74

351 26 8
                                    

"KISA GÜNLER"

Belkide artık son nefesimi alıyordum ve bu dünyaya  bir daha uyanmak isyemiyordum ama yine uyanmıştım,bu gun olmasada insanlar için bir gün ölecektim ,kendi icimde binlerce kez öldüm ve binlerce kez kendimi gömdüm belkide yaralı ruhum artık direnmeyi bırakmışti artık verilen sözlerin tutulmadı bir gündü ve yavaş ôlümü ensemde hisettigim bir gündü bu gün

Gözlerimi araladıgımda sadece karşımda bana bakan  bir kaç tane göz gördüm tamamen  kendime geldigimde nerde olmami anlamam uzun sürmemişti peki beni lucasın evine kim getirmişti

"Şimdi daha iyimisin alna" hemen yanımdan gelen sesle sesin geldigi yöne döndüm bu marktı

Olumlu anlamda basimi salladım "evet ama ,beni buraya kim getirdi" herkes birbirine bakarken mark bana doğru yaklaştı

"Ben getirdim evde filaş belegimi masanın üzarinde unutmuşum geri döndüm ve zile bastım ama acmadın geri dönecegim an kapının acik oldugunu farketim ve bende endiselenerek yukarı katta ciktim ama sen yerde yıgılıp kalmıştın bende ilk buraya getirdim seni lucas',ın emri " olumlu anlamda başımı salladım ve teşekür ettim diğer yana döndüğümda hiç tanımadıgım yedi kişi karşımda duruyordu hafif toparlandım ve yatakta geriledim marka döndüğümde saşırdığımı anlamıştıkı bir kac adım öne gelerek aciklamada bulundu

"Aslında alna bu adamlar agbinin cetesindeki adamlar  sizi ben tanıştırıyım ağbin az sonra gelicek doktorla görüşüyor" olumlu anlamda başımı salladım

Elliyle teker teker hepsini gösterterek saydı

"Bu han ,bu i.n ,bu le know,bu chan,bu felix,bu hyunjin,ve son olark bu seokmin" hepsi teker teker merhaba diyerek bir adım one doğru geldiler

"Bend-"Cumlemin devamını getirmeden sarı saclı cocuk adı felix di yanlıs hatırlamıyorsam cümlemi yarıda bıraktımıştı

"senin adında alna,evet odadaki herkes seni biliyor lucas sayesinde mafya cetelerinin arasında cok meşursun yani daha doğrusu mafya olmadan öncede cok meşurdun herkesin tek odak noktasi seni kacirip bizim cetemizi cökertmekti simdi ise mafya kadınları genelikle yoktur bu yüzden herkes sirketinle calışmak  ettigi icin yani biliniyorsun" yanındaki koluna vurmasıypa susmustu herkes gülerken benim de yüzümde ufak bir sırıtma oluşmuştu cok garip bana bts andırıyordu onlarla yaşadıgım qnılar aklıma geldikce gülüyordum peki sonki oynadıkları oyun nedendi herkes gülümserken chan bana biraz daha yaklaştı ve bana dogru eğildi

"Kız gülüyor lan hiç lucasa cekmemiş ,şimdi eğer burda olsaydı somurtur dururdu" chan ın sözlerini üzarine bende dahil herkes sesli gülüyordu chana dogru ellimi uzatıgım anda elimdeki serum cıktı ellimde bir serum vardı ve ben hisetmemiştim nasıl olmuştu bu vucudum neden bu hala gelmişti sanki yavaş yavaş bütün herşeyimi kaybediyor gibiydim
Yavaşca elimi chan'a dogru uzatararak ellimi actim

"Orda dur bakalım ağbimin hakkını yedirtmem. ,cok yumuşak bir kalbi var onun ,yani en azından bana göre size göre nasıl bilemem" herkes sırıtırken tek yaptıgımız deli gibi gülmek oluyordu taki doktorun odaya gelip boşadana denk herkesi cıkartmış ve kolumdaki seronu geri takmıştı

"Bu odadan ne zaman cıkacagım doktar bey" hafif gülümsemiş ve seronu hızlandırmıştı

"Sanırım akşama doğru kalkarsınız bu yataktan,simdilik iyi dinlenmeler" gözlerimi kappatım ve biraz dinlendim..

...
Uyandıgımda saat baya geç olmuştu kafamı kaldırdıgımda bas ucumdaki seronun coktan bittigini farkettim yavaşca kendimi toparladım ve yataktan kalktım ayakta ilk durdugumda başım hala  biraz  dönüyordu ama bu hisedilmiyordu yavaş adımlarla kapıya doğru yöneldim kapıyı acacagim anda dişarda lucasın sesini duydum biraz bekledim markla konuşuyordu duydugum cumlelerle cumlenin tam anlamıyla yıkılmıştım

Katil +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin