-24-

5.2K 187 22
                                    

"Lavin, duyuyor musun beni?" kolumdan dürten Leylayla irkildim, söylediği hamilelik ihtimaliyle öyle bir dalmıştım ki düşüncelere, bana seslenen Leylayı duymamıştım "Dalmışım.. öyle bir şey varsa nasıl anlayacağız?" dudağını büzüp düşündü "En son ne zaman o şey oldu?" utana sıkıla sorduğu soruyla bende utandım "İki hafta oluyor sanırım. Hemen belirtileri böyle çıkar mı ki?"

Sandalyesini bana iyice yaklaştırdı "Her hamilelikte olmasa da belirtiler bazen erkenden ortaya çıkabiliyor. En son ki adet dönemini hatırlıyor musun?" hâlâ bizi hiç umursamadan oturan Yağızlara kontrol amaçlı bir bakış atıp geri Leyla'ya döndüm

"İki üç hafta kadar geciktiğine eminim ama tam tarihini hatırlamıyorum. Bir kaç gün önce böyle küçük bir kanamam oldu. Ama bir iki damla bir şeydi. Sonra hemen bitince ne bileyim hormonal bir şeydir diye düşünüp ciddiye almadım."  bir süre sessiz kaldığımızda Leyla bir şeyler hatırlamış gibi heyecanla konuştu

"Kuzenim kadın doğum uzmanı, bir keresinde bu konu geçtiğinde yerleşme kanaması gibi bir şeyden bahsetmişti. Bir kadın hamile olduğunu sanmış ama daha sonra senin bahsettiğin gibi bir kanama olunca adet kanaması diye düşünüp doktora gitmemiş. Geçen bir aydan sonra iyice belirtileri artınca kuzenimin yanına gitmiş. Kuzenim de bunun yerleşme kanaması olduğunu söylemiş. Yani seninkisi de o olabilir." Gözlerimi yumup kafamı ellerimin arasına aldım "Dur sakin ol önce, başka gözüne çarpan belirtiler var mı? Ne bileyim halsizlik yorgunluk, sık idrara çıkma gibi?"

Söylediği tüm belirtileri yaşadığımı fark ettiğimde dehşete düşmüş gibi kaldırdım kafamı "Leyla hepsi var! Napacağım ben şimdi daha düğüne dört ay var, abimler duyarsa mahvederler bizi."

Destek amaçlı sıkı sıkı tuttu elimi "Tamam henüz emin bile değiliz, bak yarın kamptan ayrıldıktan sonra Kenanla Yağız'a beraber bir yere gideceğimizi söyleriz, sonra bahsettiğim kadın doğum uzmanı olan kuzenimin yanına gideriz. Bir muayene eder seni, kan testi yapar. O zaman varsa böyle bir şey, ortaya çıkar. Sen şimdiden düşünme."

Hızlı hızlı kafa salladım, çok iyi olurdu. "Teşekkürler Leyla, başka türlü içim rahatlamazdı." Gülümseyip sarıldı bana "Ne demek canım benim rica ederim, sen içini ferah tutup bugünün tadını çıkarmaya çalış yani en azından yarına kadar." içtenlikle bende sarıldığımda içim ne yazık ki çok huzursuzdu.

Hamileysem yaşanabilecek felaket senaryolarını düşünmekten, içimde mucizevi bir şekilde Yağızla bizden bir parça olacağının sevincini bile yaşayamıyordum. Halbuki öyle güzel bir şeydi ki bu, ikimizin bir parçası.. Yağız'a benzeyen bir erkek çocuğu. Hayalim hep buydu, kız çocuklarını da severdim çokça ama evimizin içinde paytak adımlarıyla dolaşacak küçük bir Yağız o kadar tatlı geliyordu ki kurduğum hayalde..

İstemesizce gülümserken buldum kendimi, en kötü nolabilirdi ki..

Evet en fazla Yağız mezara gömülür bende kilitli karanlık bir odaya hapsedilirdim.

İçimden tövbe çektiğimde Kenan'ın sesiyle ayrıldık Leylayla "Oo noluyor ya duygusalabağladınız hanımlar?" Yağız'ın gülüşüyle ona döndük "Nasıl bir duygusallıksa bizim sucuklar ve köfteler kömür olmuş." Leyla panikle mangalın başına koştu "Ayy konuşmaya dalınca unutmuşuz Lavin görüyor musun? Hepsi kömür gibi olmuş sahiden."

Sevda MahallesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin