Oy vermeyi yorum yapmayı unutmayın lütfen
Yazım yanlışı varsa kusura bakmayın ❤❤
Keyifli okumalar
Mahi'den
Yaklaşık iki aydır kaldığım evin önünde durup uzun uzun seyrettim. Her şey nasılda değişmişti. Çocukken her şey o kadar kolaydı ki yaptığım her şeye " çocuk işte diye geçiştirilirken, büyüdüğünde yaptığım her hata tokat gibi yüzüne çarpardı. Ve o zaman çocuk olmadığın için bunun altında ezilirdin.
"Dışarısı soğuk Mahi hanım. İçeri geçin lütfen "
Yanı başımda duyduğum sesle döndüm. Benim için endişelenen adamı uzun uzun izledim. O da bakışlarını benden çekmedi.
"İyi geceler "
"İyi geceler"
Evden içeri girdiğimde her yer sessizlik içindeydi. Sessiz olmaya çalışarak merdivenleri çıkmaya başladım. Salona doğru döndüğümde yemek masasında bir kişilik servis açılmıştı.
"Mahi hanım yemek hazır. Bir şeyler yemeyecek misiniz?"
Evin emektar çalışanlarından Zeliha ablaydı. Ellerim merdiven korkuluklarındayken ona doğru döndüm.
"Yok abla aç değilim. İyi geceler "
Babam eve dönmemi istediği zaman içimde az da olsa bir umut vardı. Dedim belki affeder. Sabah erken kalkıp kendi ellerimle kahvaltı hazırladım. Babam ve kardeşlerim kahvaltıyı benim yaptığımı öğrendiklerinde sessizce kalkıp gitmişlerdi. Pes etmedim. Geç saatte olan toplantıları erkene alıp babamlar eve gelmeden eve geldim. Geceleri dışarı çıkmadım. Babamın hoşlanmadığı hicbir şey yapmadım.
Ona yaklaşmaya çalıştıkça benden uzaklaştı. Benimle iki çift laf bile etmiyorlardı. Hep beraber salonda sohbet ederlerken ben onların yanına gitsem hemen kalkıp gidiyorlardı. Akşam yemeklerinde benimle aynı masaya oturmamaya çalışıyorlardı.
Onların huzurunu daha fazla kaçırmamak için akşam yemeklerinden sonra eve geliyor sabah kahvaltı yapmadan evden çıkıyordum. Artık ilk günlerde yaptığım gibi onlara yaklaşmıyordum. Daha fazla rahatsız edersem benimle aynı ortamda nefes bile almak istemeyeceklerdi. Eve geldiğimde hep tek kişilik servis vardı. Kaç kere tek başıma o masada yemek yedim. Her seferinde boğazımda koca bir yumru haline gelip bir türlü geçmedi.
Tekrar sessiz olmaya çalışarak odamın bulunduğu kata çıktım. Sabahtan beri doğru düzgün bir şey yiyememistim. Yediğim ne varsa çıkarıyordum. Ve bir de baş dönmeleriyle cebeleşiyordum. Kendi odama geçeceğim sırada babamın sesini duydum. Biriyle telefonda konuşuyordu. Mahur ismini duyunca kapıya biraz daha yaklaştım. Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Bu saatte önemli bir şey olmasa babam telefonda konuşmazdı. Mahur'a bir şey mi oldu korkusuyla aralık kapıdan babama baktım. Omuzları çökmüş bir halde bir elinde telefon diğer eliyle şakaklarını tutmuş konuşuyordu.
"Ben de seni seviyorum kızım. Kendine iyi bak."
Telefonu kapatıp başını kaldırdığında göz göze geldik. Bir anlık tedirgin olsamda ona bakmaya devam ettim. Anında çatılan kaşlarıyla ayağa kalkıp arkasını döndü. Yanına gidip konuşmaya cesaretim yoktu. Hicbir şey söylemeden arkamı dönüp kaldığım odaya girdim. Umudumu kaybetmeyecektim. Babam bir gün beni affedecekti.
....
Alışveriş merkezinde aldıklarımın çoğunu Arif taşıyordu. Ben de birkaç poşetle onun yanında yürüyordum. Yakında yengem doğum yapacaktı. Ona ve yeğenlerime hediyeler almıştım. Abim evde olmadığı zamanlar gizliden gidip yeğenimi görüyordum. Bugün de erkenden evden çıkmış, abim evde yokken onları görmeye gidiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM (FİNAL)
Algemene fictieGecenin bir yarısı nereye olduğunu bilmeden saatlerce yürüdüm. Kalbim acıyordu. Beni bu saatte yürüten derdin ne olduğunu kime anlatacaktım? Yüzümde ki yaşları sildim. Sonra bir çıkmaz sokağa girip duvar dibine çöktüm. Neden ben, neden? Bu sorunun...