3

326 41 46
                                    

yorum yapin sayin okuyucularim :)

Vücudumun her yerine sinmiş olan korku duygusu, gözlerimi açamama sebep oluyordu ama açmaktan başka bir şansım yoktu. İlk olarak gördüğüm şey Jihoon' a çarpmak üzere olan arabanın hızla uzaklaşmasıydı. Gözlerimi tekrardan kapattım, nefes akışlarım zorlaşırken Jihoon' a bakamazdım. Kalbim delilercesine atarken, bir ses duydum. Gözlerimi açarak hafifçe oraya baktım.

Nasıl yani?
Jihoon yerde Asahi onun üzerindeydi. Hızlıca yanlarına vardığımda. Asahi Jihoon' un üzerinden kalkmıştı. Yavaşça eğilerek Jihoon' un kafasını kaldırdım. Gözleri açıktı. Yavaşça belini tutuyordu.

Soğuk sesiyle konuştu Asahi "Önüne bakarak yürümeyi öğrenmen gerek."  Yanımızdan uzaklaşırken onun bu sinirli tavırları canımı yakıyordu çünkü kötü şeyler yaşamıştı artık bundan emindim, böyle olmasının büyük bir nedeni vardı her ne kadar sinirli tavırları canımı yaksa da beni etkiliyordu.

Düzgünce yürüyerek yanımızdan uzaklaşan Asahi' ye son kez bakmıştım, sahi o alkollü içeceği içmesine rağmen nasıl hiç sarhoş olmamıştı? Nasıl bu kadar düzgün yürüyebiliyordu?

Jihoon' a baktığımda ellerini beline koymuştu, Asahi' nin ardından bakarak konuştu.

Beynimde defalarca kez Jihoon' un dediği cümle yankılanmıştı.

"Kokusu çok hoş."

Asahi' nin kokusu çok hoştu evet.. ama Jihoon' un da Asahi' nin kokusunu duymuş olması paniklememi sağlamıştı, Asahi' den hoşlanırsa ne olacaktı?

"Yoshi!" Düşüncelerim içinde kaybolurken Jihoon' un ayağa kalkmıs olduğunu görmemiştim hızlıca ayağa kalktım.

Şimdilik bu düşüncelerimden kurtulmak istemiştim, sonuçta Jihoon arabanın kendisine çarpma eşiğinden dönmüştü, onunla ilgilenmeliydim.

Hemen ayağa kalkarak Jihoon' un belinden tuttum.
"Jihoon çok korktum, iyi misin? "

"Belim ağrıyor Yoshi başka hir şeyim yok eğer Asahi beni kurtarmasaydı şu an daha kötü durumda olurdum ona teşekkür etmeliyim."

Kafamı hafifçe sallarken "Eve gidelim, dinlenmelisin Jihoon." dedim.

Jihoon kolunu omzuma atarken ona bir şey olmadığı için hafifçe gülümsedim, Yoldan gelen bir taksiye binerken Haruto' nun kalın sesiyle ona doğru baktık.

"Jihoon hyung!"  Sanırım Asahi onlara söylemişti.

"Jihoon hyung beni bekleyin gitmeyin, beni burada bırakmayın."  Asahi onlara söylememişti Jihoon' un az önce yaşadıklarını. Haruto eve gelmek için peşimizden koşuyordu.

Jihoon ses çıkartmadan taksiye binince kolumdan tutarak beni içeriye çekti.

"Bu gece onu görmek istemiyorum, kapıyı kapat Yoshi."

Kapıyı kapattım ve taksici arabayı calıştırtırırken Jihoon' a döndüm.

"Belin çok acıyor mu?"

"Hayır."

Çalan telefonumu cebimden çıkartıp ekranaa baktım, Jihoon' da ekrana baktığında Haruto' nun aradığını gördü. Yüzüme bakıp ardından elimden telefonu aldı.

Aramayı onaylayıp dinleme başladı. Haruto' nun sesini duyabiliyordum. "Yoshiiiii." uzatarak adımı söyleyen Haruto' ya Jihoon tekdüze yanıt verdi.

"Eve gelme Haruto."  telefonu ardından kapatıp elime bıraktı.

Jihoon biraz duygusuzca davrandığında bir şey diyemedim sonuçta ev onun eviydi ve Haruto' nun aklının başına gelmesi gerekiyordu. Haruto' yu düşünmeyi bıraktım sonuçta başka kalacak yeri olmadığından Junkyu' nun yanına giderdi başına bir iş gelmezdi bu sayede.

cherry - yosahiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin