9

250 30 15
                                    

lutfen yorum yapip oy verir misiniz^^

~

Kolumdan tutup beni kaldırdı. "Lütfen bunlar rüya olmasın." diyerek mırıldandandım Japonca.

Belim daha çok ağrımaya başlamıştı ayağa kalktığımda.

Asahi, kaşlarını çatarak bana baktı. "Bu iki oldu."

"Ne?" ne iki olmuştu ki?

"İkidir yanımda Japonca bir şeyler söylüyorsun."

Diğeri hangisiydi? Ah.. ilk basketbol oynadığımız zaman söylemiştim. Onu duyduğunu fark etmemiştim. Unutmamıştı..

"Şarkılar takılıyor ağzıma, çok önemli bir şey değildi." Ne çok yalan söyler olmuştum ben böyle. Bir daha yalan söylemeyecektim yani umarım yalan söylemek zorunda kalmazdım.

"Anladım.." sahadan çıkarken peşinden ilerledim.
Belim ayağa kalktığımda daha çok ağrımaya başlamıştı. Elimin birini belime koyup düz durmaya çalıştım. Ağrısı duracak gibi değildi.

Telefonu çalınca, geliyorum ben diyip yanımdan uzaklaştı. Ağrıdan dolayı yüzümü ekşittim, en olmaması gereken yerde gereksiz derecede ağrımaya başlaması sinirlerimi bozmuştu.

Asahi yavaşça yanıma doğru gelerek, konuştuğu kişiyle vedalaşıp kapattı telefonu.
"İyi misin sen?" diyerek sordu ciddi bir ifadeyle, kaşlarını çatmıştı, hâlâ sevimli olduğunu değiştirmiyordu bu hali.

"İy-" dediğim sırada aklıma az önce yalan söylemeceğim geldi, Asahi' de söylemeden bitirdiğim cümlemin ne olduğunu anlamış olacak ki kafasını salladı.

"Yüzünün halini görmüyorsun, acı çekiyorsun belli." Nefes alıp verdi, "Bakayım mı beline?" diye sordu nazikçe.

Onun yaptığı gibi nazikçe "Gerek yok Asahi, ben eve gidince bakarım." Bunu asla geri çevirmezdim ama Asahi bana yakın oldukça kalbim fenalaşıyordu üstelik belim ağrıyorken bunu kaldırabileceğimi sanmıyordum, aksi takdirde bayılırdım veya kriz falan geçirirdim.

"İnat etme!" diyerek hızlıca arkama geçip tişörtümü kaldırdı. Kısık sesle bir küfür etti.

"Ne oldu?"

Cevap vermeyerek, belimin bir yerine dokundu, canımın yanmasıyla bir adım öne gittim istemsizce.

"Bazı yerleri morarmaya başlıyor, buz gerek."

Tişörtümü geri kapatırken telaş içinde kalmıştı, "Ağırlığını bana verebilirsin." kolunu omzuma atarak beni kendine çekmiş gibi oldu. Ağırlığımı ona vermemeye çalışarak, yürüyüşüne ayak uydurmaya başladım.

-

Anahtarı kapıdan çıkartıp içeriye geçti. Evet.. Asahi' ye gerek olmadığını söylemiştim ama kendisi yüzünden düştüğümü söyleyip benimle geldi. Salona girerken peşimden geldi. Evi bilmiyordu haliyle. Lütfen bu eve alışsın, lütfen.

"Ben üzerimi değiştirmeye gidiyorum, buzu koyarım. Televizyona bakabilirsin." diyerek, hızlıca mutfağa girip, buzluktan buz torbası aldım. Haruto sürekli sakatlık yaptığından almıştık bunu. Mutfaktan çıkıp merdivenlere yöneldim. Asahi' yi tek bırakmamak için hızlıca işimi bitirip aşagıya inmem gerekiyordu.
Merdivenleri ikişer ikişer çıkmaya başlamışken, belimde tekrardan aniden bir ağrı oluştu.
Merdivenleri yavaşça ve tek tek çıktım. Daha doğrusu çıkmak zorunda kaldım.

Dolabımdan bir tişört alıp üzerimde olanı çıkarttım. Masanın üzerine koyduğum buzu alacakken aklıma krem sürmek geldi. Krem buzdan daha etkili olurdu. Odamda kremi ararken, baktığım çekmeceyi kapattım. Burada yoktu, diğer çekmeceyi açarken kapıdan bir kere tık diye ses geldi ve ardından hiçbir şey dememe fırsat kalmadan; Asahi odaya girdi.

cherry - yosahiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin