1. BÖLÜM
"Seni çıkışta tam burada bekleyeceğim tamam mı teyzem. Eğer ben gelemezsem de yine burada bekle buraya gelirim."
Eğilip yanaklarından öptüğüm yeğenim "tamam teyze ya her seferinde askere yolluyormuş gibi öpme beni şöyle" diyerek elinin tersiyle sildi yüzünü. Elimi saçlarının arasına daldırıp "Hadi lan sıpa. Gir içeri geç kalma." Diyerek yolladım onu. Kaymamaya dikkat ederek merdivenlere doğru adımladım. Kenardan tutunup yavaşça indim çünkü resmen buz tutmuştu merdivenler. Tam son basamaktan indiğimde karşıdan gelen adamın gözlerini üzerimde hissedince gayrı ihtiyari başımı kaldırıp yüzüne baktım. O ise çoktan bana bakıyordu hissettiğim gibi. Delinin zoru neyse kaşlarını çatmış öfkeli bakışlarını dikmişti suratıma. Değişiğin biri olabilir düşüncesiyle bulaşmak istemedim hiç. Yanından geçtiğim esnada o kadar gerildim ki nefesimi tutmuştum. Öyle öfkeli öfkeli bakarsa suratıma olacağı buydu tabii.
Spor kulübünün birkaç sokak aşağısındaki durağa vardığımda ablamın evinin mahallesinden geçen otobüsleri beklemeye başladım. En erken gelene 5 dakika gösteriyordu duraktaki ekranda. Buradan ablamın evine varmam kırk kendi evime varmam elli-elli beş dakika sürüyordu. Ablam her yıl yakalandığı ağır gribe yine yakalandığı için birkaç gündür onlardaydım ve oğlunun antrenmanlara gidiş gelişinden ev işlerine kadar ben ilgileniyordum. Ne zor hayattı bu arkadaş. Ev hanımlarına maaş verilmesi fikri her zamankinden daha haklı geliyordu son günlerde.
İşin aslına bakacak olursak ablam toparlanmıştı da garezi banaydı işte. Zeynep evi çekip çeviriyor yeğenine bakıyordu Asude neden ayaklansındı ki değil mi? Ne kadar şikâyet etsem de benim için de iyiydi aslında. Yeni mezun bir işsizdim neticede. Yaklaşık altı aydır evde oturuyordum işsiz işsiz. Üstüne bir de İstanbul'dan taşınmayı zinhar reddettiğim için canım anne babacığıma ekstra kira, fatura, mutfak masrafı çıkarıyordum ama bu masrafların babamı üzmeyeceğini bildiğimden rahattım sanırım. Beni üzen bunca yıl okuyup da karşılığında istediğim işi dahi yapamamaktı. Neredeyse ücretsiz çalışacak hale gelmiştim ama asıl o zaman babam kafayı yerdi çünkü araya girip iş bulma konusunda son derece ısrarcıydı. Gelen akbil sesleriyle kafamı kaldırınca otobüsün geldiğini anca fark ettim ve otobüse doğru koşturan bir adam gördüm. Otobüsün kapısına yaklaşıp elimle tuttum ve binmeden evvel şoförü beklemesi konusunda uyardım. Sağ olsun koşturan adamı bekledi ve peş peşe kart basmış bulunduk. Üstüne bir de yan yana oturunca adamcağız teşekkür etme gereği görmüş olacak ki konuşmaya girdi. "Çok teşekkürler şoföre beni işaret ettiğinizi gördüm."
"Ne demek zaten yetişmiştiniz ben sadece garantiye almak istedim." Derken bir yandan da yüzünü süzmüştüm hızlıca. Masmavi gözleri güneş gibi sarı saçları ve bebeksi suratıyla bir Türk'ten çok Rus'u andırıyordu. Gülümseyip önüme dönecekken uzattığı elini gördüm.
"Cihan." Yeni insan tanıma kotam son derece dolu olsa da uzatılan elin de geri çeviremezdim ya.
"Memnun oldum. Zeynep."
"Ben de çok memnun oldum Zeynep. Buralarda mı yaşıyorsun."
Vallahi yaşıyordum da tam şu andan itibaren yaşamıyorum be sarı şeker. Pek sohbet canlısı gördüm de seni. "Yok öyle ufak bir iş için uğradım sadece."
"Hadi ya." Dedi sahte ve üzgün bir suratla. İki dakika önce tanıştığın insan için de bu kadar üzülme Cihan. Daha çok üzerler yoksa seni. "Ben burada yaşıyorum hatta burada çalışıyorum da eğer yakın olursak iyi arkadaş oluruz diye düşünmüştüm."
Arkadaşlık mesafe dinlemez Cihancığım ama bunu sana anlatmakla nefes tüketemem hiç. "Anladım." Dedikten sonra lafı uzatmayıp yüzümü cama döndüm. Sanırım açıkça daha fazla konuşmak istemediğimi göstermiş olacağım ki tekrar denemedi o da. On dakika sonra indi. İnerken de tekrar tanıştığına memnun oldu benimle. Hayır ne gerek var daha on dakika önce olduk ya işte. Nemrutluk etmek istemiyorum ama bugün aksi gibi pek suratsızım pek bir modum düşük olduğundan sempati gösteremiyorum kimseye. Yoksa şüpheye yer bırakmayacak şekilde pek sohbet canlısıyımdır...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
USHAN
ChickLitZeynep dışardan baktığınızda duruşuna hayran kalacağınız, 24 yaşında, üniversite mezunu, psikolojik çalkantılarının farkında ve bu farkındalıkla ne yapacağını bilemeyen genç bir kızdır. Ushan ise 24 yaşında, üniversite mezunu, psikolojik çalkantıla...