USHAN

İNCİNMİŞSİN DEDİ

Zeynep Ushan'a hislerini dile getiremeyince fake hesap açıp tvit atmış, yakaladım.

Ushan'a gerçekten de bunu demek istiyorum. "Sek erkek"

İyi okumalar💖

*

Ushan'ın ne var ne yok silip süpürmesinin ardından Türk kahvesi içmeye karar vermiştik ve onu kahve hazırlayabilmesi için mutfakta bırakıp odaya dönmüştüm.

Üzerimde sabah fırına giderken giydiğim eşofmanla crop vardı ve kendimi çok sakil hissediyordum.

Allah biliyordu ya iki üç gün üst üste aynı eşofmanla gezip dolaşabilen bir insanken Ushan'ın etkisine girdiğimden beridir inanılmaz özeniyordum kendime ve bu bana da çok daha iyi hissettiriyordu.

Ushan'ın dolabına bıraktığım beyaz sporcu sütyenlerinden birini çıkardım ve onu giyip üzerine de ondan çok az daha kısa, beyaz, üzerinde hot stuff yazan bol crop bir tshirt geçirdim. Artık yazıyı okuyup alması gereken mesajı alırdı Ushan bu konuda ona güveniyordum.

Altıma yeniden eşofman giymek istemediğimden biker taytı dolaptan çekip çıkardım ve onu da giyince kendimi daha derli toplu hissettim.

Son olarak saçımı sıkı bir at kuyruğu yapınca makyaj yapmak istesem de elimde malzeme olmadığından dudağımı nemlendirmekten başka bir şey yapamadım.

Biraz daha iyi hissederek çıktığım odadan mutfağa geçtiğimde fincanlara kahve servis eden Ushan'ın yanına varıp arkadan sarıldığımda hiç istifini bozmadan işine devam etti. Cezveyi kenara bırakır bırakmaz da bana dönüp omuzlarıma sarıldı ve alnımdan öptü.

Bendeki değişkiliği farkedince önce at kuyruğumu boydan boya sevdi sonra da azıcık geri iterek süzdü beni. Geri sarılınca "tarz değişikliğine gidilmiş" dedi.

"Evet sevmedim öbürlerini değiştireyim dedim. Güzel hissedemedim içinde."

"Ayıp ettin yavrum, söyleseydin bana hissettirirdim ben sana."

"Ya nasıl yapacakmışsın onu?"

"Bir bakardım," derken yüzümü sevdi tek eliyle "bir öperdim" alnımın kıyısından öpüp devam etti "bir severdim" derken eli sırtımdan kalçama kadar inip yeniden yükseldi ve cropun içine kadar soktu elini.

"Hmm." dedim. "Güzel mi hissedeceğim ben şimdi?"

"Hala hissetmediysen o senin ayıbın güzelim."

"Hissettiremediysen demek Ushan..."

"O da senin ayıbın diyorsun?" derken sorar gibi havalanmıştı tek kaşı. Hiç meydan okumaya gelmiyordu Ushan. Kesin şimdi misliyle geri dönecek ağzımın payını verecekti. Yine de kendine daha da bastırmaktan geri durmadım.

Tek omzumu yukarı çektim yalnızca ve manidar manidar baktım. Bakışları gözlerimden dudaklarıma düşünce "Bir daha deneyelim bakalım." dedi. "Hissettirmeyi." diye de ekleyerek dudaklarıma uzandı.

Bence bugün çok bile sabretmişti. Küçük küçük başlayan öpüşleri biraz derinleşince eli de rahat durmadı ve belimi, kalçamı okşamaya başladı.

İşte. Ağız payı böyle verilirdi.

Bu yakınlaşmaların seviyesi arttıkça benim kalp ritmi de yerinde durmuyor deli dana gibi oradan oraya hopluyordu.

Ben hafifçe geri çekilmesem duracağı yoktu sanki.

"İçelim mi kahvelerimizi."

"İçiyordum ben zaten."