Yolculuk arabadakilerin bana sürekli neyin var sorusuyla ve benimde ısrarla bir şeyim yok yorgunum cevabımla geçti. Bi ara tekrar gelişte yaptığımız gibi bir dinlenme tesisinde durup yemek yediler, ben arabadan uykum var bahanesiyle inmedim. O yanıma gelmek istemiş ama abimler uyuyor deyince geri oturmuş yerine, Melek söyledi arabaya bindiği zaman. Sessiz kaldım, ne diyebilirdim ki?Sahi böyle bir durumda ne denirdi? Ben bilmiyordum. Ne yapmam gerektiğini de bilmiyordum, bir ay kalmıştı düğünümüze, neredeyse her şey hazırdı ama ben şuan nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum. Vazgeçmeli miydim bu düğünden? Yoksa hiçbir şey olmamış gibi devam mı edecektim.
Asla, asla hiçbir şey olmamış gibi davranamazdım. İş arkadaşımdan sınav kağıdı almaya ondan habersiz gittim diye kıyamet koparan bir adamın eski sevgilisiyle öpüşmesine nasıl göz yumabilirdim?
Yapamazdım, onun aşkından ölsem dahi şuanda hiçbir şey olmamış gibi davranamazdım. Karnıma gitti sonra elim, o nolacaktı? İkimizin bir parçası içimdeydi, nasıl yok sayabilirdim bebeğimi.. üstelik abimler bilmiyordu, düğünü iptal edip her şey bitti diyerek yüzüğü atsam henüz dün taktığım yüzüğü o zaman napacaktım karnımdaki canımla?
Gökhan abim ortalığı inletirdi, mahalleli konuşurdu, halamlar ve amcalar duyardı gelip bir ton şey söylerlerdi herkese rezil olurduk ve annem..Annem mahvolurdu, canım annemin yüreği kanardı. Henüz dün nikahlanmıştı kızı, nasıl kötü hissederdi kim bilir..
İçimde susmayan, sürekli bağıran biri vardı, bana her şey çok kötü olacak diye haykırıyordu, ağladım. Dakikalarca ağladım sussun diye, susmadı. En son yoruldum ağlamaktan, eve geleli iki saat oluyordu çıkamadım odadan. Annemlere yorgunum dedim, Melek aradı açmadım, o defalarca aradı ve üst üste onlarca mesaj attı hiçbirini cevaplamadım. Kimseyle, gerçekten kimseyle konuşmak istemiyordum şuanda tek istediğim şey, sessizlikti. İçimdeki o kötü ses sussun da uyuyayım diyordum, olmuyordu. Dibe çekilmekten başka bir şey yapamıyordum.
Yaktığım beşinci sigaramdan ciğerlerime derin bir nefes çekip karnıma dokundum, özür dilerim annecim senin için içmemem lazım ama annen şuan sigara içip ağlamaktan başka bir şey yapamıyor, affet.
Karanlık odada bir ışık yandı; telefonuma gelen bildirim ışığı. Çekmecenin üstünden uzanıp ekranı açtım, mesaj yine ondandı.
-Yalvarırım beş dakika çık dışarıya yada en azından telefonumu aç, sevgilim benim gerçekten hiçbir suçum yok. Bir anda öptü hemen çekildim zaten yemin ederim asla bir duygu yok ona karşı içimde. (00.28)
-Lavin yapma böyle, odanın ışığı kapalı ama uyumadığına, ağlayıp sigara içtiğine eminim, bak bebeğimiz için de kötü oluyor beni düşünmesen bile onu düşün, beş dakika dinle beni, o zaman hak vereceksin. (00.29)
-Allah belamı verseydi de girmeseydim o eve, peşimden geldiğini fark etmedim bile gelip odaya girmiş arkamdan haberim asla yoktu yemin ederim. Nasıl dinlemezsin beni, yoksa artık şüphe mi duyuyorsun sevgimden? Bir ay sonra düğünümüz var sevgilim bir an önce konuşup halledelim bak ben çok kötü hissediyorum. (00.32)
Keyiften yoksun acı acı güldüm son kelimelerine, bir an önce konuşup halledelim diyordu. Şaka gibi, tabii ben abartıyordum canım..çok basit şeylerdi nede olsa, bir an önce konuşulup halledilirdi tabii. Tekrar aradı, tekrar reddettim. Bir süre sonra yine bir mesaj geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevda Mahallesi
RomanceKendine çekti, sıkı sıkı tuttum nefesimi, "İntikam he?" kulağıma fısıldamasıyla sesim içime kaçtı cevap veremedim "Hep böyle cadı mıydın sen, yoksa ben bazı şeyleri yeni mi fark ediyorum?" burada ima ettiği şeyin ne olduğunu anlamamış olsam bile hey...