Elleri hâlâ sıkı sıkı tuttuğu belimdeyken kalp atışlarım hızla artmıştı. Anıl Bey, Yağız'ın tavrından nasibini almış olacak ki başını hızlıca sallayıp yanımızdan ayrıldı. Yağız belimde duran ellerini çekti "Yağız abi senin ne işin var burada?"
Yeşil gözlerindeki sinir parıltıları yaşanılan şeylerden hiçte hoşnut olmadığını gösteriyordu. "Unuttum mu sandın?" Gizem'in Anıl beyden bahsettiği zaman Yağız'ın da orada olduğunu şimdi hatırlamıştım "Bir daha gelirse haberim olsun." bu konuşmadan sonra konu kapanmış beni eve bırakmış ve gitmişti. Yüzünde anlam veremediğim bir gülümseme vardı, sırıtmak da diyebilirdik gerçi buna.
"Leyla mı oldun kız sen?" annemin sesiyle irkildim, sonunda eve dönmüş sağ olsun döner dönmez de kendini hemen belli etmişti. Şuanda mantı yapıyor oluşumuz bunu basbayağı belli ediyordu. "Yok ya dalmışım öyle."
Sinsi bakışlarını bir süre daha yüzümde gezdirse de bir şey demeyip yeni bir konu fırlattı ortaya "Akşama Sumruları çağırdım, çocuklar da hazır buradayken beraber yemek yeriz."
Heyecanla kafamı kaldırdım "Barış abiyle Yağız abi burada mı?" kenardan eline aldığı oklavayla yeni hamuru açmaya başladı "Evet iki gün kalacaklarmış."
Eh hadi yine iyiydim.
Yine salak salak sırıtmaya başlamışken enseme inen darbeyle bağırdım "Ne sırıtıyon lan sen? Aşık mısın çingene." sinir tüm damarlarımda gezinmeye başladı , bu çocuğu öldürecektim. Ayağa kalkmadan önce anneme döndüm
"Ya bunu bu evden gönder ya da ben gideceğim bak yine geldi durup dururken bana çattı anne!" Eren'in aptal kahkahasını duyup daha fazla dayanamayarak saçına yapıştım. "Psikopat mısın bırak lan saçımı!" kökünden daha fazla kavrayıp çektiğim sırada o da benim saçıma asıldı. "Bırak be saçımı ah, geri zekalı! " Birbirimize yolmaya devam ederken bizi ayıran şey ikimizin de kafamıza yediğimiz terliklerdi.
Evet, tabii ki müthiş anne terliği.
*
Sumru teyze çok beğendiğini defalarca söylediği mantısından bir kaşık daha alırken ortada dönen sohbetin ipini bu sefer benim tarafıma çevirdi. "Lavin kızım nasılsın?" tatlış tatlış cevap verdim hemen "İyiyim Sumru teyzem, sen nasılsın?" Yağızın bakışlarını üstümde hissederken bir anda gerilmiştim. Hoş olmayan bir şeyler olacak gibiydi sanki. "İyiyim kızım iyiyim, bir kaç şey duydum.." tedirginliğim boşa değildi işte, benden cevap gelmeyince devam etti "Okul çıkışında bir adam görmüşler yanında." daha cevap vermeme fırsat vermeden Gökhan abimin bakışlarıyla olduğum yere sindim. "Allah Allah kimmiş o adam Lavin?!" karşımdaki adamdan geldi bu sefer cevap;
"Lavin'in fikrini almadan başına sardığı nişanlının kuzeni." abim bunu duymayı beklemiyor olacak ki hemen bakışlarını yemeğine indirdi, gülesim geldi. Tam bir hanımcıydı.
"Annem sen nereden biliyorsun?" heh işte hadi buna da cevap ver Yağız Bey. Onun yalan bulamayacağını anlayıp atladım hemen, eh hep o kurtarıyordu sonuçta beni. Bir kerede benden olsundu.
"Ben öncesinde aramıştım Yağız abiyi, gelip beni alır mısın diye. O sırada o adam da gelince denk geldi işte." Sumru teyze tatmin olunca sustu ama bu sefer annem başladı. İşi nedeniyle gelemeyen Yağızın babasının burada olmamasının rahatlığıydı bu, Rasim amca olsaydı şimdi bu sohbetler olmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevda Mahallesi
RomanceKendine çekti, sıkı sıkı tuttum nefesimi, "İntikam he?" kulağıma fısıldamasıyla sesim içime kaçtı cevap veremedim "Hep böyle cadı mıydın sen, yoksa ben bazı şeyleri yeni mi fark ediyorum?" burada ima ettiği şeyin ne olduğunu anlamamış olsam bile hey...