Dudaklarım önce kapandı sonra aralandı sonra ne diyeceğimi bilmeyince tekrar kapandı. Yeşil gözleri parlıyordu hâlâ, gülümseyerek yanağını bugün bininci kez öptüm "Yağız..çok erken değil mi?"Gözlerindeki ışığın bir anda söndüğünü gördüm, sonra çarşafı üstünden çekip üzerini giyindi. Al işte dedim içimden, inşallah bir de bunun tribini yemezdim. "Üstünü giyin aşağı gel annemler gelir şimdi." Cevap vermeme kalmadan odadan çıktığında bende giyinip kendime verebildiğim kadarıyla çekidüzen verdim ve aşağı indim.
Merdivenlerden indikçe annemlerin sesi geldiğinde kalbim hızlı hızlı atmaya başladı, annem eve geçince ağzıma tükürecekti, Allah bilir ne zamandır gelmişlerdi. "Gel çiçeğim gel, halletiniz inşallah." Mutfakta çayın altını kısan Sumru teyzeye baktım, annemde fırından çıkardığı mis gibi kokan keki tabaklara koyuyordu. "Hallettik hallettik. Yağız nereye gitti ben lavaboya gitmiştim de göremedim." Annem öldürücü bakışlarından birini atınca sevimli sevimli gülümsemeye çalıştım "Telefon geldi çıktı kızım sana haber verememiştir." Anladım dercesine başımı sallayıp masanın sandalyesini çekip oturdum. Sumru teyze doldurduğu çay ve kekleri önce annemin sonra benim önüme indirdi "Teşekkürler Sumru teyzem."
Bana öpücük atıp heyecanlı heyecanlı anneme döndü "Sevda bak ne diyeceğim, yarın Bursa'ya gidiyoruz ya hayırlısıyla Barış'ın isteme ve nişanı için.." annem çayından bir yudum alıp kankasını dinlemeye devam etti "Biliyorsun zaten öyle aile içerisinde kız evinde olacak, sizde gelin diyorum hep beraber gidelim. Hem yarın cumartesi çocukların işi gücü de yok." Annem bitirdiği çayını masaya koydu, ben kalkıp yenilerken kankasına cevap verdi "Yok Sumru olmaz öyle, bizim çeyiz alışverişi devam ediyor biliyorsun. Hem o dediğin gibi aile arası olur şimdi kalabalık yaparız biz."
Sumru teyze yalandan kaşlarını çatıp annemin omzuna sitem edercesine vurdu.
"Aa üstüme iyilik sağlık, o ne demek kız öyle kalabalık yaparız falan. Lavin benim gelinim sayılır onu bırak biz ahiretlik değil miyiz senle? Aileyiz zaten. Hem ben istiyorum ki senin gözünde görsün benim gelinim olacak kızı. Bi bak nasıl kız Barışıma yakışıyor mu, bi incele. Hem çeyiz alışverişi ne kaldı sanki bana bahane yapma. Ufak tefek şeyler kaldı onları da Gizemler halletsin bi zahmet her şeye siz mi koşacaksınız." Sumru teyzenin bu hararetli cevabıyla keyiflendim, bana gelinim demesi ve bizim aileyi bu kadar sahiplenmesi içimi hoş etti. İyi ki Yağız'ın annesi Sumru teyzeydi. Başkası olsa eminim çok zorlanırdım. Annemin de hoşuna gitmiş olacak ki keh keh güldü "Ay Sumru alemsin, tabii ki aileyiz. Neyse tamam çocuklara da söylerim ben iki araba gelir gideriz inşallah sağlıcakla." Sumru teyze keyiflendi, e tabii herkes isterdi kankasını yanında. Kanka demişken aklıma Melek geldi eve geçip ona çağırsam iyi olurdu çünkü Yağızla küs olduğumuz şu beş günde epey derdimi ve asık suratımı çekmişti zavallı dostum. Annemlere Melekle görüşeceğimi söyleyip eve geçtim. Meleği arayıp çağırdığımda az sonra geleceğini söyledi. Dün annemle beraber yaptığımız su böreklerinden tabağa koyup, yanına demlediğim çayı doldurdum. İki dakikada geçmeden kapı çalınca Melek geldi. Sarılıp oturma odasına geçtik.
"Yağızla barıştık." Gözlerini büyütüp gülümsedi "Çok sevindim canım, biliyordum zaten barışacağınızı sadece boş yere uzattınız biraz." Tabağındaki su böreğini ağzına götürdüğü anda bombayı patlattım "Şey bir de..evlenelim mi diye sordu." Şok olmuş olacak ki öksürmeye başladığında gülerek sırtına vurdum, ardı ardına öksürmesi durduğunda çığlık attı "Neeee! Şaka mı Lavin çok sevindim nasıl oldu, ne ara, nasıl söyledi?" Nasıl söylediği aklıma gelince yanaklarıma kan çöktü, tabii ki de orayı söyleyemeyecektim "Ay dur kızım üst üste sorma, oturuyorduk işte beni öptü falan sonra bi anda sordu bende şok oldum zaten." Yönünü bana çevirip koltukta iyice yayıldı "Sen ne dedin peki?" İçime hüzün çöktü olumlu bir yanıt verememiştim tabii.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevda Mahallesi
RomanceKendine çekti, sıkı sıkı tuttum nefesimi, "İntikam he?" kulağıma fısıldamasıyla sesim içime kaçtı cevap veremedim "Hep böyle cadı mıydın sen, yoksa ben bazı şeyleri yeni mi fark ediyorum?" burada ima ettiği şeyin ne olduğunu anlamamış olsam bile hey...