63

474 30 3
                                    


(GİT BURDAN)

İsrarla kapıya vuruyordu neden bunu bize yapıyorsun jungkook ikimizde birbirimizi tanımadan önçeki yaşantımızı bırakamıyoruz neden kabullenmiyoruzki...
Neden geldin? Şu an yüzünü bile dahi görmek istemezken neden burdasın canımı daha çok yakmak içinmi ? Ben kabullendim artık içten içe düsüncellerimde derinlereye dalarken bunu bozan şey arabadan çıkan koruma elindeki anahtarı jungkook'a vermesiydi ve geri arabaya döndü ne yani evimin yedek anahtarınımı yaptırmıştı bu çok büyük saygızlıktı jungkook kapıyı actıgında bir anda endişe basmıştı şimdi ne yapaçaktım iki seçenek var dolap ya da yatagın altı birinden birine saklanaçaktım evet hayatım boyunça jungkooktan saklanaçaktım... üzeri aćık olan yatagımı düzenledim ve yerdeki bütün eşyallarımı topladım şarjda olan telefonumu da alaraktan dolapa adımladım ama ya jungkook dolaptaki eşyallarıma kontrol ederse diye yatağa yöneldim ama yatağa baktıgımda çok az boşluk vardı nefesimi tutum ve kücük aradan sığmaya çalıştım yatağın altına girdiğimde hem tozlu hemde çok dar olduğunu farketim nefesimi güclükle alıyordum
İçeri giren iki cift ayak görüş alanıma girdi ardından biri daha odaya girdi bu jimindi jungkook yerinde hiç duymuyor adımı sayıklıyıp duruyordu yatağın altında sürünerek biraz ilerledim ,simdi jungkooku daha net görebiliyordum ne kadar darma dağın olduğunu görebiliyordum ona olan hislerim agır basıyordu onu o halde görmek beni üzüyorfu gözlerim acımaya ve bulanıklaşmaya başladı kalbımin üstüne sanki tonlarca agırlıkta taş bırakılmış gibi hisetim başımı kollarımın ustune koydum ve biraz bekledim gözlerimden akan yaşları sildim ve tekrardan jungkooka baktım dağilmış saclarını elleriyle geri attı ve koşar adımlarla gardolabını açtı ,bonboş olan gardolabın karşısında birkac dk dona kaldı ve jimine baktı elliyel dolabı işaret ederek "bu neden boş jimin alna nereye gitmiş" dedi ve koluyla yüzünü sildi jimin jungkooka doğru adımladı ve sırtını sıvazlıyarak "geç kaldın,geç kaldık kardeşim alna çoktan gitmiş olmalı" jungkook jiminin lafları üzerine jiminin kolunu ittirdi ve "hayır ,hayır alna beni seviyor bende onu beni bırakıp gitmiş olamaz bir kere bile dinlemeden gitmiş olmaz yalan söyliyorsun jimin" git gide sesi yükselen jungkook bir anda jimin gömleginin yakasından tutmuş ve duvara fırlatmıştı davarda cırpınan jimin neye ugradığını anlıyamamış jungkookun sıktıgı gömleğıni bıraktırmaya calışıyordu evin içinde sadece jungkook'un bagırışları duyuluyordu jimin hızlı ve sert bir refklesle jungkooku itti ve kollarından tutuarak sakinleştirmeye çalıştı jungkook tam o anda jimin 'in yüzüne sert bir yumruk atmiş jimini yere yıgılmasını sağlamıştı resmen kendinden geçmişti jungkookun boyle davranmasından korkmuştum masanın uzerindekileri yere savurdu ve sırtını duvara yasladı birkac dakika sonra yavaş yavas sırtı duvarda sürünerek yere yiğildi kafasını egdi ve ellerini yumruk yaparak yere vurmaya başadı tek sayıkladı şey "neden" di jimin yerde toparlanmiş ve jungkook'u sakinleştirmek için kollarını tutmuştu jungkook defalarca jimini itsede jimin hiç pes etmeden jungkooka ittiklendigi yerden kalkıp bir daha sarılıyordu bi an saklandıgım yerden cıkıp "yeter jungkook" demek istedim "ben gitmedim burdayım" demek istedim ama bunu yapamadım ne kadar içim ona karsı nefret dolsada hala onu delice sevdiğimi biliyordum bunu bilsemde asla ve asla jungkooka dönmiyeçektim güven olmayan bir ilişki ,ilişki değildir ve ben jungkooka olan güvencim yerle bir olmuştu evet sonunda o bataklıga batmıştım ve bu sefer cıktıgım o ipi kesip batmıştım neden bilmiyordum ama yeni bir başlangıç yapmak istiyordum herşeyi unutmak ,ve ortadan kaybolmak artık bu kadarıda fazlaydı bünyem hattidinden fazla şeyi taşımıştı ve daha fazla tasıyamıyaçaktı ...

°°°

Gözlerimk araladıgımda jungkook ve jimin in odada olmadıgını farketim yavaş yavaş yatagın altından cıktım ve pencereye yöneldim evet gitmişlerdi derin bir nefes aldım ve sırtımı döndügüm odaya tekrardan baktım heryer darma dagındı olanları hatırladıkça gözümden akan yaşlar tekrar çoğalmıştı geriye doğru tokezledim ve duşmemek için camın mermerine tutundum göz yaşlarım coğalırken sesim yavaş yavaş yükelmeye başladı git gide yükseliyordu o an sadece kendimi boşuluga bıraktım cünkü artık ayaklarım bedenimi taşıyamıyordu bacaklarım titremeye başladı ve yere yıgıldım neden hiçbir zaman bir kere bile mutlu olamiyacaktım neden hep sorun üstüne sorunlarla karşılaşıyordum büyük bir sınavın içindeydim ve ben hayatımın sınavdan kalmıştım bu zamana kadar girdiğim ve yapmaya caliştigim sınavların en zoruydu pes ediyordum bu karışık işlemin içinden cıkamıyordum ve sonunda pes ediyordum herseferinde duştugum yerden kalkıyordum ama bu sefer değil. Ne benim kalkmaya artık bir gücüm vardı nede bir sebebim bon boş bir kuyun içine saatler önçe düşmüş ama hala yere cakilmamiş gibi hisediyorum duşmekte olduğum bu karanlik kuyunun dibinde beni neler bekliyordu ne hızla yere çakılacaktım ,veyada nasıl çakılacaktım bunları düşünmek kafayı sıyırtmama neden olacaktı kendime doğru toplu olan ayaklarımı tutacak gücüm kalmadı ve oturduğum zeminde ayaklarımı uzatım aklımda tek bir cümle vardı " sana böyle davranmam seni yanılgıya düşürmesin sen benim için sadece bir zevksin" bu doğruydu jungkook için sadeçe bir deneyimdim gözlerimden akan yaşlarısı sildim ve yatağa uzandım bu duygulları yaşıyacağımı hiç düşünmemiştim kendimi kendi ellerimle boğuyormuşumda farkında bile değilmişim her geçen saniye aslındq sadeçe benim için bir ruyaymiş gibi ama o rüyadan öyle bir uyandımkı resmen bana bu şekilde hayat sikilir der gibi uyandım neyden vaz gecicektim veyada aldıgım kararlar doğrumuydu jungkooku bir kere bile denlememekle doğrumu ediyordum kararsız duygular içerisindeydim masanın üzerindeki telefonuma bakip duruyordum her insana bir sanş vermeliydik bu hayata ama ben jungkooka sınırsız şans tanımıştım "hayır aramıyacagım" diye kendimi avuturken ellerimin telefona gittigini farketim herşeyi kendi bakiş acımdan görmem ve yargılamam iyi bir şeymiydi tabi kendi bakış acimdan gördügüm şey başka tarafından nasıl görünür bilemem göz yaşlarımı elimin tersiyle sildim ve hıckırıklarımı durdurmaya caliştim telefonun rehberine girdim ve ellerim titriyerekten jungkooku aradım sesini duyana kadar hiçbir proplem yoktu o anda nefesim kesildi evet tam olarak bu oldu sesini duyduğum anda kalbim sıkıştı ve gögüs kafesine sığmaz oldu konuşmak istedim ama onuda becerememiştim sanki ses tellerim kopmuş dudaklarım dikilmiş gibi öylece jungkookun bana yalvarmasını dinliyordum
"Anla lütven bir kerede olsa beni dinle " tekrar tekrar sayıkladıgı cümleler içinde boğuluyordum "bekle" dedim kendim bile zar zor duyduğum ses tonuyla o an sadece sustu sesimdeki aciyi ve ihaneti dinledi kısa bir sesizlik oldu derin derkn nefes allarak tekrar konuşmaya başladı "nerdesin? Neden hiçbirşeyi dinlemeden brni terkettin bana bir şan ver lütven" derin bir iç çektim ve göz yaşlarımı sildim "sadeçe bir soru sormak istiyorum bana yalan söyleme sakın" söylediğim cümleler ardından uzun bir sesizlik daha oldu ve sonra boğuk ama sert bir ses tonuyla "yrmin ederim doğruları söyliyecegim" dedi kuruyan dudaklarımı ve boğazımı islatım bu cümleleri söylemeye gücüm yetmiyordu kalbim izin vermiyordu yinede kekeliyerek iki cümleyi bir araya getirdim "o gece olanlar yani o kızla gerçekten yattınmı" tek nefeste söylediğim bu cümlelerimden sonra ölüm sesizliği olmuştu resmen ne ben bir şey soruyordum ne de o sorduğum o soruya cevap vermişti artık sinirlenmeye başlamıştım "jungkook bana cevap ver" sesim odada yankılanırken jungkook kekelemeye başlamıştı " şey ben yani " yalan diye kendimi bir nevide avutma hisim kaybolmuştu hani saatler önçe düşmekte olduğum o dipsiz kuyunun sonu görünmuştu ve ben hala tutunmak için bir yer arıyordum iki cümleyi bir araya getiremiyor ağlıyordu onun bu haline daha fazla dayanamıyordum telefonu kulagımdan cekecegim anda junhkook nefesini toparlamış ve bans bir şeyler söylemeye çalışıyordu "alna yaptiğim hataydı bunu biliyorum ne kadar özür dilesemde bu afedilmez bunuda biliyorum" nefes aldı ve hıckırdı "sadeçe son bir kez seni görmek istiyorum herşeyi anlatmak istiyorum buna izin ver lütven" bu sacmalıga ve brni kandırmadına dayanamadım ve telefonu yüzüne kapatiktan hemen sonra telefonu uçak moduna aldım ve telefonu sinirden yatağa fırlatım dirseklerime dizime dayadım ve kafamı bacaklarıma doğru eğdim gözümün önüne düşen sacları geriye doğru attım onunla buluşacakmıydım kafam o kadar ağrımaya başlamıştıki ellerimle kafama baskı uygulamaya başlamıştım gözlerimden akan yaşlar yerdeki grimsi halının üzerine damlıyordu kafamı yukarı doğru kaldırdıgımda gözüme duvardaki asılı olan fotoraf çarptı bu bana junkook un doğum günümde yaptırdığı çerceveli fotoraftı gözlerimi hafifçe etrafta gezdirmeye başladım arada bi başım dönüyor gözümün önü kararıyordu tokezliyerek yataktan kalktım ve deli gibi odanın yüzünde bi sağa bir sola halsiz ve ruhsuzca dolanmaya başladım ne yapmalıydım?
Kalbimin sesinimi dinlemeliydim ?
Yoksa beynimin sesinimi?
Sadeçe bon boş düşünüyordum ilk defa kalbım ve beynim bir şeyde çakışmışlardı ve bu anlıyamadım durum benim sonumu getirecek gibi hisediyordum hala kafam ağrıyor ve gözlerimden akan yaşlar yüzünden kayıp düşüyordu bazen gözlerimin önü bulanıyordu o anda hafif başım döndü ve yere kapaklanmamak için duvardan destek aldım derin derin nefes alıp verirken duvarla mesafemi tamamen kapatım elimle destek almaya çalıştıgımin hemen üstündeki çerceveyle burun buruna geldim cerceveyi yerinden söktüm ve sırtımı duvara yaslayarak bedenimin duvarda sürüklenmesine izin verdim cercevrnin içindeki fotorafımıza baktıkça dahada fazla ağlamaya başladım hiçkırıklarım nefes almamı zorluyordu o anki sinirle cerceveyi gardolabına fırlatım ve gözlerimi sım sıkı kapatım gözlerimi actıgımda ard ardına akan yaşlar daha yüzüm kurumadan yüzümde süzülüp kıyafetime damlıyordu neden böyle olmuştu şu an bana iyi gelen bir şeyi yapmak istiyordum peki ama bana ne iyi geliyordu (jungkook) ne hisettiriyordu beni mutlu doğru bana iyi gelen birini kendimden uzaklaştırıyordum yağrın ilk sabah jungkookla buluşucak ve onu sadeçe bir kere dinleyeceğim....

>>>><<<<

Arkadaşlar bu bölümü çok fazla gec attı farkındayım özür dilerim

Katil +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin