Oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Yazım yanlışı varsa kusura bakmayın. Keyifli okumalar ❤
Uzaktan bir ses geliyordu. Beni karanlığın ortasında söküp alan bir ses. Birbirine yapıştırıcıyla yapıştırılmış gibi kapanmış gözlerimi biraz zorlanarak açtığımda daha güneş doğmamıştı. Başımda ki ağrıyı tüm hücrelerime kadar hissediyordum. Bir süre şakaklarımı ovup yerimden doğrulmaya çalıştım. Biri ağlıyordu. Aklıma düşen görüntülerle kalbim sızladı. Babam her şeyi öğrenmişti. Bütün gece bir an olsun beni kollarının arasından çıkarmamış, durmadan göz yaşı dökmüştü. Bütün gece saçlarımı okşayıp, diğer yandan da öpüp "iyileşeceksin " demişti.
Sahi iyileşecek miydim? Ameliyat şansım bile o kadar düşüktü ki bütün umutlarımı kırıyordu. Sesin geldiği yere doğru yavaş adımlarla ilerledim. Salonun kapısında durup içeriye baktım. Babam namaz kılıyordu. Sesli okuduğu her duada hıçkırarak ağlıyordu. İçimde kopan fırtınayla, kapı önünde yığılıp kaldım. Ben de sessizce ona eşlik ettim. Namazı bitince ellerinin havaya kaldırdı.
"Rabbim hicbir anne babaya evlat acısı yaşatma. Evladımı bize bağışla. O daha çok genç "
Ağzından bir hıçkırık daha koptu ve başını secdeye koyup ağlamaya devam etti. İkimiz de uzun uzun ağladık. Geldiğim gibi sessizce kalkıp odama geçtim. Kendimi yatağa bırakıp aydınlanmaya başlatan gökyüzüne bakışlarımı çevirdim.
"Yaşamak istiyorum "
Sesim o kadar kısık çıkmıştı ki kendim bile zar zor duyabilmiştim. Duyduğum adım sesleriyle birlikte gözlerimi sıkıca kapattım. Dün babamın kollarının arasında uyuya kalmıştım. Beni odama taşımıştı. Yatağın diğer tarafı çöktü sonra yıllardır hasret kaldığım o dokunuşu hissettim. Babam saçlarımı okşuyordu. Saçlarıma değen elleri sanki baş ağrımı alıp gidiyordu. Kendimi tekrar uykunun kollarına bıraktığımda hala dua ettiğini duyuyordu.
......
"Mahi hanım, Derman bey sizinle görüşmek istiyor. Yalnız randevusu yok"
Telefondan duyduğum isimle derin bir nefes aldım.
"Gelebilir "
Telefonu kapatıp hemen yerimden kalktım. Üstümü başımı düzeltmeye çalışırken kapı tıklatılıp açıldı. İçeriye tüm yakışıklılığıyla Derman girdi. Kapı kapandığı gibi hiç düşünmeden ona doğru adımlayıp kollarımı boynuna sardım. Belime sıkıca sarılan kollarla başımı boynuna gömdüm.
"Hoş geldin "
"Hoş buldum hatunum "
Başımı kaldırıp bir haftadır öpmek için yanıp tutuştuğum dudaklara kapandım. Beni hiç bekletmeden aynı istekle karşılık verdi. O kadar çok özlemiştim ki nefes alamıyordum. Şimdi nefes aldığımı düşünüyordum. Birbirimizi uzun süre öptük. Elleri belimi okşarken kendimi iyice göğsüne yasladım. Hissettiğim sert vücut hatları karnımda bir alev topu ortaya çıkarmıştı. İkimiz de nefes almak için bir süre öpüşmeye ara verdik. Bir anda beni belimden tutup kucağına aldı. Kollarımı sıkıca boynuna sarıp burnunun ucundan öptüm.
Kapıya doğru ilerleyip, kapıyı kilitledi. Sonra masamın önünde bulunan tek kişilik koltuğa oturdu. Kalem eteğimin el verdiği kadarıyla oturmaya çalıştım. Masama uzanıp aldığı telefonu bana uzatınca gülümseyip elinden aldım. Onun kucağında otururken uzanıp üç numaralı tuşa bastım.
Belimi okşayan parmakların hissiyle derin bir nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM (FİNAL)
Fiksi UmumGecenin bir yarısı nereye olduğunu bilmeden saatlerce yürüdüm. Kalbim acıyordu. Beni bu saatte yürüten derdin ne olduğunu kime anlatacaktım? Yüzümde ki yaşları sildim. Sonra bir çıkmaz sokağa girip duvar dibine çöktüm. Neden ben, neden? Bu sorunun...