FARKINDALIK SANCISI

1.1K 74 44
                                    

Sabah uyandığımda yanımda aradığım sıcaklığı bulamadığımdan güne beklediğim kadar güzel başlayamamıştım ne yazık ki.

Yataktan çıkıp önce banyoya gittim ve kendime çeki düzen verdim.

Sonra tıkırtılar gelen mutfağa vardım ve tavadaki patatesleri karıştıran Ushan'ı gördüm.

Omzumu kapıya yasladım ve mırıl mırıl söylediği türküye kulak verdim.

Yemin ederim Ushan ben delisi olmuştu.

Tutmasam kahkahalarla gülecekken kahkahamı içime içime yuttum, kapıdan daha da geriye çekilip kenara saklanarak türküsüne devam eden Ushan'ı dinlemenin keyfine vardım.

"Zeynep bu güzellik var mı soyunda?
Zeynep bu güzellik var mı soyunda?
Elvan elvan güller biter bağında.
Elvan elvan güller biter bağında."

Durdu ve tuzluğa uzanıp biraz tuz attı patatese. Tuzla da karıştırıp altını kapatırken devam etti.

"Zeynebim Zeynebim allı Zeynebim
Beş köyün içinde şanlı Zeynebim."

Birden aklına gelmiş gibi duraksadı ve hemen üst raflardan filtre kahve çıkardı. O sabahları kahveyi pek tercih etmez güne çayla başlardı. Benim için kahve yapıyordu...

Makineye filtre takarken yeniden mırıldandı. Türkünün bir orasından bir burasından tutup öyle söylüyordu.

"Söğüdün yaprağı narindir narin
İçerim yanıyor dışarım serin
Zeynebi bu hafta ettiler gelin."

Bir durdu düğmeye basmadan önce bir düşündü son söylediğini tekrar mırıldandı.
"Gelin mi ettiler? Siktirsinler." derken geriye döndü ve hızla adımladı.

Ben de hızla karşısına çıktım gizli gizli dinliyor gibi olmasın diye ama tam da öyle yapıyordum. Şaşırsa da çarpmamak için belimden yakaladı.

"Zeynebim." deyiverdi şaşkınlıkla.

"Günaydın."

"Günaydın Zeynebim."

"Evet, allı Zeynebin."  Gülerek uzanıp yanağından öptüm. Hemen karşılık verip geri çekildi.

"Berbat bir türkü. Neresinden tutsam elimde kalıyor. Daha da söylemem."

"Yaa söyle çok güzel söylüyordun."

"Yav yok. Ben sana yenisini yazarım."

Ben sana evde aynısını yaparım diyen anneler gibiydi şu an.

"Niye bunun nesi varmış?"

"Neymiş Zeynep'e gidemezmiş yollar pek ırakmış. Neymiş Zeynep'i gelin etmişler. Tövbe estafuğrullah. Cehennemde olsa gider bulurum."

Gerçekten kızmıştı ve sakinleşmezse türkücüyü bulup kafa göz dalabilirdi.
Sakinleştirmek ister gibi göğsünü sıvazladım.

"Tamam sevgilim. Ben seni biliyorum. Boşver onları."

Neden bilmem söylediğim hoşuna gitmiş olacak ki memnun bir tebessüm kapladı yüzünü.

"Hm. biliyorsun sevgilini yani?"

"Ben bir tek seni biliyorum tabi. Onlar siktirsinler." dedim onu taklit ederek.

Tebessümü bir sırıtışa dönüştü ve yüzüme doğru uzanırken fısıldadı. "Sevgilin yesin seni."

Yanaklarıma peş peş bıraktığı öpüşler ve vücudumda dolaşan elleri sabah sabah aklımı karıştırıyordu. O geri çekilene kadar sadece keyfini çıkardım beni sevişlerinin. Yine de tüm vücudumu ona yaslamamak için direnmem gerekti.

USHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin