37

13.5K 1.1K 187
                                    

Öncelikle yeni bölümü bekleyenlerden özür diliyorum. Kaç haftadır çok aşırı derecede yoğundum. Bir de yılbaşı haftası olunca başım çok kalabalıktı. 

Cok şükür bölüm yazabildim.  Yazım yanlışı varsa kusura bakmayın. Oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın lütfen


Keyifli okumalar❤❤





Eşref ile babam bahçeye çıktıktan sonra endişeyle ayağa kalkıp, yere kadar uzanan camdan dışarıyı izledim. Babam ,Eşref'i bahçede ki oturma alanında karşısına almış bir şeyler konuşuyordu.

"Endişelenme,  baban ona kötü davranmaz "

Annemin sesiyle ona döndüm. Yıllar önce sacları beyazlamaya başladığında düzenli olarak kuaföre gider boyatırdı.  Ama şimdi sacları boyasız ve beyazalar daha da artmıştı.  Gözleri eskisi gibi değildi. Daha üzgün bakıyordu. 

"Ben babamı gayet iyi tanıyorum. O beni üzecek bir şey yapmaz"

Bu gece benim için önemliydi.  Eski defterleri açıp bu günü kendime zehir etmek istemiyordum. Ama bir yandan da annemin canını yakmak istiyordum.  Bunu fiziksel olarak yapamazdım. Ama kalbini en iyi şekilde kırabilirdim.

"Haklısın.  O seni üzmez.  "

Düşen suratına rağmen gülümseme çalışıp arkasına dönerek benden uzaklaştı.  Üzülmemem  gerekiyordu.  Sonuçta en çok üzülen bendim.

Eşref'i daha fazla babamla baş başa bırakmamak için hemen mutfağa girdim. Çalışanlar her ne kadar bana iş yaptirmamaya çalışsalarda babama kendi ellerimle kahve yapacaktım. İkisine de orta şekerli birer kahve yapıp hemen mutfaktan çıktım. Hem heyecanlı hem de tedirgindim. Bahçeye acılan kapıdan çıkıp yanlarına doğru ilerledim. Beni ilk fark eden Eşref oldu. Gezilerimi bulan gözleri öyle güzel bakıyordu ki bir türlü birbirinden kopamaz gibiydi. Ta ki babamın uyarı dolu öksürüğünü duyana kadar. İkimiz de hemen kendimizi toparlamak zorunda kaldık.  Eşref başını eğerken ben babama kahvesini uzattım.


"Ellerine sağlık, güzel kızım."

"Afiyet olsun baba"

Daha sonra Eşref'e tepsiyi uzattım. Bana bakmadan fincanını aldı. Babam tekrar boğazını temizler gibi öksürünce ona döndüm. Gözüyle yanına oturmam için işaret ediyordu. Babamın bu kadar kıskanç olduğunu bilmezdim doğrusu. Yavaş adımlarla babamın yanına geçip oturdum.


"Demek ki ailen Erzurumlu "

"Evet Yüzbaşım "

Babam askerliği bırakmıştı.  Hatta rütbeleri karşılaştırırsak Eşref babamdan rütbe olarak büyüktü.

"Kaç yaşındasın?"

Adım kadar emindim ki babam daha ben Erzurum'a gideceğimi söylediğim andan itibaren Eşref'i araştırmıştı.  Yine de kendi ağzıyla söylemesini istiyordu.

"36"

Babam düşünür gibi yapıp kahvesinden bir yudum daha aldı. Ben de sevdiğim adama bakıp gözlerimle rahat olamsı için işaret ediyordum.

"Bayağı yaşlısın "

Babamın söylediği sözle Eşref'in içtiği kahve öksürmesine sebep oldu. Endişeyle yerimden kalkıp sırtına canını acıtmayacak şekilde vurdum.

KÖRDÜĞÜM (FİNAL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin