8

298 33 125
                                    

hey, senin guzel yorumlarini bekliyorum.

-

Hyunsuk, Jihoon'a sarıldığında Jihoon karşılık vermemişti.
Hyunsuk' un gözünden akanlar Jihoon' un tişörtünü ıslatmıştı.

Hyunsuk duyulmayacak derecede bir kısıklıkla bir şeyler söylerken Jihoon' un eli yavaşca Hyunsuk' un beline gitti.

Hyunsuk gözlerini kapattı.

Bir süre sarıldılar birbirlerine, sanki Hyunsuk, Jihoon' un omzunda dinleniyor gibiydi. Mırıldanarak Jihoon' a bir şeyler söyledi. Duymamıştım, kimse duymamıştı.

Bakışlarımı Asahi' ye çevirdim. Asla onunla sarılamayacak gibi hissetmeye başlamıştım. Ona olan sevgimden asla haberdar olamayacak gibi gelmeye başlamıştı.

İçimde tutmak istemiyordum ama Asahi' nin beni reddedebileceği büyük bir ihtimaldi.

-

Eve gitmek için oradan ayrıldığımızda, Jihoon ve Hatuto' ya eve yürüyerek geleceğimi söylemiştim. Eve gitmeyecektim.
Kendimi ayaklarıma teslim ettim ve yürümeye başladım.

Telefonuma uzanıp bir şarkı açtım, sanki her şarkı Asahi için yazılmıştı. Bana -hiç aklımdan çıkmayan- Asahi' yi hatırlatıyordu.

Geceyi seviyordum çünkü bir başımaydım, bu yalnızlığı seviyordum..

Bir süredir yürüyordum. Gelmiştim. Nehrin yanına.
Su sesi kulağımı okşarken bana huzur vermişti, sudan korktuğum halde.

Yere oturarak telefonumu yanıma koydum, müzik hâlâ çalıyordu.

Gökyüzüne baktım, yıldızlar o kadar fazlaydı ki? Saymaya kalkışsam aylarımı alırlardı benden. Bursya uzanıp onları daha uzun bir süre izleyebilirdim bence, sorun olmazdı.

Oturuşumu bozup yere uzandım. Sessizce mırıldandım şarkıyı.

Adım sesleri duydum, gelen kişiye bakmadım çünkü onun geldiğini anlamıştım.

Burnuma ilişen sigara kokusu, oldukça yakınımdandı.
Ses etmeden yere oturdu, kafamın yakınına.

Sigarasının dumanını içine çektikten sonra zehirli dumanını bıraktı dışarıya, çıkardığı sesden anlıyordum.

"Canın mı sıkkın Yoshi?"

Canım. Evet canım sıkkındı. Asahi hiçbir şey yapmadığı halde canımı sıkıyordu ama şu an bencilce davranıp kendi sorunlarımı konuşacak değildim.

"Boşver beni, yorulmuş olmalısın eve niye gitmedin?"

Doyoung yüzüne düşen saçlarını geriye savurarak sigarasının izmaritini toprağa bastırdı.

"Junghwan' a uğradım. O çocuğu bekliyordu.."

Çocukla konuştu mu acaba? diye geçirdim içimden, gerçi Hyunsuk' u bulmak için Japonya' ya gitmişti. Nasıl konuşsun.

"Çocukla konuşcak mısın?"

Doyoun kafasını olumsuz anlamda sallarken ne oldu der gibi ona baktım, ne olmuş olabilirdi?

"O çocuğu tanıyorsun Yoshi, sen konuşsan daha iyi olabilir aslında."

Kaşlarımı çattım, "Nasıl tanıyorum, ben mi? Kim?"

"Bang Yedam."

Doğru duymuştum, evet.

"Şu an ciddi olup olmadığı soramayacağım," gülümseyerek devam ettim ama yüzümde oluşan bu gülümseme acı içeriyordu, "Ama Yedam' a ne diyeceğim bilmiyorum. Onu nasıl Junghwan' ın yanına getirebiliriz?"

cherry - yosahiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin