Na Jaemin saldırıya uğradığında saat sabahın üçüne yaklaşmaktaydı; aynı şekilde Chanyeol, Baekhyun'un odasında belirdiğinde saat sabahın ikisini yeni yeni geçmekteydi. Jaemin, uyandığında öğlen olmuştu bile fakat uyandığı zaman morfinin etkisindeydi ve zorlukla konuşuyor, etrafını zor algılıyordu. Doktor, ayağa kalkabileceğini söylediğinde babası ve bir hemşire ona iki tarafından destek olarak tuvalete götürmüşlerdi.
Uyanmasının üzerinden iki saat geçtikten sonra sonunda etrafını daha iyi algılayabilmeye başlayan Jaemin, polise ifade verebilecek duruma gelmişti. Jaemin'in ifadesini almaya gelen dedektif ve dedektifin ortağı için saldırıya uğramış bu genç liselinin verdiği ifade dedektifler açısından hem şaşırtıcı hem de soruşturulabilme bakımından yetersizdi.
Jaemin'in dediğine göre çocuk kendini kocaman bir kazan dairesinde bulmuştu. Burası terk edilmiş bir kazan dairesi olmasına rağmen Jaemin, sıcağı teninde hissedebiliyordu. Oradan çıkmak için uğraştığını hatırlıyordu ve de birisi ısrarla onun adını söylüyordu ama Jaemin ilk başta öyle duyduğunu sanmıştı. İşte o zaman, "O adam" ortaya çıkıp Jaemin'i kovalamış, tam çıkışa ulaşıp da kapıyı açtığında Jaemin'i yaralamıştı. Çocuk, emindi, evde değildi, bir şekilde o kazan dairesine gitmişti hatta o adam kaçırmış olmalıydı.
"O adam?" dedi esmer tenli uzun boylu dedektif. Dedektifin adı Jongin'di. Kim Jongin. Ortağının adı da Do Kyungsoo'ydu ve esmer olandan kısaydı. Jongin, "O adamı tanımlayalabilir misin?" diye bir kez daha sordu.
"Şapkası vardı, böyle yuvarlak ve köşeli şapkalar-"
"Fötr şapka" dedi Kyungsoo.
"Fötr şapka, evet. Üstünde de eski bir kazak vardı, siyah ve kırmızı çizgileri olan yünden bir kazak ve suratı da yanmıştı. Ama çok yanmıştı ve..." Adamı tekrar gözünün önüne getirmiş olan Jaemin'in tüyleri diken diken oldu ve saldırıya uğradığı anı tekrar hatırlayınca yutkunamamıştı. "Pekala, sakin ol, seni zorlamak istemiyoruz" dedi Jongin. "Başka bir şey hatırlarsan veya anlatmak istersen... Bu kartım" Jongin kartvizitini Jaemin'in yanındaki çekmeceli dolabın üzerine koyarken Kyungsoo: "Son bir soru sorabilir miyim?" dedi.
Jongin de Jaemin de merakla ona dönünce Kyungsoo ciddiyetini bozmadan "Adamın tek elinde, üzerinde bıçaklar olan bir eldiven var mıydı?" Jaemin'in şaşkınlığı her halinden belli oluyordu, adamı heyecanla onaylayarak "Evet! Evet yoksa onu tanıyor musunuz?"
"Onu seni tanımıyor olman daha şaşırtıcı..." diyen Kyungsoo "İşbirliğin için teşekkürler." dedikten sonra ortağı ile beraber odadan çıktı. Jongin, koridorda yürürken kendisinden kısa olan ortağına "Bir film karakteri canlanıp bu çocuğa saldırmış olamaz." dedi. "Aile içi şiddet olmalı, eminim. Saklamak için böyle bir yalan uyduruyor olabilir."
"Sana katılıyorum, Jongin, ama bir tuhaflık var."
"Nedir?"
"Dün gece iki farklı lise öğrencisi, Jaemin'le alakası olmayan iki kişi daha saldırıya uğramış. Göğüslerinde aynı bu çocuğunki gibi derin olmayan dikine bıçak izleri var ve tahmin et ifadelerinde ne demişler?"
"Kazan dairesinde Freddy Krueger'ın onlara saldırdıklarını." dedi Jongin. "İnanılmaz."
"Kesinlikle." dedi Kyungsoo. "Elimizde ilginç bir vaka var."
Ellerinde kesinlikle ilginç bir "vaka" olduğu doğruydu ama onların hayali baş şüphelileri şu anda o kadar da hayali bir konumda değildi. Jaemin'in bahsettiği yüzü yanmış fötr şapkalı adam, Ayna Adam'la karşılaştığında o üç çocuğa saldırdığı kazan dairesinde sağ eline takmış olduğu bıçaklı eldiveni metal korkuluklara sürterek tiz sesler çıkarmaktaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The End of the Rainbow (ChanBaek)
FanfictionRüyalar Alemi ve Gerçek Dünya'nın sınırları diken üstünde! Rüyalar Lordu, gizemli Ayna Adam'la olan savaşından yara alarak çıktı. İkisinin savaşı gerçekliğe zarar vermiş ve yırtılmalara sebep olmuştu. Bu savaşın sonucunda gerçek olmaması gereken ki...