13

244 27 37
                                    

Asahi, git başımdan." diyerek uzaklaştırmaya çalıştım onu benden. Dudaklarıma baktı, ilk dokunuşuydu bu. Asahi dudağımı öpüyordu... ben ise güçlü bir şekilde ittim onu. "Sarhoşsun, git Asahi." Sendeledi, "Ha yani tek sorun sarhoş olmam mı?" Tekrardan bana yaklaştı. Neden böyle yaptığını anlamamıştım. "Amacın beni öpmek değil mi?" Yüzünde küçümseyici bir gülüş vardı üstelik çok sinirlerimi bozmuştu. Derin bir nefes aldım ve odadan çıkmak için adım attım, kaos yaratmak istemiyordum. Asahi yine beni durdurmaya çalıştı, bu fazlasıyla sinir bozucu olmaya başlamıştı. Asahi' nin aklı yerinde bile değildi şu an. "Ne istiyorsun?" diye sordum sinirle. Sesim çok fazla sert çıkmıştı.. "Eğlence." dedi tekdüze tok bir sesle. Sinir kat sayım yükselmeye başlamıştı. Hatta tavan yapmıştı. "Oyuncak değilim ben. Hele senin oyuncağın hiç değilim Asahi." diyerek tişörtümü alıp tekrardan önümden çıkması için kenara ittim onu. Aptal Yoshi. Aptal Yoshi. Aptal Yoshi. Kime aşık olmuştum böyle. Beni bir eğlence olarak gördüğü için öpmüştü. Hiç tanımamış olmayı dilerdim onu. Aşağı kata inerken tişörtümü giydim yanıklarımı umursamadan. Junkyu ile karşılaştım sonra. Ya sinirden, ya uykusuzluktan, ya da başımın ağrısından dolayı söylediği şeyleri anlamamıştım bile. Kapıyı açacakken askılığa koyduğum ilaç poşetimi gördüm. Onu da alarak kapıyı çekip uzaklaştım evden. Evet şu an en önemli olan o ilaç poşetimdi.

Nereye gittiğimi bilmeden yürüyordum. Bana eşlik edenler ise göz yaşlarımdı. Durmadan yere düşenin yerine yenisi geliyordu. Asahi' ye küfür savurdum içimden beni bu duruma getirdiği için. Küfürü hak etmiyordu ama canımı çok yakmıştı. Sarhoş bile olsa yaptığı yanlıştı. Benim ona aşık olmam bile bir yanlışlıktan ibaretti zaten başka hiçbir halt değildi. Aptalın birisiydim. Asahi' nin böyle olacağını hiç tahmin edemezdin Yoshi dedim kendimi avutmak istercesine içimden..
Arka cebimde olan telefonum titreşim verirken yüzümü silmekten ıslanmış elimi pantolonuma sildim ve telefonu aldım elime. Haruto arıyordu. Aramayı reddettim ve yürümeye devam ettim. Kalbim acıyordu. Kırılmıştım. Uzun bir süre yürüdüm. Burasının neresi olduğunu bilmiyordum adres olarak sadece çocuk parkıydı tahmin edebildiğim. Kenarda gördüğüm bankın birine oturdum. Bir sigara çıkarttım ve yaktım. Dumanı dışarıya her üfleyişimde gözlerim yanıyordu ve ben ağlıyordum. Hayır önceden içerken gözüm yandığında ağlamazdım şu an agladığım şey farklıydı.. Biliyorsunuz.
Biten sigara izmaritini yere atıp ayağımla ezdim. İkinciye başladım. Tekrar bitti, tekrar ezdim. Üçüncü de aynı şekilde oldu. Dördüncü sigarayı içmeye niyetlenmişken vazgeçip kenara koydum. Kaçıncı kez titrediğini bilmediğim telefonum tekrardan titremeye başladı. Ekrana bakmaya bile tenezzülüm yoktu. Aklım başımda değil gibi hissediyordum. Asahi beni öpmüştü ve ben şu an mutluluktan çıldırmam gerektiği yerde bu durumdaydım, Asahi yüzünden. Her şeyin suçlusu sanki o gibiydi benim anlatışıma göre. Belki bir nedeni vardır diye düşünüp ona hak vermek istiyordum ama bu durumda hak verebileceğim bir konumda değildi. Eğlence yapabileceği birisi olmayı istememiştim ben hiç. Telefon tekrardan titrediğinde dayanamayıp elime aldım ve fırlattım. Yeterliydi bu kadar merak edilişimi görmek.

Karnımın yanık acıları daha çok hiddetlenmişti. Hava, gecenin verdiği tatlı soğukluğuyla irkilmemi sağladı. Bacaklarımı karnıma doğru çekerek banka iyice yerleştim. Kollarımı ise bacaklarıma sardım. Çenemi kolumun üzerine koydum öylece durdum. Ne eve gitmek istiyordum ne de burada kalmak istiyordum. Ne istediğimi bilmiyordum ama sadece buradan kalkabilecek bir güç yoktu ben de. Gökyüzüne baktım. Yıldızlı bir gece vardı. Hani şu dizilerde bilgisayardan yapılmış çoklu yıldız simülasyonu olur ya, gökyüzünün her yeri yıldızlarla kaplı falan olur. İşte onun gerçek hali vardı şu an gökyüzünde. Çok güzeldi. Güldüm bu güzel görüntüye. Ben küçükken ablamla yıldızların olduğu her gece terasa gidip yıldızları izlerdik annem ve babamdan gizlice. Geceleri soğuk olduğundan çıkmamıza izin vermezlerdi pek. Hatta bir kere yakalanmıştık, teras kapısını kilitlemişlerdi.. Onlarla olmak isterdim şu an. Annemin bana sarılmasını isterdim. Yıldızların etkisinden çıkabilmek için eğdim başımı öne. Hayatımın aşkının bana yaşattığı adını bilmediğim bu şeyi nasıl atlatacağımı düşündüm. Bir çözüm gelmiyordu her şey çıkmaz sokakdan ibaretti. Sürüklendiğim nokta bilinmezlikti. Daha fazla ağlamak istemiyordum artık. Gözlerim acımaya başlamıştı diğerleri yetmiyormuş gibi. Kapattım göz kapaklarımı, gözlerim dinlensinler diye.

cherry - yosahiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin