Katil +18

65

(2 ye 10 kala )

Kapının calmasıyla uzandıgım yataktan kalktım ve cama doğru adımladım gelen jungkooktu dışarda çok fazla yağmur yağıyordu

saate baktıgımda saatin 2 ye 10 dk kaldıgını farketim camın perdesini bir daha araladıgımda jungkookun yaş zemine uzandıgını gördüm o an kendimi durduramadım

koşarak dışarı cıktım yağmur tenime deger degmez vucuduma yayilan titremeyi içten hisetim koşarwk jungkookun uzandıgı yere gittim ve dizlerimin üzerine yanına oturdum

ve ellerimle jungkooku kaldırmaya çalıştım gözümden akan yaslar yagmurla bir olup yüzümden asagıya akıyordu jungkooku bir kac defa sarstım yavaş yavaş gözlerini actı "neden yapıyorsun bunu kendine ve bana" dedim ve yas zemine ellerimi yasladım "kalk lütven hasta olacaksın" dedim ve yerden kalkacak esnada jungkook bilegimden tutu

ve kendine dogru cekiştirdi "lütven affet beni yaptıgımın afedilecek bir yanı yok biliyorum sendende bunu bildigim halde affetmeni istiyorum , gerçekten bi çok zor sensizlik çok zor sen olmadan ben bir hiçim affet benj bir daha asla olmıyacak asla lütven" yattıgı gözlerini bile dqhi acamıyordu

yagmur gid gide siddetlenmişti bilegimi cekiştirmeme ragmen bırakmıyordu derin bir iç cektim ve "tmm bana zaman ver" dedim jungkook aninda yattıgı yerden kalktı ve bana sım sıkı sarıldı ve anlima bir buse kondurdu "seni seviyorum" icten söyledigi cümleler beni ağlatmaya yetmişti bende jungkooka sım sıkı sarıldım "seni seviyorum jungkook" dedim ve dahada sıkı sarıldım arkadan miho birden bagırdı

"JUNGKOOK" yönümü sesin geldigi yöne dogru cevirdigimde mihonun üzerimize silahı doğruttugunu gördüm "ne oluyor miho ne yapıyorsun indir o silahı" miho silahın tetigini cekti ve konuşmaya basladı bir yandanda gözlerini silip duruyordu

"neden o neden seni her seferinde kırmasına yagmen neden o neden ben degil ama yeter aramızdaki sorunu simdi kaldıracagım biliyorum sende beni seviyorsun" dedi ve aci icinde güldü silahı jungkooka dogru iyce doğruttu "hayır hayır lütven yapma miho yalvarırım yapma" jungkooka baktigimda yerde kala kalmış sadece miho ya bakıyordu

Miho silahın tetigine o anda bastı ve silah büyük bir patlamayla mermi namlunun ucundan cikti sanki o an brnim nefesim kesilmişti ve her şey agır cekimde oluyord jungkook diye bagırdım ""

gözlerimi araladıgımda başımda miho beni uyandırmaya calıştıgını farketmem uzun sürmedi kendime geldigimde boğazımın tamamen kurudugunu ve ağladığımı farkettim bunların hepsi bir kağvusmuydu miho masanın üzerinde duran sulahiden bir bardak su verdi ve yatağıma oturdu hala ellerim titriyordu göz yaşlarımı sildim ve mihonun uzattıgı suyu aldım

"sakin ol belliki kağvus görmüsün" dedi sakin ve uykulu bir ses tonuyla şu an konuşacak durumda değildim o yüzden başımla onayladım ve kafamı yatagın başına yasladım masanın üzerindeki telefonuma sarj doldugunu farkettim

genelikle sarji doldugunda feneri acılıyirdu bu yüzden farketmem kolay oluyordu telefonuma uzandım ve şarjdan cikartım ve yatagımın üzerine bıraktım mihoya dönduğumde çok yorgun gözüküyirdu gittip uyumasını istedim ve ısrar etmeden yan odadaya gitti

yerimde kıvranıyordum bu kağvus yüzünden çok fazla gerilmiştim ve bu yüzdende lovoboya gitmem gerekliydi koşarak lovoboya gittim ve cabucak isimi halletip ciktim ellerimi yıkadım ve bir bardak su allaraktan yatagıma tekrardan oturdum nerdeyse kaç aydırki instegrama girmiyordum hatta silmeyi bile düsünüyordum

derin bir nefes allarkatan wp girdim halla rüyanın etkisindeydim bardaktaki suyun yarısını içtim ve gelen bildirimlere baktım yeni taniştığım cocuk onun adı canberk miş ama benden ona sadece berk dememi istedi isim telefuzu biraz zor olsada yinede telafus edebiliyordum mesajların arasında onun mesajını ararkan bir kişi daha gözüme çarpmıştı pp sine gördum ve baktim yüzü tanıdık geliyordu kendi ülkemdendi ama sanki tanıyordum mesaj kutusuna girdim ve ilk mesqjlara baktım

"Merhaba güzellik" yazıyordu bu da kim tanıyordum ama cıkaramıyordum mesafeli ve resmi bir şekilde adını sordum "adın nedir" anında online olmuş ve benim bu derce mesafeligime gülücük atmıştı "benim tanımadınmı" yazmıştı

biliyordum tanıdık biriydi ama kimdi "kimsin" dedim ve karşı taraftan tekradan gülücuk gelmişti "ben jeongi jimin in kardeşiyim bir dönem birlikte okuduk beni nasıl unutursun" yazmıştı eyvah bu cocukta ne arıyordu benim telefon numaram sakinçe cevap verdim "nerden buldum telefon numaramı" yazdım ve cevap bekledim kısa süre sonra "guruptan" yazmıştı ana ekrana bir bildurim daha geldi "sen şuan evindemisin" hiç düsünmeden

yazdıgı yazıyı onayladım ve telefonumu kapatıp masanın üzerine bıraktım elimdeki bardaktaki suyun hepsini içtim ve bardagıda masanın üzerine bırakarak tekrardan uyudum

...

Jungkookla konuşmayalı üc gün olmuştu her şey üst uste geliyordu hızlı bir şekilde valizlerimi ayarlıyordum peki bütün bu olanları hwon ga anlatacakmıydım en iyisi anlatmamaktı

son olarak havlularımıda yerleştirdikten sonra valizi kapatım ve kapının girişine koydum ve kendim hazırlanmaya başladım siyah sportif bir kıyafet giydim ve hafif bir makyaj yaptım çok agır olmıyacak sürece birazda parfüm sıktım kendimde hazırdım valizi alarak cıkış kapısına kadar sürükledim ve oracıga bıraktım kendime kahve yaptım ve koltuga oturdum

Bir kac dk sonra kapı caldı koşarak kapıyı acmaya gittim gelen hwon du ve ben en son onu 7 ay önçe görmuştum gercekten onu cok özlemiştim kapıyı actıgımda karşımda harap olmuş bir jungkook gördüm benden daha beter görünüyordu kapıyı tekrar kapatmaya kalksamda zorla iceri girdi ve beni duvarla arasına aldı tam unutum derken sanki birden kalbime tekrardan bir şey saplanmış gibiydi

>>><<<

Sizce jeongi neden alnaya evdemisin diye sordu?

Canberki kitaba eklememi istermisiniz?

Yoksa sadece ara karaktermi olsun

Sizce alna hwon 'un dogum gunune gidebilecekmi?