bir anda üzerinde rahat kıyafetler buldu. "Ah..." dedi. "Teşekkürler."
"Ne yapayım şimdi?"
Baekhyun poşetlerin önünde durdu, Chanyeol de ona sarılıp merakla onu izlemeye başladı. "İlk nereden başlayacağız bilemedim."
"Bakayım yemek listene" dedi Chanyeol. Baekhyun telefonunu ona uzattı, Chanyeol "Menü kalabalıkmış. Şununla başlayalım, tavuğu pişirmek uzun sürer."
"Evet, kesinlikle. Sen sebzeleri doğramaya başla ben de tavuk göğsünü kuşbaşı yapayım. Keşke oradaki adama kestirseydim!" dedi ve tavuğun durduğu plastik kabı poşetten çıkardı, naylonu üzerinden attıktan sonra kesme tahtası ve bıçağı çıkararak işe koyuldu. Chanyeol de başka bir bıçak ve kesme tahtasıyla sebzeleri kesmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The End of the Rainbow (ChanBaek)
FanfictionRüyalar Alemi ve Gerçek Dünya'nın sınırları diken üstünde! Rüyalar Lordu, gizemli Ayna Adam'la olan savaşından yara alarak çıktı. İkisinin savaşı gerçekliğe zarar vermiş ve yırtılmalara sebep olmuştu. Bu savaşın sonucunda gerçek olmaması gereken ki...