ZEYNEP VE EMPATİ

1.2K 76 30
                                    

Arkadaşlar Allah aşkına hiç mi yorum almaz bir hikaye :(

Ben  beynimde saklarken de böyle duruyordu zaten kendi kendime yorumluyordum ben:'))) Niyetim olaylar, karakterler hakkında sohbet etmek iki lafın belini kırmak o yüzden yazıp paylaşıyorum... İnanılmaz bir yazma isteğim var ama kimse bir şey söylemeyince hevesim çıt gözyaşım pıt:(

İyi okumalar yorumlarınızı esirgemeyiniz

Sabah uyandığımda saat henüz yediydi. Artık alışkanlıktan istesem de çok uyuyamıyordum. Düzenim bozulmasın diye de hafta sonlarımı erken uyu erken uyan şeklinde geçiriyordum. Yatakta bir iki döndükten sonra birden kafama zınk eden şeyle oturur pozisyona geçtim.

İçeride Ushan uyuyordu. Açık kapıma baktım bu açıdan içeriyi göremesem de görebilecekmiş gibi şansımı denedim. Umut fakirin ekmeğiydi işte.

Ayaklanıp üstüme başıma baktım. Böyle olmazdı. Sessizce kapımı kapatıp hemen dolaptan düz siyah bir eşofman ve beyaz kısa bir üst çıkardım. Bahar gelmişti ve benim için artık uzun ve kalın olan her şeyin devri kapanmıştı. Kışın bile nefret ederdim kalın giyinmekten.

Parmak uçlarımda banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçaladım, hafif kabaran saçlarımı argan yağı sürerek yatıştırdım. Biraz da uzamışlardı aslında. Ön tarafı omuzlarımın üzerinden çok hafif dökülürken arka taraf kürek kemiklerimin hizasına gelmişti. Aylardır uzasın diye verdiğim çaba karşılık bulmuşken birden gidip kestiresim gelmişti. İşte benim hayatımın özeti buydu.

Ushan'ı rahatsız etmeden mutfağa nasıl geçeceğimi düşüne düşüne sessizce adımladım. Salondan geçerken başımı öne eğip koltuğa bakmamaya çalışsam da gözüm kaymıştı.

Eee? Kaymıştı da ne olmuştu? Kimse yoktu ki burada. Çarşaf ve pike katlanmış, yastık düzgünce üzerine yerleştirilmiş koltuğun kenarına koyulmuştu.

Kendimi komodinin üzerinde para bulmuş kadar üzgün hissediyordum...

Tamam abarttım ama gece uyurken hiç böyle olacağını düşünmemiştim ki! Güzel bir pazar kahvaltısı bile hazırlayacaktım!

Gerçek bir hayal kırıklığı yaşıyordum ama elimden ne gelecekti ki? Elimdeki telefonumu kontrol ettim. Mesaj falan yoktu. Geçerli bir sebebi olsa şimdiye yazmıştı. Ayaklarımı sürüye sürüye mutfağa adımladım. Of ya bilsem pijamalarımı çıkarmazdım ki hiç.

Mutfağa girip kahve yapmak istemiştim ama burada da bir sürpriz karşılamıştı beni. Filtre kahve yapılmıştı. Gece yapmadığıma yemin edebilirdim. Ocaktaki çaydanlığı benim koymadığıma da. Çay demleyip kahve yapıp öyle mi gitmişti yani?

Telefondan hemen rehbere girip Ushan'ın ismine dokundum. Arama işaretine dokunamadan kapıdan gelen anahtar sesi beni durdurdu. Başımı uzatıp antreye bakınca kapıdan içeri sessizce süzülen bir adet Ushan görmek beklediğim son şey falandı.

Ablam arsızlık edip bu saatte gelse ona bile daha az şaşırırdım. Yapmadığı şey değildi.

"Ushan." Fısıldar gibi çıkan sesimle hemen bana baktı.

"Uyanmışsın. Günaydın." Ay bunun otuz iki dişi de görünüyordu. Kız ben bu adama iyi gelmiştim ha. Hem de daha hiçbir şey yapmadan.

"Günaydın. Tam seni arayacaktım."

Uyanık olduğumu gördüğü için hızlandırdığı hareketleriyle mutfağa girdi. Elindeki poşeti hafifçe kaldırıp "Saat kulesinin oradaki fırının simitleri çok iyidir. Seversin diye düşündüm." Mutfağa göz attı "Kahvaltı hazırlayacaktım ama dolabı karıştırmak istemedim. Çayla kahveyi elimle koymuş gibi buldum merak etme."

USHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin