Yorum ve yıldızlarınızı eksik etmeyin lütfeen , hatamız varsa affola. Umarım bölüm hoşunuza gider keyifli okumalar :))"Vallahi harika yani, bi beraber nezarethaneye atılmadığımız kalmıştı o da oldu. Pes diyorum ikimize pes." Stresten bacaklarını sallaya sallaya deprem etkisi yaratan kankama göz devirdim "Amma abarttın Melek, çıkarız kızım ya sanki adam mı öldürdük? Dayan birazcık." hüzünlü bakışlarla duvara bakıp iç çekti,
burdan bakınca küçük emraha çok benziyordu "Aaah ah zavallı annem kızının mapus köşelerine düştüğünü görse kalpten giderdi. Kızım senin sevgilin polis değil mi ya? Ne diye gelip çıkarmıyor bizi kaç saat oldu vallahi şimdi oturup ağlayacağım.." sessiz kalmamla mübalağa sanatına devam etti"Ya bizi ciddi ciddi hapise atarlarsa, o zaman meslektende men ediliriz. Tazminat falan açma şansımız da yok, ay evin kirasını falan da ödeyemem öyle olursa Laviiin, ya eve haciz gelirse her şeyime el koyarlarsa.. naparım o zaman? Ya kızım bir şey desene niye bu kadar sakinsin sanki Allah'ın her günü nezarethaneye atılıyorsun bu ne rahatlık!" Sesli bir nefes verdim "Oof Melek iki dakika susmadın ha amma ütüledin başımızı. Gelir Yağız az sonra, senaryo kurdun resmen be kızım. Mapus ne, yok bir de müebbet versinler, hatta saç baş yolma davası yüzünden idam edilen ilk iki insanda biz oluruz. Te Allah'ım ya."
Polisler sağolsun bizi hiç yormadan paket gibi evimizden alıp doğrudan gözaltına alıp kızlar bizzat şikayetçi olup şahitleride olduğu için direkt nezarethaneye atmışlardı. Canım ülkemin canım polisleri, yemeğimizi de vermişlerdi ama Melek sağolsun iki dakika kafa dinleyememiştim, ne vardı yani nezarethaneye atılmışsak olabilirdi gayet normal bir durumdu bu yani herkesin başına gelebilirdi. Öyle değil mi? "Geç sen dalganı, götüm dondu benim ya bu kış günü olacak iş mi? Battaniye falan mı istesek.. kızarlar mı ki ya, vallahi donuyorum ben."
Gözlerimi kapatıp sabır diledim "Keşke hiç elini sürmeseydin, yemin ederim kendi başıma atılsaydım nezarethaneye daha iyiydi. Kim dedi sana git Cereni döv diye?" Kahverengi gözlerini kısıp başını iki yana salladı
"Pü sana nankör kedi! İnsan kankası kavga ederken izler mi? Tabii ki bende dövecektim napacaktım başka?" Tükürüğüyle yüzümü silerken omzuna bir tane geçirdim "O zaman kes mızmızlanmayı da kankalık görevini hakkıyla bitirmiş ol. Madem dövdük bedelini de ödeyeceğiz işte napacağız?" Koluna vurmamla bacağımı cimcikledi "Bedelmiş, istersen çıktıktan sonra kolumuza da bedel ödendi diye dövme yapalım ha? Gireli kaç saat oldu iyice moda girdin sen, dünden hazırmışsın."
Acıyan bacağımı ovalarken köşede masa başında oturan polisle muhabbetimiz bölündü "Rahat durun yoksa ayrı yerlere alırım sizi." Melek hemen elini benden çekip odanın en ücra köşesine sokulduğunda gülmemi tutamadım, ayrı kalırsa daha çok korkardı tabii.
Polis bana kötü bir bakış attığında gülmemi kesip sustum, aman hiç uğraşamazdım şimdi. Bir saat geçti geçmedi içinde bulunduğumuz salonun demir kapısı açıldı, polis gelen kişiyle doğruldu ve baktığımda Yağız olduğunu gördüm. Yağız polisin konuşmasına fırsat vermeden kimliğini gösterdi "Serhat komiser bahsetmiştir geleceğimden." polis kafasını hızlı hızlı sallayıp mahçup bir ifadeyle geri yerine oturdu. Tabii az önceye kadar beylik taslıyordu bize.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevda Mahallesi
RomanceKendine çekti, sıkı sıkı tuttum nefesimi, "İntikam he?" kulağıma fısıldamasıyla sesim içime kaçtı cevap veremedim "Hep böyle cadı mıydın sen, yoksa ben bazı şeyleri yeni mi fark ediyorum?" burada ima ettiği şeyin ne olduğunu anlamamış olsam bile hey...