Hikaye Hakkında Kısa Bir Serzeniş ve Bilgi;
Oy ve yorumlar çok az, niye? Otuz üç bölümdür yazdığım ve her hafta düzenli olarak yeni bölüm yayımladığım bu hikayeye layık görülen yorum ve oy sayısına gerçekten çok üzülüyorum, hatta bir ara kendi kendime ne de olsa çok beğenilmiyor ani bir finalla bir anda hikayeyi bitir gitsin bile dedim. Onca zamandır yazdığım Yağız ve Lavin'e kıyamadığım için devam edeceğim ama finali çok da uzatmayacağımı belirtmek isterim. Çok da umursanacağını sanmam ama en azından hatrı sayılır seven bir kaç kişi için söyledim.
Keyifli Okumalar.
🌸
Yağız'ın tutuklandığı haberini duyunca apar topar geldik karakola, kalbim karnımda atıyordu resmen, nasıl niye tutuklanmıştı? Sonra Gökhan abim geldi bize olayı anlatmak için;
"Yılbaşı gecesi sana tekme atan adamla kavga etmişler. Yağız herife sıkmış, kurşun kalbinin yakınına gelmiş yoğun bakımda şuan. Uyanana kadar Yağız tutuklu kalacak, uyandıktan sonrasını da Allah bilir artık."
Söyledikleri kafamın içinden çıkmıyordu, Yağız.. bana söz vermişti o heriflere dokunamayacağına dair, ama ne? Düğünümüze bir ay kalmışken gidip adama mı sıkmıştı.. öfkelendim kırıldım üzüldüm ama en kötüsü korktum. Neyden çok korkarsan başına gelir lafı doğruymuş, ben Yağız'ın onlara bir şey yapması sonucunda hapise girmesinden deli gibi korkuyordum ve Yağız korkumu haklı çıkarmıştı. "Yağız! Annem.."
Hepimizin bakışı Sumru teyzenin sesiyle oraya döndü, Yağız'ın elleri kelepçelenmiş, götürülüyordu "Ah oğlum neden yaptın neden, bıraksaydın adaleti devlet sağlasaydı." Ağlayarak sarıldı oğluna, Lavin eğilip annesinin kafasını öptü "Devlet sağlamayacaktı anne, ağlama. Çıkacağım merak etme." Sırasıyla herkes yanına giderken ben sessiz sessiz durdum köşede.
Çok sonra anlayacaktım olayın şokundan hâlâ çıkamadığım için fırtına öncesi sessizlikle öylece köşede beklediğimi..
Yağız etrafına dolanlardan ayrılıp hızlı adımlarla yanıma geldi. Gözyaşlarım sessizce düşerken kelepçeli eliyle yanağımı okşadı "Sevgilim.." titrek çıkan o naif sesi patlama noktam oldu. Sarsıla sarsılan ağlamaya başlayıp sımsıkı sarıldım Yağız'a "Yağız gitme ne olur ben ne yapacağım sensiz."
Ağzımdan çıkan kelimeler zar zor anlaşılıyordu hıçkırığım yüzünden, zor bela sarılmaya çalıştı bana "Söz veriyorum sana uzun sürmeyecek, biraz dayan sadece olur mu?" Kafamı iki yana sallayıp daha çok sarılmaya çalıştım, ellerim sırtını, yüzünü buldu tek tek "Söz verme, söz verme Yağız.. Söz vermiştin önceden, karışmayacağım demiştin, neden yaptın neden, düğünümüze bir aydan az kalmışken neden neden neden?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevda Mahallesi
RomanceKendine çekti, sıkı sıkı tuttum nefesimi, "İntikam he?" kulağıma fısıldamasıyla sesim içime kaçtı cevap veremedim "Hep böyle cadı mıydın sen, yoksa ben bazı şeyleri yeni mi fark ediyorum?" burada ima ettiği şeyin ne olduğunu anlamamış olsam bile hey...