68

413 19 8
                                    

"SAHTE JOEN "


Gözleri beni yakıyordu karşımda duran kişiler bana öyle bi bakıyorlarlardıkı hiç beni beklemiyorlerdı elimdeki listeye tekrar ve defalarca baktım bangtan yazıyor bts değil sırf bu olanlar yüzünden adlarınımı değiştirmişlerdi rm oturdugu koltuktan kalktı ve bana doğru yaklaştı

"Alna senmisin " sordugu soru ne kadarda aptalcaydı kafamla olumlu anlamında salladım sonra yanıma şuga geldi sonra jimin sonra tae ben onlardan bir adım geriye gittim
"Hepinize o kadar kırgınımkı 3 aydırkı size ulaşmaya çalışıyorum ve karşılaştıgımız yere bak ben sizin hepinizi abim olarak görüyordum jungkook aramazdan ayrılmış olabilir evet onu cok seviyorum ve halada özlüyorum alışamıyorum peki ama siz neden terketiniz beni"

Rm bir adım bana yaklasti "jungookun haberinden sonra bizde dağıldık ama herşey bildiginden farklı inan bana zamanı geldiginde sana herşeyi aciklayacagım"

Göz yaşlarımı silerken rm kolları bedenimi sarmıştı gerçek bir ağbi gibiydi onun bedeni beni huzur bulduruyordu benden butun dertlerimi almiş gibi ardindan suga sarıldı ve diğer herkez ortalarina almiştılar beni

İlk defa mutlu hisediyordum kapı açilma sesiyle birbirimizden ayrıldık gelen kisiye baktıgımda dona kalmıştım klabim acimişti

Yada su an ben hayal görüyordum veya rüyadaydım gözleri sacları duruşu herşey jungkooktu yerimde ilerliyecekken jimin elimi tutu ve kendine cekti

"Sakin ol jungkook değil" ne demeye calisiyordu umrumda bile değildi işte jungkooktu herşeyi o du onun aynısı nasıl değildi "jungkook işte" dedim jimine bakarsk göz yaşlarım tekar akıp giddiyordu jiminden kurtulur kurtulmaz bu sefer rm tutu ve

"Biraz sakin olursan bir şeyleri aciklayacagım hepmiz şöyle masaya oturalım" hepimiz masaya oturduk jungkook tam karşimdaki masaya oturmuştu goz goze geldigimizde beni hiç tanımıyirdu sanki hiç bana asik olmamiş gibi brnim gözlerim ona özlemle askla bakaraken onun gözleri bana seni tanımıyor der gibi bakıyordu tamamen gözlerin içi bana karşı boştu elimi jungkooka doğru uzatıgım anda jungkook ellini geriye cekti ve

"Ne yaptıgını sanıyorsun sen" yüksek ve keskin bir ses tonuyla bağırdı j hope jungkookun omzuna vurdu ve susmasini işaret etti

"Alna karşında duran jungkook değil o jungkookun ikiz kardeşi jeonlee jungkookun yoklugunu duşmanları farketmesin diye bir nevi yerine geçti yani bur oyun oynuyoruz eğer jungkookun yokluğu farkedilirse cetemizu cökertmek icin elinden gelenleri ysparlar ve senin böyle yapacagını bildiğimiz için senden hep kaçtık ve sana bir açiklamada bulunmadık " yine ve yine benden saklanan bir sır vardı ve karşımda duran jungkook değilmiydi yani artık beynim algılama gücünü kaybetmişti sadece ve sadece yüzlerine baka kalmıştım sanki jungkook vardı ama yoktu ,yoktu ama var gibiydi

Kendimi labirentin ortalarinda gibi hisediyordum ilk defa hiçbirşeyin başında değildim ve bu labirentin sonunda ölecektim evet su an yaşıyordum ama sonunda ölecektim her ilerliyisim ölüme bir adım yaklaştırıyordu beni ölümü ,ensemde hisediyordum nefesi ve kulagima fısıldıyordu rüzgar her dakika "öleceksin,öleceksin" diye ve her hayat labirentimin içinde ilerledigimde yeni bir sır la karşılaşıyor ve taşıdıgım yük sayısı artıyordu

Arkamdaki koltuga yaslandim ve jeonlee yi suzmeye başladım ellerini göğsunde birleştidi ve aynı benim yaptıgım gibi beni süzdü ve rm döndü

"Evet herşi acikladiginiza göre sıra bana bu kızın kim oldugunu açiklamakta" dedi ve bana geri döndü rm jeonlee dönerek "bu kız degil onun adı alna ve jungkook yani ikizin canından bile cok sevdigi kız alna işte sana sürekli bahsettihi kız" saşırmış bir yüzle bana bakarken masada bir az bana yaklaştı ve elini uzattı

Katil +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin