Etrafımda koşuşturan kalabalığa baktım, herkes farklı farklı şeylerle uğraşıyordu. Ailecek şöyle bir pikniğe gidelim demiştik ve görünürde şuanlık sorun yoktu. Gözlerim babası, dayıları ve amcasıyla top oynayan Arden'i bulduğunda içime dolan sıcaklıkla gülümsedim. Arden bir kaç ay önce iki yaşına girmişti ve inanılmaz yaramaz bir oğlan çocuğu olmuştu. İşi gücü yaramazlık, oyun ve silahlarıydı.Yağızsa beni şaşırtmayarak tam beklediğim gibi bir baba olmuştu, işten geldiği gibi gününün geri kalanını tamamen Arden ve oyunlarına adıyordu. Ona aldığımız on türlü farklı oyuncakla, saklambaçla ve tabii ki silahçılıkla oynarken Yağız pek mutlu görünmese de her şey Yiğit Arden'in bir baba demesine bakıyordu. Yağız o an eli kanda olsa koşardı.
" Yiğit, oğlum pas veriyorum sana topu kaleye Gökhan dayıya gol atacaksın tamam mı, hadi oğlum!" Küçük ayaklarıyla paytak paytak babasının pasını karşılamaya çalıştı, sonunda topu babasından alıp kaleye attığında Gökhan abimin yapmacıktan kurtarma çabasına karşılık golü attı Arden. "Golll!"
"Evet aslanım yiğidim goolll, çak babaya beşlik çak ooof afferin sana nasıl attın öyle aslan oğlum benim." Babasının kucağından bana dönerek bağırdı Arden "Anni goool." Gülerek, babasından aldığı çipil çipil yeşil gözleriyle sevincini benle paylaşan oğluma bağırdım sesimi duysun diye "Gördüm annecim afferin sana."
Annemlere döndüğümde onlarında benim gibi yüzlerindeki gülümsemeyle bu sahneyi izlediklerini fark ettim "Ne çabuk büyüdü değil mi Sevda, bu sıpayı her gördüğümde duygulanıyorum."
"Vallahi de öyle Sumru, sanki daha dün doğdu elimize.." benide duygulandırdıklarında kendime kızdım, dert yaratmak için sebep arıyordum bende. "Bak bak şuna bakın, nasıl ağzına atıyor eline aldığı her şeyi... kızzzz, cimcime seni bırak onu pis o ıyyy o ıy." Annem Gökhan abimin dünyalar tatlısı kızı Mira'nın elindeki yerden bulup ağzına koymaya çalıştığı çubuğu aldı, henüz bir yaşında olduğu için çevredeki her şeyi merak edip ağzına atıyordu cimcime.
Sevimliliğine dayanamayıp kucağıma olarak iki yanağını da öptüm sulu sulu "Hala seni ham yapsın mı hee?" Sevinçle çığlık atarak kollarımda çırpınmaya başladığında gülerek çıplak kolunu ağzıma götürdüm "Bekle sen yicem seni baaak hammm..."
Gökhan abim terini tişörtünü sile sile gelip hayvan gibi aldı kızını kucağımdan "Bıraksana kızımı cadı. Onu sadece ben yiyebilirim, demi prensesim benim." Beni iki dakikada satıp babasına gülücükler saçarak bir şeyler demeye çalışan yeğenime kötü bir bakış attıktan sonra uzaktan koşup bacaklarıma sarılan Arden'in gülerek kafasından öptüm "Anni su."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevda Mahallesi
RomanceKendine çekti, sıkı sıkı tuttum nefesimi, "İntikam he?" kulağıma fısıldamasıyla sesim içime kaçtı cevap veremedim "Hep böyle cadı mıydın sen, yoksa ben bazı şeyleri yeni mi fark ediyorum?" burada ima ettiği şeyin ne olduğunu anlamamış olsam bile hey...