Ushan 2 güne yanındayım demesinin 3. gününde yeni bir mesaj atmış işlerin istediği gibi gitmediğini dönüş süresinin uzadığını söylemişti.
Bana böyle açıklamalar yapmasına gerek yokmuş gibi gelse de bu tavrı içerde bir yerde güvenmekle ilgili sorun yaşayan yanlarıma iyi geliyordu.
Hiçbir bağ yokken ve mecbur değilken böyle davranan adam bir ilişkide nasıl olur diye merak uyandırıyordu.
Ushan ya bu flört işlerini çok iyi biliyordu-ki pek öyle olmadığını tecrübe etmiştik- ya da herkes gibi bazı kusurları olan ama sadakat konusunda güven veren bir adamdı.
Henüz onun hakkında net bir yargıya varacak kadar iyi tanımıyordum ama ikincisi daha ağır basıyordu.
Bir de ilginç bir şey daha vardı ki... Özlüyordum. Bu kadar kızgınlığa vazgeçmişliğe rağmen işler istediğim gibi gitmiyor iki de bir aklıma gelip duruyordu.
Daha çok mesaj atsın istiyordum mesela. Yazmadığım cevaplara pişman oluyordum. Hayaller kuruyordum geceleri, yanımda hep o oluyordu. Dikkatim dağıldığında dağıtan da yine oydu. Ufak tefek esprilerini ve bakışlarını özlüyordum. İlk gördüğümde çatık kaşından huy kaptığım adamın bakışını özlemek de ayrı bir ironiydi ama kalbe söz geçmiyordu demek ki.
En çok utandığım şeyse gece yatağa uzanıp da cenin pozisyonu aldığımda birinin sarılmasına ihtiyaç duyduğum çok kez olmuştu ama ilk kez o anda sarılacak kişinin sureti gözümde canlanmıştı. Bu Ushan'dan başkası değildi. Bunun verdiği güven duygusuyla alakalı olduğu fikri aklıma yatıyordu ve terapistime mutlaka sormak istiyordum.
Bu kadar kızıp kırıldığım bir adama güvenmek de bana kendimi sorgulatıyordu ama artık beynimi rafa kaldırmak istiyordum.
Bir yandan da hayat devam ediyordu. İşe gidiyor, öğreniyor ve hatta artık öğretiyordum. En azından stajyerlere görev verecek kadar tecrübe sahibi olduğuma seviniyordum hatta. Aylin Hanım'ın bana iyi hissettirmek için yaptığı hamlelerden biri de yanıma stajyer vermek olmuştu. Bunu herkese yapıyordu ve bu onun dilinde artık işleri ve bir öğrenciyi eline bırakacak kadar sana güveniyorum demekti. Bizzat kendisi söylememişti ama yanıma stajyer verdiğinde birimdeki kıdemlilerin tebrik etmesi sonucu öğrendiğim bir bilgiydi. İşim bugünlerde beni en rahatlatan şey olmuştu.
Ushan'ın mesajının üzerinden iki gün daha geçmişti ve iki gün sonra eniştemin yanında görev aldığı kıdemli başkomiserin terfisinin kutlaması vardı. Tüm ekip arkadaşları ve arkadaşlarının tüm aileleri geleceklerdi. Bu aileye ben de dahildim. Eniştemin tüm iş arkadaşları benimle ilk tanıştığında herkese "Kardeşim Zeynep." diye tanıttığından artık hepsinin kardeşiydim ve samimi olduklarım da az değildi.
Yine ablama sormasam bile bana verdiği bilgiye göre Ushan da yetişebilirse gelecekti çünkü başkomiserin tanıdığı ve davetlisiydi. Yetişebilecek miydi bilmiyordum ama içten temennim yetişmesiydi. Konuşmamız, bakışmamız falan gerekmezdi. Bir beklentim yoktu sadece görmek istiyordum. Bu hasretlik işleri pek zordu... Bunu 24 yaşında öğrenmemse hayatın bana ufak bir kazığıydı. İnsanın tecrübesi olmayınca her şey daha zor geliyordu sanırım.
Cuma akşamı demeden yorgunum diye ağlamadan Gülcan'ı görüntülü arayıp önce davet için elbise seçmiş sonra da olan bitenin üstünden bir posta daha dedikodu yapmıştık. Onun aşk hayatı tıkırındaydı, iş yeriyle ilgili sorunları olsa da hallediyor kafasına pek takmıyordu.
Beni azarlamış sonra bana hak vermiş sonra da her şey düzelecek diye motive etmeye çalışmıştı. Karşılıklı en yakın arkadaş görevlerimizi yerine getirince bol öpücüklü seni seviyorumlu bir kapanış sağlamıştık. Yarın geceye kadar beynimi de bu şekilde kapatabilmek ve Ushan'ı göreceğim birkaç kaçamak anın heyecanını yaşamak istiyordum.
*
•İlahi Bakış Açısı•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
USHAN
Chick-LitZeynep dışardan baktığınızda duruşuna hayran kalacağınız, 24 yaşında, üniversite mezunu, psikolojik çalkantılarının farkında ve bu farkındalıkla ne yapacağını bilemeyen genç bir kızdır. Ushan ise 24 yaşında, üniversite mezunu, psikolojik çalkantıla...