İyi okumalar <33
"Ben sanırım seni seviyorum." Dedi Kuzey. "Hı?" Dedim. "Hatta seni sanırım değil ciddi ciddi seviyorum ve sanırım bayadan beri." Dedi Kuzey.
Yüzümü gülümsemeden tutamadım. Şuan onu öpüp 'BENDE SEMİ SEVİYORUM HEMDE ÇOK' demek isterdim. Dese miydim acaba? Ama ya ben utanırım ki olmaz ben söyleyemem!
Kollarını belimden çekti o çekince bende istemsizce çekmek zorunda kaldım. "Bişey demeyecek misin?" Dedi Kuzey. Demeli miydim? Ne diyecektim ki? "Ne demeliyim?" Dedim.
"Bilmem ne demelisin?" Dedi yüzüne şaşkın şaşkın bakıyordum. Bir an cesaret geldi bana azıcık eğildim böyle azıcık dudaklarımı yanağına koydum yumuşacık pamuk gibi yanağına götürdüm dudaklarımı.
Hafif çıkan sakalları dudaklarımı acıtsa da çok güzel bir zevkti hu şuan havalara uçabilirdim.
Dudaklarım 3 -4 saniye daha yanağında kaldığında, geri çekildim gülümseyerek. "Sen şimdi be-" dedi gerisini getiremedi çünkü o her anı bozan çok güzel bir telefon sesi geldi kulaklarımıza. Gözlerini devirip cebindeki telefonu aldı. İlk önce ekrana bir süre baktı daha sonra hemen açıp kulağına götürdü.
"Buyrun albayım" dedi Kuzey. Kaşları çatılmıştı. Bende onun gibi kaşlarımı çatıp konuşmasına odaklandım. "Peki albayım" dedi Kuzey sonra "hemen geliyorum hemen" dedi. Ayağa kalktı telefonu kapatarak. "Kuzey ne oldu?" Dedim.
"Görev var oraya gitmem lazım. "Kimle? Kimlerler gideceksin?" Dedim. "Komutanlar, ben ve 10'a yakın asker." Dedi Kuzey. Kolundan tuttum. "Bende gelebilir miyim?" Dedim. "Hayır olmaz!" Dedi. Bağırarak.
Yanımdan geçip hızla arabaya bindi. "Kuzey! Kuzey lütfen dur gitme yalvarırım! Ya bir şey olursa!" Diye peşinden gidip bağırıyordum. Virden arkasını döndü. "Çok uzun sürecek gelmeni istemiyorum!" Dedi Kuzey "Ne kadar sürecek ki?" Dedim "4 ay" dedi.
4 ay mı? Nasıl dayanırım sevdiğim adamsın sen benim nasıl dayanırım ben senin yokluğuna? "Kuzey gitme, çok uzun bir süre bu. Gideceksen beni de al yanına birlikte gidelim olmaz mı?" Dedim. Dolan gözlerimle.
"Olmaz! Yine vurulursun bişey olur sana." Dedi arabaya binecekken. "Kuzey lütfen geleyim ayrı kalmayalım lütfen!" Dedim.
"Olmaz dedim Ahu senin başına bir şey gelmesini kaldıramam!" Dedi Kuzey. Bu sefer de ben bağırdım. "Peki, ben senin başına bir şey gelmesini kaldırabilir miyim!" Dedim bağırarak. Göz yaşlarım akıyordu hemde öyle çok ki. "İyi git, tamam git" dedim ardından. Önünden geçip arabaya bindim. Bari beni askeriyeye bıraksın.
Arabaya bindi. Arabayı çalıştırdı ne o , ne ben ikimizinde ağızı bantlıymış gibi konuşmuyorduk. İkimizide bir sessizlik basmıştı. Susmuştuk. Belki de hiç konuşmamak adına. Bir daha birbirimizi görene kadar konuşmamak adına...
Askeriyeye geldiğimizde hemen arabadan aşağı indim. Koğuşa girdim. Hemen yatağa yattım. Gözlerimi kapattım. Deli gibi ağlıyordum...
Akan göz yaşlarım yastığa damlıyordu sırılsıklam olmuştu yastık bile. "Ahu?" Diye ses geldi gözlerimi açtım karşımda zümrüt vardı.
"Bir şey mi oldu?" Dedk zümrüt. Hıçkırıklarım arasından "hayır, yok bir şey" diyebildim sadece. "Bir şey olmuş, arkadaşınım ben senin anlarım." Dedi zümrüt. "Hayır değilsin, sen benim arkadaşım değilsin. Sen diğerlerinin aklına uydun!" Dedim sinirle. "Özür dilerim..." Dedi zümrüt.
"Dileme istemez" dedim ranzadan aşağı indim. Daha fazla sesine katlanacak durumda bile değildim. Zümrüt, Kolumdan tutup beni kendine çekti ,sarıldı. "Bırak!" Dedim Zümrüte. "Özür dilerim arkadaşım çok özür dilerim. Ama ben senin arkadaşınım sana kötü bir şey yapmış olsam bile senin arkadaşınım. Beni affet olur mu?" Dedi zümrüt.
Ağlamam daha da şiddetlendi. "Kuzey komutan... Göreve gidiyor 4 ay gelmeyecekmiş." Dedim.
"Hadi ama Ahu buna mı üzülüyorsun seni göreve almadı diye mi?" Dedi zümrüt gülümseyerek. "Ondan değil... Ben... Ben Kuzey komutanı seviyorum." Dedim. "Siz sevgili misiniz?" Dedi zümrüt ağızınk eliyle kapatarak.
"Daha bugün olduk yani sanırım..." Dedim. Sarılmayı bıraktım Zümrüte. "Gidiyor diye ağlıyorsun." Dedi zümrüt. Kafamı salladım "evet gidiyor diye. Beni de almıyor yanına" dedim.
Yatağa oturttu beni ve tekrar sarıldı. "Bir şey olmaz Kuzey komutana merak etme hem hep konuşursunuz." Dedi zümrüt. "Haklısın ona bir şey olmaz diymi" dedim. "Merak etme Allah'ın izniyle hiç bir şey olmaz." Dedi zümrüt. Göz yaşlarımı sildim. "Hem senin tokan nerede?" Dedi zümrüt. "Arabadayken kafamdaydı." Dedim. "Belki yere düşürmüşümdür bekle hir bakayım" dedim ayağa kalktım buraya gelirken gezdiğim yerlerden geçtim. Yoktu.
Tam yere eğilip kuzey'in arabasının altına bakacakken. Ses geldi. "Bunu mu arıyorsun" dedi kuzey'in sesi. Arkamı döndüm elindeki tokaya baktım. "Evet onu arıyorum" dedim...
"Verir misin?" Dedim bir kaç adım yaklaşarak. "Vermem" dedi. Kaşlarımı çattım "sebep???" Dedim.
"3 saat sonra gideceğim. Buraya geri gelene kadar bende kalsın özlemeyeyim seni" dedi. Gülümsedim. "3 saat sonra gidiyorum sarılmayacak mısın?" Dedi kollarını açıp. "Herkes görür" dedim. "Görsünler, ben onları susturmayı bilirim." Dedi Kuzey.
Gülümsedim hemen kollarının arasına gittim. Kollarımı boynuna doladım. O da kollarını belime doladı. "Asker sevgilim benim" dedi Kuzey. Yüzümde gülümseme oldu. "Komutan sevgilim benim" dedim bende kuzeye kafamı çevirerek.
Aradan bir kaç dakika geçmişti biz hâlâ sarılıyorduk "Kuzey" dedim. "Efendim asker sevgilim" dedi Kuzey. "Sen gidince hep mesajlaşırız değil mi?" Dedim. Kıkırdadı "ilk zamanlardaki gibi mi?" Dedi Kuzey. Kıkırdadım. Kafamla onaylayarak "ilk zamanlardaki gibi" dedim
~
Sonnn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yıldız Kaydı •texting• (Tamamlandı)
Dla nastolatków0530*******: pişt lan baksana bi 0530*******: lan bak dedik sana paramı alırken iyiydi demi. Kuzey: ? Kuzey: kimsin? 0530*******: Siktir git ordan tanımamazlıktan geliyor şuna bak. Kuzey: Gerçekten tanımıyorum ayrıca o küfürü bir daha etme. 0530***...