{HERŞEYDEN SONRA}
Karşımda öylece durmuś bana bakıyordu yüzündeki gülümseme icime büyük bir su sepmişti ama icimde başka bir şey daha yanıyordu "jk olan aşkım" ve ona bunu söyliyememek daha fazla icimde yanmasına ve aci cekmeme her gecen gün bir sorun daha cikmasını istemiyordum sadece onu sevdigi mi soylemek istiyorum
üzerimden bu yükün ve söylemedigim için pişman olacagım bir şeyi taşımak istemiyordum daha fazla jungkooka yaklaştım göz bebeklerimiz bir birine kenetlenmişti ikimizde susuyorduk sadece o bir kaç dakika hayatan koptugumu düsünmeme sebeb olmuştu ama hala ayaklarım yere degiyor nefes alıyordum jungkookun yüzü daha fazla yaklaştırdı ve elleri ellerime uzandı bu sefer çekmemiş ve bende ellerimi elerine uzatmıştım ilk başta şaşırsada ellerimi sıkıca kavramıştı beni kendine çekmiş gözlerimiz birbirinden hiç ayrılmıyordu sesizligi bozan ilk jungkookdu
"alna" dudaklarını yaladı ve gözlerini birden gözlerimden kaçırmıştı "ben ,alna tamam bir anda diyecegim bunu gevelemek istemiyorum ama söylemek sandıgım kadar kolay değil yani"
Nefesimi almakta güçlük çekiyordum jungkookun yüzü o kadar yakındıki icimde garip bir sakinlik vardı çümlesine devam etti bir anda söyledigiyle sanki dilimi yutmuştum jungkooka ne diyecegini biliyordum ama jungkookun kendisinden duymak biraz daha garip hisetirmişti beni
"sana deliler gibi aşıgım nasıl olduğunu anlamadan seni sevdim ama sen simdi gideceginden bahsediyorsun ben senisiz yaşayamam beni bırakma lütven" elleri cenemi kavramış yüzünü bana eğmişti lanet boy farlı gözleri dolmuş bana bakıyordu bir şeyler söylememi bekliyordu bende söylemek istesemde agzimdan hiç bir cümle bile cıkmıyordu ellerini yüzümden çekti ve geriledi bana son kez daha baktı gidecegi an bileginden kavradım onu bu halde görmek beni üzmüştü onu severken neden sesiz kalmıştım bileginden kendime doğru çektigimde bana döndügü esnada ellirimi jungkookun bedenine sımsıkı sarmıştım ve benden bekledigi iki cumleyi söyledim kalbim çok hızlı atmaya başlasada iki cümleyi bir araya getirmiştim
"seni seviyorum jungkook"
Jungkook bi anda Kollarını belime dolamış ve dudaklarını anlıma bastıraraktan bir öpücük bırakmiştı bedenlerimiz daha da çok birbirine yapışmiştı
jungkook burnu boynuma değiyor beni kendimden geçmeme sagliyordu nefesini boynuma veriyordu ben ise jungkookun gögsüne daha çok sokulmuş onun kokusuyla herşeyi unutmuştum sanki beni rahat hisetiriyordu bütün herşeyi unutmuştum butun dertlerimi sorunlarımı kalp kırıklarını o an sadece jungkookun kokusuna odaklandım bedenlerimizi ayırdıgımızda gözlerimiz tekrardan buluştu
aramızdaki mesafe az bir şey kalmıştı, elleriyle saclarımı kulagımın arkasına yerleştirmis benden onay bekliyordu ufak bir adım jungkooka yaklaştım nefeslerimiz birbirine değiyordu dudaklarımızı birleştirdigimiz anda kalbimin çıktıgı hissediyordum her bir dudaklarımız ayrılıp hareket ettirdigimizde cıkan sesler beni utandırıyordu jungkook eşlik etmeye çalışıyordum ,onun elleri hic durmuyor elli bir kulaklarımın ordan indirip bedenlerimizi bastırıyordu merdivenlerden birinin konuşmasıyla bi anda ayrıldık ve dudaklarımızdan cikan ses hoşuma gitsede çok utanç vericiydi kafamı merdivene çevirdigimde yanaklarımın kızarıklıgı ve bedenim yanmaya başlamıştı kalbime ani bir felc gecirdigi hisetim jungkookun arkadaşlarının hepsi merdivenlere oturmuş bizi izliyordu iykide tae nin sesini duymuştuk jungkooka döndügümde oda dudaklarını yalamış yere bakıyordu ordan jimin tae nin kafasına vurmuş ve sinirlenmişti
"al işte bozdun bütün romantik anı ya salak" tae jimine gülerken j hope bizimle dalga geciyordu
"maşallah ne haşmetlisiniz ?" jhopeyi jin dürtükledi ve oda bizimle dalga geçti
"Aaaa yapmasana j hope utandı bizim haşmetli jungkook " herks bir anda gülerken benim yanaklarım domates olduğuna emindim
"hadi kalkın toplantı odasına gidelim bu kadar yeter romantizim bu ikilinin yüzünden o kadar çok yumuşadık unutmayın elimizde teslim edilmesi gereken belgeler ve bir filaş bellek var" herkes bir anda susarak
sugayı onayladı ve teker teker kalkıp odaya gittiler ,jungkook bana bakmış bende ona bakıyordum bu utanç vericiydi ellime uzandı ve parmaklarımızı birbirine kenetledi ve birlikde toplantı odasına adımladık içeri girdigimizde ellerimizi bıraktık hepsi kıkırdıyordu koltugun birine geçtim jungkookda hemen yanıma oturmuştu elini sırtıma degecek şekilde koltuga koymuştu kalbimde büyük bir güc akımı geciyordu rm masaya uzandı ve kağitları eline aldı
"sıradaki pilan filaş bellegi ve dosyayı (HWH) binasının sirketine bırakmalıyız " masanın üzerine dosyaları fırlatı ve ellerini birlestirdi
tabikide ilk soruyu soran yine jimindi "ama güvenlik kamaresı" rm ellerini birbirine birleştirdi
"onlar çoktan heledildi iceride bir ajanımız var bizim binaya girdigimiz günün kamera kayıtlarını silecek"ilk kötü olasılıgı ortaya sürdü suga
"ya beceremese " oturdugu yerden dikleşti ve çekmeceden katlı bir kagıt ve kalem çıkartı rm uzatı rm kağıdı uzandı aldı ve masanın üzerine boydan boya açtı
"İşte binanın pilannarı"tae kagida uzandi ve kırmızı kabluları takip etti
"pekala zor bir yanı yok gibi kolay " Rm başıyla onayladı j hopenin önemli telefonu çalmasıyla toplantıyı yarıda bırakmak zorunda kaldık ve herkes dagıldı devam görüşmeyi daha sonra yapmak üzere ara vermiştik
>>>><<<<
pov: birbirine olan aşklarini 40 bölümde kabul ettiler bunu okuyan okuyucular kdjdhshdbsjk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil +18
Fanfiction"TOM JERRY' E AŞIK OLDU" ..."KALBİNDEKİ YERİMİ BİR MERMİNİN PARÇALAMASINI İSTEMİYORUM JEON JUNGKOOK" Nefretin ve göz yaşinin icinde boğulan bir ask hikayesi (TAMAMLANDI) --------------------- Kitap tamamen bana ayittir (!) hicbiryerden calinti vb...