1.6

20.6K 1K 68
                                    

İyi okumalar <3333

~

Resime iyice göz gezdirdim. Sonra da resmi yerine koyup ayağa kalktım. Herşey çok güzeldi. Arkamı döndüğümde yatağın karşısında büyük bir ayna ve önünde de masa vardı. Ne diye vardı bu masa.

Makyaj yapıyor olamazdı değil mi?

Neyse, odadan çıkıp kendi olduğum odaya girdim. Üstümü çıkardım yani fazlalık olan üstümü çıkardım montumu falan. Yatağa girdim o kadar çok yorulmuştum ki kar topu oynarken yorgun vücudum ile gözlerimi karanlıklara bıraktım.

~

Uyandığımda sesler geliyordu. "Nereden geliyor bu sesler sabah sabah" dedim kendi kendime. Yatakta doğruldum ve hızla odadan çıktım sesin geldiği yere yani mutfağa gittim. Kuzey hızlı bir şekilde kahvaltı hazırlıyordu.

"Komutanım?" Dedim. Hemen kafasını bana çevirdi. "Ahu şu yumurtaları ocaktan çek hemen!" dedi hemen yanına gidip ocağın altını kapattım.

Yumurtalı soğuk suyun altına koydum. "Kimin için bu hazırlık?" Diye sordum. Kafasını 2 -3 saniyeliğine bana çevirdi ardından salatalıkları doğramaya devam etti. "Ailem gelecek bugün annem babam ve kardeşlerim" dedi.

"Kaç tane kardeşiniz var ki?" Diye sordum şaşkınlıkla. "İki tane, iki tane kız kardeşim var." Dedi.

"Benim kaldığım oda kardeşlerinizin mi?" Diye sordum. "Evet onların." dedi. Adam bana kardeşlerinin odasını vermiş yuh be.

"Ama sizin bugün askeriyede göreviniz var ailenizle kahvaltı yapabilecek misiniz?" Dedim bu sefer de. "Hayır yapamayacağım, onlar beni görmeye gelecekler onlar geldiklerinde yorulmasınlar diye ben hazırladım." Dedi.

Bu adam çok düşünceliydi. Gel de sevm-

Seviyorum dedin Ahu! Sen kuzey'i seviyorsun!!

Sus bir sus!

"Benim yardım edeceğim bir şey var mı?" Dedim. "Evet var, şuradaki peyniri keser misin?" Dedi. "Tamam , keseyim." dedim.

Elime peyniri aldım ve bir tabağa peynir dilimleri koydum. Doğradığı salatalıkları da bir tabağa koyup ardından masaya koydum.

"Hadi gidelim onlar 1 yarım saatte kadar gelir çayı ısıtıp içerler" dedi. Kafamı salladım evden çıkıp evrimin yanına gittik. "Günaydın ahu" dedi evrim. "Günaydın Evrim." Dedim gülümseyerek o da gülümsedi. "Hadi evrim ve ahu gülüşmeyi kesin de gidelim askeriyeye." Dedi Kuzey komutan arabaya bindik ben ve evrim arkaya binecekken Kuzey komutan bana.

"Ahu sen öne bin!" Dedi kafamı sallayıp öne bindim o da öne bindi, evrim arkada tek kalmıştı. Askeriyeye gelince arabadan indik evrim "komutanım izninizle" dedi. "Git evrim, git" dedi Kuzey. "Bende gideyim komutanım" dedim.

"Kimse olmayınca Kuzey askeriyede olunca komutan, oda iyiymiş" dedi kuzey. Gülümsedim "görüşürüz komutanım" dedim. "Görüşelim tabii görüşelim." Dedi benim gibi gülümseyerek. Arkamı dönüp hızla koğuşa girdim. Yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna yemin edebilirim.

Gülümseyerek üstümü çıkardım duş aldım yarama dikkat ederek. İnsanın aklında her zaman Kuzey olabilir miydi. Bende vardı işte. Aklımdan bir türlü çıkaramıyordum. Ölecektim şimdi.

Duş alırken, yemek yerken , telefona bakarken ,otururken bile aklımdaydı. Üstümü giyinip dışarı çıktım hiç kimse yoktu koğuşta. Tabi ya bugün aileleri gelecekti herkesin ben hariç...

Dışarı çıktım herkes çok mutluydu. Anneleriyle, babalarıyla, kardeşleriyle, eşleriyle , çocuklarıyla özlem gideriyorlardı. Kafamı sola çevirince Kuzey komutanı gördüm annesi babası ve kız kardeşleriyle oturup konuşuyordu. Kız kardeşlerinin arkası dönüktü. Yüzlerini görmemiştim.

Ama sanki babası olduğunu tahmin ettiğim adam biraz tanıdık geliyordu. Ben bu adamı nerede görmüştüm.

Hatırla, hatırla , hatırla... Tabi ya!

Bu adam benim babamın askerlik arkadaşı size demiştim ya babam da askerdi diye. Babam öldüğü zaman bize gelen adamdı. Babamın yakın arkadaşı olduğunu söylemişti. Babam ölmüştü o da gazi olmuştu.

Bize geldiğinde eli yüzü yaraydı. Babamla aynı çatışmaya girmişlerdi sadece biri ölü, biri yaralıydı.

Yüzüme o an gülümseme yayıldı. Kuzey ile göz göze gelince oda bana gülümsedi. Ona gülümsüyorum sanmıştı. Ona gülümsemiyordum ama ona da gülümserdim, olsundu.

Birden kuzeyin babası bana çevirdi kafasını beni hatırlamaya çalışır gibi gözlerini kıstı. Birden gözlerini kısmayı bırakınca. Gülümsedi hemen ayağa kalktı. Hızlı adımlar ile yanıma geldi. "Ahu? Sen misin kızım?" Dedi. "Benim Asaf amca." Elini öptüm. "Kocaman olmuşsun kızım" dedi.

Gülümsedim onun arkasındaki şaşkınca bize bakan kuzey , annesi ve kardeşlerine kısa bir bakış attım. "Asker olduğunu bilmiyordum" dedi Asaf amca.

"Bende sizin Kuzey komutanın babası olduğunuzu bilmiyordum" dedim. Yüzünde çok tatlı bir gülümseme yayıldı.

"Az önce birbirinize gülümsediniz bir şey mi var aranızda?" Dedi merakla. "Ha şey yok sanırım" dedim. Küçük bir kahkaha attı. "Sanırım değildir o" dedi omzuma dokunarak.

Sırtıma elini koyup hızlı adımlarla kuzeyin, annesinin ve kardeşlerinin yanına geldik. "Aysun hatırladın mı bu kızı?" Dedi Asaf amca. Aysun teyzeyi severdim. Bana babam öldüğünde hep ayakta durmam gerektiğini söylerdi.

"Hatırladım, hatırladım Ahu değil mi bu?" Dedi Aysun teyze gülümseyerek. "Evet, o" dedi Asaf amca. "Çok güzelleşmişsin Ahu. Seni burada görmeyi beklemiyorduk asaf ile" dedi Aysun teyze. Kafamı salladım "bende sizi burada görmeyi beklemiyordum" dedim.

"Annen yok mu?" Dedi Aysun teyze. Gülümsemem soldu. "Yok." Dedim kafamı yere eğerek. Aysun teyze anlamış gibi gülümsedi. "Üzülme kızım, başka zaman gelir" dedi. Ne başka zamanı o hiç gelmeyecek Aysun teyze. Yüzümü görmeye bile tahammül edemiyorken nasıl gelsin.

Asaf amca ortamın havasını konuşarak değiştirdi. "Bunlar benim kızlarım Bengü ve İlayda" dedi. Gözlerini onlara çevirip gülümsedim bu Bengü denilen kız kuzeyin odasında gördüğüm resimdeki kızdı. Kız kardeşiymiş o. Çok yanlış anladım olayı. "İlayda nişanlı" dedi Asaf amca. Gülümsemek ile yetindim. "Memnun oldum tanıştığıma" dedim.

"Bizde memnun olduk" dediler aynı anda.

~

Sonnn

Görüşürüz aşklar.




Bir Yıldız Kaydı  •texting• (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin