54

520 34 1
                                    


{PARK JEONGİ}

(Bölüm fotorafındaki park jeongi)

"herkes ödevi verdigim kişiyle otursun bakıyım kim kimle ödev yapıcak "

soldaki sırada oturan cocuga baktım kulaklık kulağında uyuyordu  herkez birbiriyle oturmuştu yanında duvar tarafında oturan arkadaşı uyandırmıştı cocugu oğlan  saskinca etrafa bakıyordu hoca jeongi  denilen cocuga seslenmiş ve liste sırasına göre oturdugunu söylemişti  onları dikizlerken  bi anda işaret parmakları bana dönmüştü oglan sırasından kalktı ve yanıma gelip oturdu.

"pekala 2gün  sonra dersimiz var  getirenlerin birinci sözlüleri 100  ve gayet iyi olursa iki sözlüsüde 100 olacak bol şanslar"

Herkes başıyla onaylamış herkes olduğu sırada kalmiştı  yanımdaki cocuk ise  çantasından defterini ve kırmızı  ile mavi kalemini  cikartıp masanın üzerine bıraktı  hocayı dinlemeye çalışırken  süreki  dikatimin dağıtıyordu rahatsız oldugum icin çocuga bakıp duruyordum ama bu onu yanlış yere cekmişti  cocuk koluma dokunmuş kulagıma fısıldamışdı

"merhaba _o kızı patakladın gerçekten  cesaretini  sevdim!, o kız cok kisiye zorbalik yapiyor " söylediği cümlelerle dudaklarımı dişledim

"ama sen nasıl gördün bizi " saskinca  cocuga bakkili kalmiştim oda benim bu halima gülümsedi  "kimseye söyleme ama okula geç geldigim zamanlarda o koridoru kullanıyorum böylelikla fazla göze batmıyorum " Söyledikleriyle gülümsemiştim ve tekrar derse odaklandık

Saat 18:30 gectiğinde Sonunda derin bir ic çekip sıradan çantamı aldım şu lanet gibi geçen günü biran önçe geride bırakmak icin olança hızımla okuldan cikmaya çalışıyordum  istedigim tek şey bir  an önçe yaz tatilinin gelmesini dua ederek çıkıyordum  kolumdan birinin tutmasıyla tırsmıştım döndügümde jeongi dı


"evemi gidiyorsun?" olumlu anlamda başimi salladım

"ahh  senmiydin bi an korktum ,evet ya sen ?"yüzündeki  gülümseme genişlerken gözlerinin ici parlıyordu

"üzgünüm amacım korkutmak değildi, Bende eve gidiyorum , ödevi ne zaman yapaçagız ?" sorduğu soruyla  kısa bir an düşündüm

"bilmem sen  ne zaman musaitsen o zaman yaparız !" gülümseyerek cantasinin iplerini sıkmıştı

"benden yana bir problem yok " Bir şey diyecegim an jeongi 'nin telefonu çalmıştı okulun cıkısına kadar konuşmüştu beni bekliyen arabanın kapısına kadar  ilerledim sonunda telefonunu kapattı


"bu gün son anda bir işim çıktı yağrın yapalım ödevi sana uygunmu " olumlu anlamda başimi sallafldım

"pekala bana uyar iyi günler hem yağmurda başladı  artık eve gitmeliyim"

Arabaya biner binmez ve  şöfer hareket ettirdi

Evin kapının önündeki demirlikler açildı ve arabayı  durduğunda koruma arabadan koşarak indi ve kapıyı açtı  arabadan indim ve eve girdim  içeri girdigimde abim lucas bir kaç kisiyle toplantı yapıyordu  yanlarına doğru adımladığımda  lucas elinde ki  fotoğrafları tersini  çevirdi ve masaya bıraktı

"senin okulun bu kadar hızlımı bitiyor !" kos kocaman saat dilimine baktigimda iyi olup olmadigina baktım

"iyimisin  saat altı ve   sen burda ne yapıyorsun ?"

Koltuktaki iki adam cumlelerimin ardından bana bakmasıyla şokta kalmıştım bu lee di aman  allahım  inşallah beni tanımazdı ama bu adamın felc kalmasi gerekmiyormuydu saskinca lee bakkılı kalmıştım

"pekala iyi çalışmalar , Ben odama çıkıyorum!"

"hey hey gel buraya arkadaşlarımla tanış!"
S

imdi siçmiştım eyvahki ne  eyvah   yanlarına doğru adımladım  tanımasını ümit ederek yanlarına gidip. Boş bir koltuğa oturdum o sırada telefonum çalmıştı arıyan hwon du aman allahım kurtarmuştı beni  telefonumu lucası dönderdim


"oppa açmam gerek siz konuşun daha sonra tanışırız"  hepsini selamladıktan sonra merdivenlerden koşarak ciktim ve kendi odama geldigimde telefonumu açtım

"ah aman tanrın çok teşekür ederim ...hwon çok teşekürler"

"ne icin çanım Arkadaşım,iyimisin diye aramıştım sesin iyi çıkıyor bakıyorumda"

"aslında hiç iyi değilim,hwon hiç iyi değilim ben artık dayanamıyorum yapamıyorum lütven bana bir cıkış yolu bul" bir anda ortam duygusalaşmiştı  bir muddet   uzun uzun  hwongla  konuştuk  

ama ne icimdeki ateş sönmüştü nede jungkookla olan günden güne artan hasretim neden onu bu kadar özlüyordum. Yine aklıma gelen anılar  beni gücsüz kılıyordu odamdaki oturdugum koltukta ayaklarımı kendime doğru çektim ve kolarımı başımı doladım

 bir  ay gecmesine rağmen onunla birlikte yaşadıgimiz anılar ve her bir söyledi cümleler hala aklımdaydı jungkooku ne kadar istesemde unutamıyordum

onu hatırladıkça gözümden yaşlar düşmeye başlamıştı dizlerimden kafamı kaldırıp çama baktım karanlık bulutlar gök yüzünde  birikmişti sanki fırtına öncesi sesizlik gibi telofonum ve montumu alıp  lucasa görünmeden evden ayrıldım 

oturdugum banktaki esen rüzgarda dalgalanan saçlarım yüzüme vuruyordu montuma daha da çok sokulmuş denizi izliyordum  denizin  kıyıya vuran dalgalar sanki  sinirlenmişti onu dindireçek güneşi yoktu artık  onun yerine karanlıkta olan bulutlar vardı güneş denize ihanet etmişti  ama deniz hala onu seviyordu  güneş neden hala neden gelmiyordu neden denizin açı çekmesini  ve öfkelenmesini izliyordu neden bunu yapıyordu yüzüme düşen yağmur taneçikleriyle ellerimi soktugum montun çebinden  cikartım ve yüzümü sildim defalarça mırıldandıgım tek çumle


"seni özledim jeon jungkook bana geri dön"

Yüzüme düsen damlar coğalmaya başlamış ben ise hala denizi izliyordum  damlar artık yağmura dönmüş çok fazla yağmaya başlamışti montumu çıkartım içine telefonumu yerleştirdim  ve denize biraz daha yaklaştım islak  kumların üzerine uzandım  vucuduma degen sogukluk ilk başta üşümeme sağlasada  denize biraz daha yaklâştım üzerime yagan yağmur ve ayaklarıma vuran deniz ile gözlerimi kapatım arkadan gelen ses ile  gözlerimi açmak istemedim  şu an da ne bir ses ne de vucudumu oynatmak istiylrdum!

>>>><<<<

KİM SİZÇE JSJZBSBDBDHJK AGGH BİR DAKİ BÖLÜMDE SEVİNEÇEKSİNİZ BUNA EMİN OLUN  VE SÜPRİZLE BEKLEYİN .

Katil +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin