Ay dayanamayıp bir bölüm daha yazdım. 😀
Oy vermeyi bol bol yorum yapmayı unutmayın lütfen ❤❤
Keyifli okumalar 🥰🥰
Bütün gün karakolun içinde aptal gibi dolanıp durdum. Biri bana birkaç defa seslendiginde ancak duyabiliyordum. Aklım hep Eşref'in gidişindeydi. Onu aramamak için kendimi zor tutuyordum. Gözlerim odada ki saatten hiç ayrılmıyordu.
"Üsteğmenim!"
Birinin kolumu dürtmesiyle kendime geldim. Başımda saskinnsaskin bakan Ozan üsteğmen vardı.
"Efendim üsteğmenim "
"İyi misiniz?"
"İyiyim neden sordunuz?"
"Metin üsteğmen birkaç defa seslendi ama duymadınız?"
"Öyle mi? Özür dilerim aklıma bir şey geldide onu düşünüyordum. O yüzden duymamışım. "
Ikisi de inanmamıştı gerçi kimseyi inandırmak zorunda da değildim. Tek düşündüğüm Eşref'ti .
"Çay ister misiniz?"
Elinde ki karton bardaklardan birini bana uzatı.
"Teşekkür ederim."
"Rica ederim"
Ozan üsteğmenin elinden bardağı alıp masaya koydum. Gidişinin üstünden neredeyse yedi saat geçmişti. Çoktan varması gerekiyordu. Daha fazla dayanamayıp onu arayacağım sırada telefonun ekranında onun aradığını gördüm.
Heyecanla ayağa kalktıgımda masada ki bardağa çarpıp çayı yere döktüm.
"Hay Allah. Tamda sırasıydı "
Bardagi alıp masaya bıraktığımda bana bakan iki çift gözle kendime geldim.
"Şey... önemli bir telefon bekliyordum. Gelince buraları temizlerim "
Onlar hala şaşkın şaşkın bana bakarken telefonu aldığım gibi odada çıktım. Merdivenleri resmen koşarak indim. Elimde ki telefonun sesi kesildi. Koşar adımlarla on bahçeye çıktım. Kimsenin beni duymayacağı bir mesafeye geçip bu defa ben onu aradım. İlk çalışta açıldı.
"Alo"
"Komutanım "
Nefes nefese kalmıştım. Normalde bu kadarcık mesafeyi koştum diye asla yorulmazdım ama kalbim koşmadan beni yoruyordu bu aralar.
"Neyin var niye böyle nefes nefese kaldın "
"Siz arayınca müsait bir yere geçmek için bahçeye koştum ondan böyle nefes nefese kaldım. "
"Ben tekrar arardım seni"
"Olsun . Bekletmek istemedim."
"Bir ömür beklerim seni "
Sırıtıp başımı eğdim. Botumun ucuyla toprağı eşeleyip durdum. Bu adam neden bu kadar tatlıydı. Yüreğimden dilimin ucuna sözcükler kendiliğinden döküldü.
"Ben de "
"Sen de ne ?
Sesi daha oyunbaz çıkmıştı. Sırıtmaktan çene kaslarım ağrıyordu. İstediğini vermeyip hemen konuyu değiştirdim.
"Vardınız mı sağ salim"
"Sorumun cevabı bu değildi. Ama neyse bu seferlik böyle olsun. Vardım. Şuan koyun girişinde arabayı durdurmuş seninle konuşuyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM (FİNAL)
General FictionGecenin bir yarısı nereye olduğunu bilmeden saatlerce yürüdüm. Kalbim acıyordu. Beni bu saatte yürüten derdin ne olduğunu kime anlatacaktım? Yüzümde ki yaşları sildim. Sonra bir çıkmaz sokağa girip duvar dibine çöktüm. Neden ben, neden? Bu sorunun...